Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Kazuo Ishıguro’nun beni asla bırakma ile Çetin Altan’ın 2027 yılının anıları romanlarının distopik açıdan mukayesesi
    (Dicle Üniversitesi, 2020-04-28) Korkmaz, Ferhat
    nsan klonlama ya da genetik kopyalama, bilimsel gelişmeler ve genetik alanında kaydedilen ilerlemeler ışığında yaklaşık yarım asırdan beri bilim dünyasında üzerinde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Genetik kopyalama, doğal dengenin bozulması bağlamında ele alınmakta ve bu konu pek çok sanat dalında distopya bağlamında yorumlanmaktadır. Ulusal edebiyatlarda, distopya konusunun özellikle romanlarda uzun bir süreden beri işlendiği görülmektedir. Çalışmamızda, Çetin Altan’ın 2027 Yılının Anıları ile Kazuo Ishiguro’nun Beni Asla Bırakma (Never Let Me Alone) romanları arasında “insan klonlama” konusu bağlamında benzerlik olduğundan hareketle bir mukayese yapılmaktadır. Çetin Altan’ın 1985 yılında yayımlanan 2027 Yılının Anıları romanında ana rahmi dışında seri halinde özel bazı tüpler sayesinde insan klonlanması konu olarak işlenmektedir. 2017 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan Kazuo Ishiguro’nun dikkat çekici romanlarından biri olan Never Let Me Go (Beni Asla Bırakma) adını taşıyan romanında da aynı şekilde genetik manipülasyon ve bunun sonucunda kendi organlarını başkalarına bağışlamak üzere klonlanmış bireylerin yaşamı ele alınmaktadır. Çalışmamızda, adı geçen romanlar distopya evreni bağlamında karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.
  • Öğe
    XIX. Yüzyıl Türk yazınında Osmanlı-Rus barışına bir katkı denemesi: Acâyib-İ Âlem
    (HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi, 2015-10-30) Korkmaz, Ferhat
    Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ilk ilişkiler XV. Yüzyılda III. Ivan döneminde ticari nedenle başlar. Değişen jeopolitik ve jeostratejik dengeler dolayısıyla XVII. yüzyıldan itibaren bozulmaya başlayan Osmanlı-Rus ilişkileri, Bolşevik ihtilaline kadar neredeyse sürekli bir savaş şeklinde devam eder. XIX. yüzyılda ise bu çatışmalar zirve noktasına ulaşır, neredeyse yirmi yılda büyük bir savaş yapılır ve tarifsiz acılar yaşanır. Özellikle Rusların Osmanlı Devleti içinde yaşayan azınlıkları isyana teşvik etmesi, Osmanlı birliğini parçaladığı gibi bozulan ilişkinin temel gerekçesidir. Kırım, Balkan ve Kafkas coğrafyası zemininde meydana gelen bu savaşlar, milletlerin edebiyatlarına, kültürlerine ve sanatlarına önemli ölçüde yansır. Türk kültür ve edebiyat tarihinde Rus kültürü ve coğrafyası, ilk defa milletler arası hoşgörü ve barış temelinde, Ahmet Mithat Efendi’nin 1882’de yazdığı Acâyib-i Âlem romanında ele alınır. Roman, konu ve teması bakımından cesur olduğu kadar, ulusların kaynaşması ve barışın tesisi noktasında öncü kimliğiyle dikkat çeker. Çalışmamızda XIX. yüzyılda yazılmış bu Türk romanından hareketle Osmanlı-Rus devlet ilişkileri, insan ilişkileri, ekonomik ve demografik yapı, tarihi ve kültürel izler vs. bakımlardan Rus coğrafyası incelenecektir. Çalışmamız, arkeolojik bir araştırma hüviyetinde olup XIX. yüzyıl Türk romanında Rus algısını saptamak ve Rus imgesinin oluşum koşulları üzerinde araştırma yapma amacını taşımaktadır.
