Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Moğolların Mardin kuşatması ve Hülagü’den Olcaytu’ya İlhanlı - Artuklu münasebetleri
    (Tarih ve Gelecek Dergisi, 2018-12-14) Gördeğir, Ercan; Özbek, Süleyman
    Cengiz Han devrinde batıya yönelen Moğollar Harezimlilere ilk darbeyi vurarak karşı konulamaz ordularına İran ve yakın doğu yolunu açtılar. Cengiz Handan sonra torunu Hülagü 1250 tarihinde bütün Moğolların beşte biri büyüklüğünde bir ordu ile tekrar Maveraünnehir ve İran topraklarını istila etti. 1256 yılında Alamut’u alarak başkenti Tebriz olan İlhanlı devletini kurdu. Hülagü 1258 yılında Bağdat’ı kuşatmayla alarak Abbasi devletini ortadan kaldırdı. Böylece Hülagü üç hedefinin ikisine ulaşmış oldu. Moğolların üçüncü hedefi ise Memlukleri ortadan kaldırarak sınırlarını Büyük Okyanus’tan Akdeniz’e kadar genişletmekti. Bu dönemde Mardin ve çevresine hâkim bulunan Artuklular, Moğollar için yukardaki amaçlarına hizmet edebilecek bir coğrafyaya sahiptiler. Bundan dolayı Hülagü Han Mardin kalesinin alınmasına çok büyük önem vermekteydi. Bu nedenle Hülagü Mardin kalesinin muhasarası yaklaşık iki sene sürmesine rağmen Moğol ordusunu geri çekmedi. Ancak Mardin’i Moğollara karşı savunan Mardin Artuklu Hükümdarı I. Necmeddin Gazi’nin ölmesi üzerine onun yerine geçen oğlu Kara Aslan şehri Moğollara teslim etmek için Hülagü ile yazışmış neticede şehir Moğollara teslim edilmiştir. Buna karşılık olarak Kara Aslan’a Diyarbakır, Elcezire ve çevresinin hâkimiyeti verilmiştir. Böylece Moğollar kendileri için her bakımdan stratejik bir müttefik edinirlerken Artuklular da İlhanlılar gibi dönemin süper gücü konumundaki bir devletin desteğini kazanmışlardır. Bu da Moğolların Mardin’e nasıl ve ne amaçla geldiklerini, bölgenin siyaset ve kültürünü nasıl etkilediklerini, bölgenin birliğine ne gibi etkide bulundukları gibi soruları cevaplandı Yine savaş ve çatışma ile başlayan İlhanlı Artuklu ilişkilerinin ne şekilde dünürlük ile sonuçlandığı konusunun üzerinde de duruldu
  • Öğe
    Olcaytu Han’ın Gilan seferi (1306-1307)
    (Tarih ve Gelecek Dergisi, 2019-08-23) Gördeğir, Ercan
    XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde dünya dengelerini alt üst eden yeni bir güç ortaya çıktı. Bu güç Cengiz Han önderliğinde yirmi yıl gibi çok kısa bir zaman diliminde büyük bir imparatorluğa dönüşen Moğollardı. Cengiz Han sıkı bir disiplin altında güçlendirdiği orduları ile çevre kabileleri hâkimiyet altına aldıktan sonra 1206 da kağan ilan edildi. Böylece Yakındoğu için kasırgaya dönüşecek rüzgâr Karakurum’dan esmeye başladı. 1227 tarihinde Cengiz Han öldüğünde çocuklarına sınırları Çin’den Harezm ve Kırım’a kadar uzanan devasa bir imparatorluk bıraktı. 1251 tarihinde Moğol kuvvetleri Yakın Doğu üzerine tekrar harekete geçti. Bu kuvvetlerin liderliğini yapan Hülagü Han, 1256 tarihinde Alamut Kalesi’ni teslim alarak Tebriz merkezli İlhanlı Devleti’ni kurdu. Ardından 10 Şubat 1258 tarihinde Abbasi Devleti’nin merkezi Bağdat’ı aldı. Böylece Gilan Bölgesi hariç bütün İran, Azerbaycan ve Irak-ı Acem topraklarında Moğol hâkimiyeti kuruldu. İlhanlı Devleti için oldukça stratejik bir bölge olmasına rağmen 1256 tarihinden Olcaytu Han (1304-1312) devrine kadar hiçbir İlhanlı hükümdarı Gilan bölgesini istilaya girişmedi. Bu çalışmada İlhanlı tarihinde bir ilk olan Gilan bölgesine yapılan askeri harekâtın sebep ve sonuçları ele alındı.