6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe Quercetin cu(ıı) kompleksi ile duyarlaştırılmış tio2 tabanlı boya duyarlı güneş pilinin fabrikasyonu ve karakterizasyonu(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-02-22) Gözel, Musa; Özaydın, CihatBoya duyarlı güneş pilleri (Dye-Sensitized Solar Cell-DSSC) üçüncü nesil güneş pili olup güneş pili türleri içinde çevreye duyarlı ve maliyet açısından avantajlı olmalarına rağmen verimlilik ve kararlılık açısından istenen düzeyde olmamaları en büyük dezavantajlarıdır. Bu dezavantajları DSSC’lerin güneş pili sektöründe söz sahibi olmaları önünde büyük bir problemdir. Bu tez çalışmasında boya duyarlı güneş pillerinde duyarlaştırıcı olarak Quercetin Cu(II) kompleksi kullanılmıştır. Karşılaştırma amacıyla referans pilde duyarlaştırıcı olarak N3 boyası ismi ile bilinen Cis-bis(isothiocyanato) bis(2,2’-bipyridyl-4,4’- dicarboxylato ruthenium(II) kullanılmıştır. ITO kaplı cam üzerine doctor blade tekniği ile kaplanan TiO2 fotoanotlarının XRD ve SEM ile karakterizasyonu yapılmıştır. XRD sonuçlarından TiO2 fotoanodunun anataz fazında olduğu, SEM görüntülerinden de gözenekli süngerimsi yapıda olduğu ve yaklaşık 30 pm kalınlığında olduğu tespit edildi. Tasarlanan pillerden Quercetin Cu(II) ve N3 boya ile elde edilen Voc,Isc, p değerleri 1,5 AM (100mW/cm2) standart şartlarında sırasıyla Voc:0 . 6 V, Isc:0 . 5 7 mA, p: %0.093 ve Vo c : 0 . 7 6 V, Isc : 1.478 mA , p: %0.199 şeklinde olmuştur. Önceki çalışmalarda N3 boya ile elde edilen en iyi verimin %10 olduğu düşünüldüğünde ideal koşular yaratıldığında Quercetin Cu(II) ile hazırladığımız pilin verimi yaklaşık %5 civarında olacağı tespit edilmiştir. Yaptığımız çalışmada pilin performansını doğrudan etkileyen ikinci bir parametre olan karlılığı açısından incelendi. Altı hafta boyunca haftalık periyotlarla alınan ölçümlerde duyarlaştırıcı olarak Quercetin Cu(II) kompleksi kullandığımız güneş pilinin son derece kararlı bir yapı sergilediğini gözlemlendi.Öğe Fotovoltaik panellerde faz değiştiren madde kullanımının verim üzerine etkisinin deneysel olarak araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-15) Şen, İzzettin Enes; Karakaya, HakanGiderek artan nüfus ve buna bağlı olarak artış gösteren enerji talebini karşılamak için artık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretimi devam etmektedir. Sadece enerji üretimi değil aynı zamanda enerjinin verimli kullanılması da son derece önemlidir. Son zamanlarda giderek kullanımı artan ve son derece önem arz eden fotovoltaik paneller güneşin yaydığı radyasyon enerjisinden dolayı yüzey kısmında ısınmaya sebep olmakta ve bu ısınma panelin verimliliğini düşürmektedir. Yapılan çalışmada yere paralel olacak şekilde yerleştirilen iki adet güneş panelinden biri faz değiştiren malzeme ile doldurulmuştur. Kalsiyum klorür hekzahidrat adlı faz değiştiren malzeme kullanılarak fotovoltaik panel soğutulmuş ve ışınım, hava sıcaklığı, akım, gerilim, güç, yüzey sıcaklığı, verim grafikleri elde edilmiştir. Eş zamanlı olarak yapılan ölçümler sonucu verimde % 2.95, akım ve gerilimde % 1.46 artış sağlanmıştır.