Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Turizm tanıtım broşürlerinin edebiyat bağlamında analizi
    (Batman Üniversitesi, 2019-01-23) Acar, Kasım; Balcı, Umut
    Turizm hem eğitim hem de iş alanı olarak günümüzün popüler alanlarından biridir. Önemli bir sektör olarak eğitim boyutuyla da öne çıkan turizm; siyaset, kültür, ekonomi gibi pek çok alanla yakından ilişkilidir. Eğitim açısından değerlendirildiğinde ise yabancı dil eğitimi, edebiyat, halk bilim, psikoloji gibi pek çok bilim dalıyla etkileşim halinde olduğu görülmektedir. Bu çalışmada ağırlıklı olarak turizm-edebiyat etkileşimi üzerinde durulmuştur. Turizm ve edebiyatın birbirine etkisi, örneklerle anlatılmış; her ilin ön plana çıkan şair ve yazarlarının listesi hazırlanmıştır. Dünyada ve Türkiye’de kentleriyle özdeşleşen şair ve yazarlara örnekler verilmiştir. Aynı doğrultuda edebiyat turizminin önemi vurgulanmış; yazar müze evleri, edebiyat müzeleri ve edebiyat müze kütüphanelerinin turizme katkısı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’nin yayınladıkları tanıtım broşürleri ve web sayfaları, edebi unsurlar bakımından incelenmiştir. Çoğu illerin tanıtım broşürlerinde, ilgili ilin yetiştirdiği şair ve yazarların isimlerine veya biyografilerine yer verilmediği gözlemlenmiştir. Bundan hareketle tanıtım broşürlerine turistik değer taşımalarından ötürü edebi içeriklerin ilave edilmesinin önemi ve yararı vurgulanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’nin iller bazında bir edebi zenginlik haritası çıkarılmış ve bu doğrultuda muhtemel edebiyat turizmi rotaları hazırlanmıştır.
  • Öğe
    Lise ders müfredatında yer alan somut kültürel mirasların yeterlilik analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-01-24) Aslan, Ramazan; Balcı, Umut
    İnsanların tarihte belli amaçlarla bir araya gelmeye başlayıp topluluklar oluşturduğu ilk anlardan itibaren, kendilerine ait temel yaşam biçimleri ortaya çıkmış ve kendilerinden kültürel izler bırakmışlardır. Günümüzdeki genç kuşağın atalarından kalan kültürü benimsemesi, özümsemesi ve koruyabilmesinin temel yolu ilk olarak onu tanımasından geçer. Bu yüzden, binlerce yıllık geçmişten kalan kültürümüzün tanıtılması oldukça önemlidir. Çünkü, bir topluluğu diğerlerinden ayıran en önemli unsur kendine özgü olan her şeyi içinde barındıran ‘kültür’ ve o kültürden kalan ‘somut kültürel miraslardır’. Bu çalışmada, lise ders müfredatı ve ders kitapları aracılığıyla somut kültürel miraslara yer verilip verilmediği ‘Doküman Analizi Yöntemi’ kullanılarak incelenmiştir. Çalışma sonunda, kitapların çoğunda yeterince ‘Somut Kültürel Miras’ a yer verilmediği belirlenmiştir. Pek çok kitapta ise, verilen ‘Somut Kültürel Miras’ ların tanıtılmadan görselde ya da cümle içinde sunulduğu görülmüştür. Orta öğretim kurumları amaçları arasında yer alan “ortak bir kültür vermek ve kültürel nitelikleri geliştirmek hedefine” yaklaşmak için daha çok ‘Somut Kültür Mirası’ na yer verilmesi gerektiği önerilmiştir.
