4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe İbnülemin Mahmut Kemal’in Ahlâk adlı eseri üzerine bir araştırma(Gaziantep Üniversitesi, 2018-05) Korkmaz, Ferhatİbnülemin Mahmut Kemal İnal (1871-1957), Osmanlı Devleti’nin son dönem şairleri, müzisyenleri, hat sanatçıları ve devlet adamları üzerine biyografi çalışmalarıyla tanınan bilgin şahsiyetlerdendir. İbnülemin Mahmut Kemal’in 1308 (1891) yılında Mahmut Bey Matbaası tarafından yayımlanan Ahlâk adlı eseri ahlâk konusuyla alakalı 37 sayfalık müstakil bir eserdir. Eser, İbnülemin Mahmut Kemal’in ilk çalışmalarından olup Tercümân-ı Hakîkat ve Mürüvvet gazetelerine yazdığı makalelerini topladığı bir kitaptan oluşmaktadır. Eserde, ahlâk felsefesi, ahlâkın estetik ile olan ilişkisi ve eğitimin ahlâksal yönleri gibi konular üzerinde duran İbnülemin Mahmut Kemâl; benzer yazıları nedeniyle İslâm mütefekkiri ve ahlâkçısı olarak kabul edilmiştir. İbnülemin Mahmut Kemal’in sözünü ettiğimiz eserinin tam metin olarak yeni alfabeye aktarılmadığı; ancak bazı çalışmalarda birtakım alıntılarla sözünün geçtiği görülmektedir. Çalışmamız bu eksikliği gidermek amacı üzerine kurulu olduğundan Ahlâk adlı eserin incelemesi ve yeni harflerle tam metin neşrinden ibarettir.Öğe Demokrat Parti Döneminde Bingöl ilinde eğitim (1950-1960)(ECLSS2017a, 2017-08) İlyas, Ahmet; Çoban, EbruBu çalışmanın amacı Türkiye’de çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye’nin eğitim politikası profilini ortaya koymak ve bu eğitim politikalarının Bingöl şehrindeki etkisini belirlemektir. Genel olarak bakıldığında bir ülkedeki eğitim politikası, o ülkedeki yönetimin niteliğini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarlar da sosyal politika aracı olarak gördükleri eğitim konusunu çeşitli dönemlerde yönlendirmişlerdir. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle beraber ülkede okuma-yazma oranının % 10 civarında olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Atatürk döneminde önemle ele alınan eğitim konusunda nicel artış İnönü döneminde Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla gelişme göstermiştir. Yeniden inşa edilen ülke için eğitim konusunda birçok adım atılmış ancak dünya siyasi haritasını ve görüşünü önemli ölçüde etkileyen II. Dünya Savaşı ile Batı’da yeni bir dünya düzeni kurulmuştur. Bu durum yeni dengelerin oluşmasına neden olduğundan, Türkiye’de bu yeni oluşum içerisinde kendine yer bulabilmesi için siyasal yapısını gözden geçirmesi kaçınılmaz olmuştu. Bilhassa bu oluşumun bir sonucu olarak 1946 yılından itibaren Türkiye’de çok partili döneme geçilmiştir. Demokrat Parti’nin kurulması ve 1950-1960 yılından itibaren kesintisiz süren iktidarı, ülkede birçok dengeyi değiştirdiği gibi eğitim konusunda da önemli adımlar atılmasına zemin hazırlamıştır. Eğitimin yaygınlaştırılması ile yapılan çalışmalar ülkedeki tüm illerde olduğu gibi Bingöl ilinde de olumlu etkisini göstermiştir. Bingöl’de 1950-1960 yıllarında Demokrat Parti programında yer alan okuma-yazma oranının arttırılma hedefi uygulanmış, özellikle bu dönemde okul, öğretmen, öğrenci sayısında nicel artışlar meydana gelmiştir. Demokrat Parti iktidarından önce ilde ilköğretim dışında okulların olmadığı daha sonra 1950-1960 yıllarında Bingöl’de orta öğretim kurumlarından ilki eğitim vermeye başlamıştır.