Öğe Farklı tasarımlara sahip hava akışkanlı güneş kollektörlerinin deneysel analizi(Batman Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-06-03) Er, Abdullah; Yılmaz, AdemGünümüzde enerji elde etmek için çok farklı çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan bu çalışmalar genelde yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde olmaktadır. Çünkü yenilenebilir enerji kaynakları hem çevreye zarar vermez hem de sürekli enerji kaynağıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları: Rüzgâr enerjisi, Jeotermal enerji, Güneş Enerjisi vb. şeklinde sıralanabilir. Bu kaynaklardan elde edilen enerjinin doğa üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Bundan dolayı petrol türevli yakıtların atmosfere vermiş olduğu tahribat yenilenebilir enerji sayesinde önlenmiş olacaktır. Bu çalışmada içyapısı farklı şekilde tasarlanan üç farklı havalı güneş kollektörünün kıyaslanması 41o’açıda ve 3m/s ile 6,5m/s hava hızında çalıştırılarak deneyler yapılmıştır. Birinci kollektör herhangi bir işlem yapılmamış olup düz plaka sacdan oluşan geleneksel bir havalı güneş kollektörü tipidir. İkinci kollektörde havanın ısı transferini artırmak için atık kola kutuları seri bir şekilde tasarlanarak yerleştirilmiştir. Üçüncü kollektör ise atık kutuların paralel bir şekilde tasarlanmasıyla oluşturulmuştur. Kola kutularından imal edilen kollektörlerimizin ısıyı daha iyi emmesi için siyah mat boya ile boyanmıştır. Boruların altına monte edilen yalıtım malzemesi ise kendisinden yansıyacak olan ışınları borulara vereceği düşünülerek parlak bırakılmıştır, bu sayede birim yüzeye gelecek güneş ışınının daha fazla olacağı düşünülmüştür. Yapılan deneyler sonucunda düz yüzeyli havalı güneş kollektöründe 6,5m/s kütlesel debide en yüksek sıcaklık 88oC olarak elde edilirken, kola kutularından tasarlanan seri bağlantılı havalı güneş kollektörünün en yüksek sıcaklığı 101oC, paralel bağlantılı havalı güneş kollektöründe ise en yüksek sıcaklık 97oC olarak tespit edilmiştir. 20 Ağustos 2021 tarihinde 3m/s kütlesel debide düz yüzeyli kollektörde sıcaklık 101oC olarak ölçülmüş, seri kollektörde elde edilen en yüksek sıcaklık 101oC olarak ölçüldü. Paralel bağlantılı kollektörde ise sıcaklık 110oC olarak ölçüldüğü görüldü. 15 Ağustos 2021 tarihinde 6,5m/s kütlesel debide yapılan ölçümlerde giriş ve çıkış sıcaklık farklarına bakıldığında ise saat 09:00’da alınan verilerde, düz kollektörde sıcaklık farkının 23oC, paralel kollektörde 33oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 35oC olduğu görüldü. Düz kollektörde maksimum sıcaklık farkının saat 12:20’de 30oC olduğu, paralel kollektörde maksimum sıcaklık farkı saat 12:00’ da 56oC olduğu ve seri kollektörde ise maksimum sıcaklık farkı 11:40’da 56oC olduğu görüldü. Saat 16:00’da ise düz kollektörde sıcaklık farkının 27oC, paralel kollektörde 19oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 37oC olduğu gözlemlendi. 20 Ağustos 2021 tarihinde 3m/s hızda yapılan ölçümlerde ise saat 09:00’da yapılan ölçümlerde düz kollektörde sıcaklık farkı 33 oC, seri kollektörde sıcaklık farkı 35oC paralel kollektörde oluşan sıcaklık farkı ise 33oC olarak ölçüldü. Düz kollektörde maksimum farkı saat 12:40’da olduğu, paralel kollektörde maksimum sıcaklık farkı saat 11:20’de 68oC olduğu ve seri kollektörde ise maksimum farkın 11:00’da 59oC olduğu görüldü. Saat 16:00’da ise düz kollektörde sıcaklık farkının 33oC, paralel kollektörde 50oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 35oC olduğu gözlemlendi. Elde edilen sonuçlara göre sistem 6,5m/s hızda çalıştırıldığında seri kollektör daha iyi sonuçlar verirken, 3m/s hızda çalıştırıldığında paralel kollektörün daha iyi sonuçlar verdiği görüldü. Yapılan hesaplamalar sonucunda ise 6.5m/s hızda en iyi verimi seri kollektör verirken, 3m/s hızda ise en iyi verimi paralel kollektör vermiştir.