  • Öğe
    Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapıları ve beklenti düzeylerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-21) Geçer, Serkan; Bilgiç, Murat
    Bu araştırmanın amacı, Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapılarının ve ebeveynlerin beklenti düzeylerinin belirlenmesidir. Araştırmada Sezgin Meral tarafından 2010 yılında uygulanan “Ailelerin Çocuklarını Futbol Okullarına Gönderme Sebeplerinin Belirlenmesi” ile belirtilen anket ifadelerinden yararlanılmıştır. Araştırmada Gaziantep ili yaz spor okullarına uygulanarak ebeveynlerin demografik yapıları, beklenti düzeyleri, spora karşı ilgi düzeyleri ve velilerin karşılaştıkları sorunlar betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli ile durum tespiti yapılmıştır. Bu araştırmanın evrenini Gaziantep ilinde yaz spor okullarına katılan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunda yaz spor okullarına çocuklarını getiren bireyler arasından tesadüfü yöntemle belirlen 565 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın istatistiksel analizleri JASP (A Fresh Way to Do Statistics) 0.9.2.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma sorularının güvenirlilik analizleri, normal dağlım ve homojen dağılım analizleri yapılarak her bir sorudan elde edilen ortalama puanlara göre çözümlemeler yapılmıştır. İstatistiksel yöntemde frekans (N), yüzde (%) ortalama (X̄) ile T-test ve Tek Yönlü Varyans (ANOVA) ile Korelasyon analizi uygulanmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi istatistiksel anlamlılık Cronbach’s Alfa p<0,05 olarak belirlenmiştir. Yapılan araştırmada yaz spor okuluna çocuklarını gönderme eğilim anketi güvenirlilik düzeyi Cronbach’s Alfa katsayısı = 0.863 olup anket maddelerinin birbiri ile tutarlı olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; ailelerin çocuklarını sağlıklı olması, ileride spor alanında lisans eğitimi alması ve okul stresinden kurtulması için gönderdikleri tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Muş halkevi ve faaliyetleri(1934-1951)
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-11-09) Varlı, Haydar; Yaşar, Selman
    Bu tez çalışmamda Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde devletin dağılmasının önüne geçmek amacıyla kültürel alanda yapılan yenilik hareketlerinden biri olan Türk Ocakları’nın ileriki dönemlerde yerini alacak Cumhuriyet dönemi kuruluşlarından olan Halkevlerinin kuruluşuna, kuruluş amaçlarına, Milli Mücadeleden sonra küllerinden doğan yeni Türk Devleti’nin sosyo-kültürel, ekonomik, siyasal açıdan gelişimine olan katkılarına değineceğim. Halkevleri 1932 yılında Türk Ocakları’nın kapatılması ve mal varlığının halkevlerine devri sonucu kurulmuştur. Türk Ocakları Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ülkeye Osmanlıcılık ve Türkçülük ideolojilerini benimseterek Osmanlı tebaası içerisinde birlik ve beraberliği sağlama amacıyla kurulmuştur. Aynı durum halkevleri içinde geçerli olmuş Halkevleri de Halkçılık ve Milliyetçilik anlayışı doğrultusunda hareket ederek milli birlik ve beraberlik adına çalışmalarda bulunmuştur. Halkevlerinin kurulma amaçlarına değinecek olursak; Milli Mücadele’nin yaratmış olduğu yıkımın ülke genelindeki etkilerini ortadan kaldırmak, halkın içinde bulunduğu sosyo-ekonomik, siyasal, psikolojik durumu kültürel faaliyetlerle unutturmak, halkın okuma-yazma oranını, kültür seviyesini artırmak, ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak ve bunun gibi birçok amaçlarına değinmek mümkün. Cumhuriyet’in ilanından sonra hızla gerçekleştirilen Atatürk İlke ve İnkılaplarının Türk milletine özümsetilmek istenmesi de bir diğer hedeflerden sadece bir tanesidir.1923 yılında kurulan Halk Fırkası,1924’te Cumhuriyet Halk Fırkası,1935 yılında ise Cumhuriyet Halk Partisi adını almıştır. CHP’de yeni yönetim anlayışını halka tanıtmak, halka Cumhuriyet anlayışını benimsetmek, yönetici- halk bütünleşmesini sağlamak amacıyla ülkenin birçok yerinde Halkevlerinin açılmasını sağlamıştır. Başlangıçta az sayıda açılan halkevleri zamanla ülkenin birçok yerinde sayıca hızla artış göstermiştir. Ülkenin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde kurulan halkevleri buralarda da ülkenin gelişimi adına faaliyetlerde bulunmuşlardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kurulan halkevlerinin temel faaliyetleri diğer halkevlerinde olduğu gibi; eğitim-öğretim faaliyetleri, Türkçe okuma-yazma çalışmaları ve Türk dilinin etkin kullanımı üzerine olmuştur. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kurulan halkevlerinden bir tanesi de 1934 yılında kurulan Muş Halkevi’dir. Muş Halkevi kurulduktan hemen sonra bölgede hızlı bir şekilde kültürel, sanatsal, ekonomik vb. alanlarda faaliyetlerine başlamıştır. Özellikle bölge halkına Türkçe öğretmek amacıyla dil kursları ve aynı zamanda halkın okuma yazma konusunda gelişimini sağlamak amacıyla da okuma-yazma kursları açılmıştır. Bölge halkının muhafazakâr bir yapıya sahip olması özellikle kadın nüfusun halkevleri faaliyetlerine katılımını kısıtlamıştır. Muş Halkevi’nin kurulmasıyla birlikte bölge halkının kurulan Yeni Türk Devleti’nin anlayışını, özünü içselleştirmesi ve uygulaması adına faaliyetlere yoğunluk verilmiştir. Kitap okuma, sinema filmleri, tiyatro oyunları gibi faaliyetlerle genç nüfusun kültür seviyesi arttırılmak istenmiş aynı zamanda Atatürk ilke ve İnkılapları bu genç nüfusa benimsetilmiştir. Sonuç olarak Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren ülkenin eğitim-öğretim alanında gelişimine katkı sunan halkevleri Türk Eğitim Tarihi’nde önemli bir yer teşkil etmiştir. Halkevleri sadece eğitim açısından değil aynı zamanda sosyo-ekonomik, siyasal, kültürel alanlarda da ülke gelişimine katkı sunan çok yönlü bir kuruluş olma vasfına da sahip olmuştur.