Öğe Türkiye’de kan davası, intihar ve cezaevi vakalarının okul hayatındaki başarısızlık üzerindeki etkileri(Anı Yayıncılık, 2014-04) Arslan, YusufOkul hayatında başarısızlık dünyada ve ülkemizde giderek artış gösteren bir olgudur. Buna göre, derslerde varlık gösterememe, kötü notlar alma ve ders çalışmamak şeklindeki davranışlar okul hayatında başarısızlık olarak tanımlanabilir. Öğrenci başarısızlığının aileden kaynaklanan nedenlerden (Dodurgalı, 2000:107-108), sosyal ve ekonomik nedenlerden (Tezcan, 1997:228), psikiyatrik nedenlerden (Abalı, 2007:15-19), başarı güdüsünü engelleyen kişisel etmenlerden (Kasatura, 1991:75-81), eğitim sisteminin yapısından kaynaklanan sorunlardan (Çuhadaroğlu, 2006:67), okuldan, okul idaresinden, öğretmenlerden kaynaklanan nedenlerden (Bırtıl, 2011:7-9) kuşkusuz bağımsız değildir. Ancak bu makalede özellikle, intihar, kan davası ve cezaevlerinin okul hayatındaki başarısızlık üzerindeki etkileri ve sonuçları üzerinde durulmuş, diğer başarısızlık nedenleri kapsam dışı bırakılmıştır. Bunun nedeni araştırma evreni olan Batman kentinin sosyolojik arka planı ile ilişkilidir. Çünkü Batman yöresi kan davası, intihar ve cezaevi vakaları gibi olayların çok sık yaşandığı bir bölgedir.Öğe Yerel çevresi dışına çıkan çocuk ve gençlerin hayatında kısıtlar ve imkânlar(İksad Yayınevi, 2017-11) Nerse, SerdarMevcut eğitim politikaları ve diğer değişikliklerle birlikte toplumsal ayrımcılık konusunda sayısız ve devam eden tartışmalar sürerken, Bu çalışmada ise, yerel çevresi dışına çıkan çocuk ve gençlerin tecrübeleri araştırılmıştır. Çocuk ve hemen çocukluk sonrası gençlerin bu deneyimleri bize okul dışındaki hayatları, sosyal ilişkileri, kamusal alanlara ve bu yerlerden bağımsız olarak erişebildikleri düzeyleri, okul seçimi ve toplumsal yaşama ilişkin olarak farkındalık düzeyleri hakkında bilgi verebilir. Eğitimine devam eden gençlerin hareket kabiliyetlerini izleyen çok sayıda kantitatif çalışma bulunmaktadır. Çalışma, ilköğretim (ilkokul/ortaokul), ortaöğretime başlayan çocuk yaştaki bireylere yönelik olup, çocuklar/gençler, ebeveynler ve eğitim uzmanlarıyla yapılan derinlemesine görüşme analizlerine dayanmaktadır. Nitel yöntemle ele alınan bu çalışmanın büyük bölümü İstanbul’da belirlenen kişilerle ve bir kısmı da Batman’da eğitim uzmanlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, çocuklar, çocukluğun ve çocuk-yetişkin ilişkilerinin sosyolojik olarak anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, gençlerin kendi bölgelerinin dışındaki yolculuklarını okula keşfederek bu tez, çocuklar ve yetişkinler arasındaki ilişkisel süreçlerin ulusal eğitim politikaları ve uygulamaları bağlamında nasıl müzakere edildiğini göz önüne alarak, çocukluk döneminin yetişkinliğe nasıl bağlı olduğuna ilişkin süreçlerin anlaşılmasına katkıda bulunur. Diğer bir yönüyle, TEOG’un kaldırılması sonrasında, geliştirilmeye çalışılan adrese dayalı okul uygulamasına da katkıları olacaktır.