Öğe Fotovoltaik panellerde ısınma kaynaklı kayıpları azaltmak için panel yüzeylerinin farklı tasarımlarla soğutulması ve sonuçların analizi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-01-06) Çağırtekin, Özbay; Yılmaz, AdemBu tez çalışmasında fotovoltaik panellerde ısı kaynaklı kayıpları azaltmak ve panel verimini arttırmak için panellerin ön yüzeylerinden ve arka yüzeylerinden kurulan deney düzenekleri ile soğuk su geçişleri sağlanmıştır. Panellerin alt ve üst yüzey sıcaklılarının farklı su debileri ile soğutulması sağlanmış olup elde edilen maksimum güç değerleri (Akım(A), Voltaj(V) ve Güç(W)) ölçülüp elde edilen verilerin karşılaştırılması yapılmıştır. Ayrıca dış ortamın zamana bağlı sıcaklık değerleri ve güneş ışığı radyasyon değerleri de ölçülmüştür. Elde edilen verilerin analizi ve panel verimi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Deneyler açık alanda kurulan düzenekler ile üniversite kampüsünde yapılmıştır. Deney için üç adet 40W’lık PV panel kullanılmıştır. Panellerden birinin ön yüzeyi çift cam arasından geçirilen soğuk su ile soğutulmuş. Bir diğeri ise arka yüzeyinden çift cam arasından geçirilen soğuk su ile soğutulmuş. Üçüncü panel ise kontrol ve karşılaştırma amaçlı olarak boş bırakılmıştır. Ortam sıcaklıkları ve panellerin farklı yüzey sıcaklıkları ile su giriş ve çıkış sıcaklıklarının ölçümleri yapılmış ve zamana bağlı olarak oluşan maksimum güç, akım ve volt değerleri kayıt altına alınmıştır. Sonuçlara göre panelin arka yüzeyden su ile soğutulması panel verimine ortalama %1.57 ile %4.87 oranlarında olumlu etki ettiği gözlenmiştir. Bununla birlikte debi 0.25lt/dk iken panel yüzey sıcaklıkları 2_60C arasında, debi 0.5lt/dk iken panel yüzey sıcaklıkları 2-80C arasında, debi 1lt/dk iken panel yüzey sıcaklıkları 3-100C arasında düşürülmüştür. Özellikle radyasyon değerinin 1000W/m2 ve üzeri değerlerinde soğutulan panellerin veriminin arttığı gözlenmiştir. Deney sonucuna göre üretilen enerjinin sistem maliyeti, su akışı için gerekli olan enerji kayıpları dikkate alındığında PV panellerinin arka yüzeyden su ile soğutulmasının panel verimine olumlu katkısı olacağı görülmüştür.Öğe Güneş bacası sistem performansının sayısal ve deneysel olarak araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-01-14) Avcı, Ali Serkan; Karakaya, HakanBu çalışmada Batman ilinde inşa edilen prototip güneş bacasının etkinliği, bölgenin iklim şartlarında deneysel ve sayısal olarak araştırılmıştır. Deneysel ölçüm parametreleri olarak sıcaklık, hız, ışınım ve türbin devir sayısı (RPM) seçilmiştir. Sistemin detaylı analizi için, dört farklı yönde (kuzey, güney, doğu ve batı) 24 saat boyunca eş zamanlı olarak ölçümler alınmıştır. Sistemin giriş, orta ve çıkış noktalarında sıcaklık için 24 farklı, hız için ise 6 farklı noktada ölçümler alınmıştır. SPSS 17 istatistik programı ile elde edilen veriler arasında korelasyon analizleri yapılmıştır. Işınım değerlerinin sistem performansı etkileyen parametreler (sıcaklık, hız ve RPM) ile yüksek korelasyonlarda ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Türbin devir sayısı (RPM) ile ışınım değerleri arasında 0,01 anlamlı önem seviyesine göre korelasyon değerinin 0,82 olduğu görülmektedir. Bu durumda parametreler arasında pozitif yönlü yüksek düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Deneysel parametrelere uygulanan regresyon ile bağımlı değişkenler üzerinde etkin olan bağımsız değişkenler belirlenerek etkin olmayan değişkenler modelleme sürecinde elenmiştir. Ayrıca MATLAB Curve Fitting ile elde edilen parametreler arasında amprik bağıntılar türetilmiştir. Türbin giriş hızının ortam sıcaklığı ve ışınım değeri ile