  • Öğe
    Müşahedat, Dürdane Hanım ve roman önsözlerinde Ahmet Mithat Efendi’nin roman anlayışı ve uygulamaları
    (HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi, 2017-04-16) Zariç, Mahfuz
    Altmışı aşkın uzun hikâye ve roman kaleme almış olan Tanzimat devri yazarlarından Ahmet Mithat Efendi, pek çok romanının önsözünde, giriş kısımlarında ve içerisinde roman sanatı hakkındaki görüşlerine yer vermiştir. Yazarın roman türü üzerine kaleme aldığı Ahbâr-ı Âsâra Tamîm-i Enzâr adlı bağımsız bir eseri de bulunmaktadır. Yazar, Batıdaki edebî akımları yakından takip etmiş; özgünlük, millîlik ve yerlilik kaygılarıyla hareket etmiştir. Taklitçilikten uzak durulması gerektiğini belirtmiştir. Romanlarında sevimli bir ilk hoca tavrıyla önerdiği roman türünün nümûnelerini okurlarına ve diğer yazarlara göstermeye çalışmıştır. Geleneği savunmuştur. Bu yazıda, Ahmet Mithat Efendi’nin kimi roman önsözleri ile Müşâhedat ve Dürdane Hanım adlı romanlarında “roman türü, yazarın roman yazma süreci, roman yazma teknikleri, romanda Realizm, Natüralizm ve Romantizm; romanda eğiticilik, yerlilik; roman okuru ve roman ilişkileri” üzerine söyledikleri ve “Natüralist olma çabaları, Romantik uygulamaları, okurlarıyla hasbihali, kendi eserlerinin kritiğini yapması, eleştirilere meydan okuması, telif eser yazdığı vurgusu” türünden uygulamaları ele alınmaktadır.
  • Öğe
    Ahmet Mithat Efendi’nin ilk romanlarında Mısır ve Mısırlılar
    (Atatürk Üniversitesi, 2011-06) Korkmaz, Ferhat
    Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami’den sonra ikinci telif romanı yazan Türk romancısıdır. Osmanlı Devleti açısından 18. Yüzyıldan itibaren başlayan Mısır sorunu, 19. Yüzyılda özellikle Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde en karmaşık halini alır. 1517’de fethedilen; ancak 1882’de Osmanlı Devleti’nin elinden çıkan Mısır bu ilk romancılarımızın ilgisini çekmiş ve Tanzimat dönemi romanlarında bu ülkeye ait kimi konular işlenmiştir. Tanzimat romanında Mısır coğrafyası mekân olarak kullanılmış, roman yazarları ise romanlarının kimi bölümlerini Mısır, Mısırlılar veyahut Mısır’daki meselelere ayırmıştır. Ahmet Mithat Efendi de bir Tanzimat romancısı olarak Mısır konusuna bîgâne kalmamıştır. Onun romanlarını Osmanlı ülkesinin yaşayan halklarının siyasi, ekonomik, coğrafi, sosyal, psikolojik ve kültürel tarihi olarak değerlendirdiğimizden makalemizde, Ahmet Mithat Efendi’nin romanlarında Mısır coğrafyası ve Mısırlılar ele alınmıştır
  • Öğe
    Taaffüf romanı üzerine bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2017-02-06) Korkmaz, Ferhat
    Taaffüf is an important novel written by Turkish novelist Ahmet Mithat Efendi in 1895 (h. 1313) according torealist-naturalist novel approach in general. Although realist and naturalist analyzes occupy a prominent place, the novel results according to the projection of the Romantic Movement. The realisation of facts by Sâniha as a result of crisis she faces between the religion she comes through and the life of society is the main theme of the novel.The East-West conflict is handled with a very different aspect. The importance of the novel comes from that ittransports one of the most important themes of contemporary European literature to Turkish novel with copyrightaspect. Our study has been prepared because there is not any independent analysis work on Taaffüf novel and itcontains an assessment in terms of novel theory elements.