arasındaki belirlilik katsayısı 0,97 olarak bulunmuştur. Akış türünün belirlenebilmesi için Nusselt ve Rayleigh sayıları hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda tespit edilen etkin parametreler ve güç üretim değerleri yapay sinir ağı modellerini eğitme ve test aşamalarında kullanılmıştır. Elde edilen veriler MATLAB programı yardımıyla üç giriş, bir çıkışa sahip ileri beslemeli geriye yayılımlı Levenbergt Marquert algoritması kullanan çok katmanlı bir YSA modelde eğitilmiştir. Farklı transfer fonksiyonları (TANSİG, PURELİN ve LOGSİG) ile 2 katmanda farklı nöron sayıları (5,10,15,20 ve 25) ile en uygun R değerine sahip eğitim ve test verileri belirlenmiştir. YSA modelin eğitimi sonrası elde edilen sonuçlar, ağın deneysel verileri tahminde oldukça başarılı olduğunu göstermiştir. Yapılan çalışmada, LOGSİG transfer fonksiyonu için ağın eğitimi aşamasında regresyon değeri (R) 0,99 olduğu görülmüştür. Güneş bacası prototipinin geometrik özellikleri sayısal olarakta incelenmiştir. Sayısal simülasyon hesaplamalı akışkanlar dinamiği (HAD) yöntemi kullanılarak ticari yazılım programı ANSYS FLUENT 18.1 ile analiz edilmiştir. Prototipin geometrisi üç boyutlu olarak çizilmiştir. Sistem içerisindeki akış türbülanslı olduğu için RNG k-epsilon türbülans modeli kullanılmıştır. Güneş bacası sistemine sonlu hacimler yöntemi kullanılarak süreklilik, momentum ve enerji denklemleri uygulanmıştır. Ayrıca kolektör alanı içerisindeki radyasyon etkisinin değerlendirilmesi için DO (ayrık ordinatlar) modeli çözümlemeye dâhil edilmiştir. Son olarak sayısal ve deneysel sonuçlar karşılaştırıldığında elde edilen veriler ile sayısal verilerin birbirine yakın değerler olduğu görülmüştür.Öğe Elektrik dağıtım özelleştirmeleri & Dicle Edaş ve Batman ili özelleştirme örneklemi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-05-02) Demir, İhsan; Ertuğrul, Ömer FarukBu çalışma, Türkiye’deki elektrik dağıtım sektörünün özelleştirilme sürecini ele alarak, bu dönüşümün verimlilik, hizmet kalitesi ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından etkilerini değerlendirmektedir. Özellikle Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Batman iline odaklanan bu araştırma, özelleştirme öncesi ve sonrası dönemlere ait elektrik tüketimi, kayıp-kaçak oranları ve tahsilat performansları gibi temel göstergeleri analiz etmektedir. Çalışmada, sektördeki reformların altyapı yatırımları üzerindeki rolü incelenerek, özelleştirmenin bölgesel farklılıklar bağlamında nasıl şekillendiği tartışılmaktadır. Araştırma kapsamında, enerji sektöründe özelleştirmenin olumlu ve olumsuz yönleri nicel ve nitel verilerle desteklenerek ele alınmıştır. Ancak, özelleştirme sürecine dair hedeflerin büyük ölçüde ekonomik ve politik faktörlere bağlı olarak şekillendiği, dolayısıyla bu hedeflerin öznel nitelikte olduğu görülmektedir. Bu durum, yapılan değerlendirmelerin belirli kısıtlar altında gerçekleşmesine neden olmakta ve özelleştirmenin başarısının nesnel ölçülerle çerçevesinde tam anlamıyla ölçülmesini zorlaştırmaktadır. Elde edilen bulgular, özelleştirme sürecinin hizmet kalitesini ve tahsilat oranlarını artırdığını ancak süreç yönetiminde karşılaşılan zorluklar nedeniyle bazı bölgelerde sürdürülebilirliğin sağlanmasında eksiklikler olduğunu göstermektedir. Çalışma, elektrik dağıtım sektöründe etkin bir özelleştirme modelinin oluşturulması için gelecekte yapılması gereken düzenlemelere dair öneriler sunarak, enerji politikaları ve kamu-özel sektör iş birlikleri konusunda önemli bir referans sağlamaktadır.