  • Öğe
    Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kültür turizmi: Artuklu başkentleri’nde Artuklu mimari mirası üzerine bir rota önerisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-26) Işık, Murat; Demiral, Serkan
    İnsanlar binlerce yıldır yaşam tarzları, gelenek-görenekleri ve ürettikleri sanat eserleriyle kendilerine özgü kültürel değerler meydana getirmişlerdir. Bu kültürel değerler, geçmişin izlerini günümüze taşıyan her oluşumu kapsamakta ve kültürel miras olarak kabul edilmektedir. Toplumlar ve devletler, sahip oldukları bu değerleri koruyarak gelecek kuşaklara aktarmakla yükümlüdür. Bu çalışmada, tarihi ve kültürel değerlere ev sahipliği yapmış Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Artuklu Medeniyeti'ne ait bir mimari miras rotası oluşturulup oluşturulamayacağı üzerinde odaklanılmış ve araştırma, bu hedefe ulaşmayı amaçlamıştır. Çalışmada, bölgenin tarihi, kültürel, doğal dokusu ve fiziki şartlarına odaklanılmış ve nitel araştırma modellerinden saha taraması kapsamında gezi, gözlem, görüşme, döküman ve içerik analizleri yapılmıştır. Çalışmada ilgili temel kavramlar, ulusal ve uluslararası kurumlar ve anlaşmalar, kültürel rota kavramının evrimi, rota tipleri, kültürel rota örnekleri sunulmuş ve kültürel rotaların planlanmasıyla ilgili literatür çalışmaları ve ilgili kuruluşların rehber çalışmaları değerlendirilmiş ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Artuklu Medeniyeti’ne ait bir mimari miras kültür rotası oluşturulması yönünde bir sonuca ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Vekil kültürden art brut’e us dışı bir yaklaşım
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-19) Çelik, Mehmet; Balseçen, Haydar
    Sanatçının kendini var edebilmesinin doğasında muhalif bir kişilik ve karşı koyabileceği bir alan oluşturabilmesi yatmaktadır. Zıtlıklar üzerine kurulu bu evrende çatışma ortamından yeni fikirlerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Sanatçı (entelektüel) yaşadığı dönemin bilinen, gözde düşünce ve sanat akımlarına karşı yeni düşünce sistemleri ve alternatif sanat akımları yaratma (oluşturma) arayışına gider veya icat etme yolunu seçer. Sanatçı yerleşik ve kalıplaşmış algılara karşı bir duruş sergileyerek kendini yeniden var etmenin, karşı çıktığı fikirlerin varlığına bağlı olduğunu da bilmektedir. Bu karşı duruşu sergilerken bazen bilerek ve isteyerek, provokatif veya sinir uçlarına dokunacak eserler ortaya koyarlar. Bu eserler, toplumun dokunulması ve eleştirilmesi yasak olan tabularını hedef alarak, insanların hassas, girilmesi yasak olan alanlarını sarsmayı hedeflerken eleştiri ve tartışma ortamı yaratmayı amaçlar. Toplumun kutsal saydığı her türlü nesne ve kişilerin başında olduğunu var saydığı “hale”yi indirmek isterler. Genellikle sanatlarını politik veya sosyal bir mesaj ile birleştirip o şekilde sunarlar. Fransız sanatçı ve yazar Jean Dubuffet çatışma alanı olarak ‘‘kültür’’ü (kendine ait kelimelerle ifade edersek ‘‘vekil kültür’’ veya ‘‘resmi kültür’’) karşısına alırken bu provokatif rolü de üstlenmiştir. Jean Dubuffet genç yaşından itibaren geleneksel kültürel değerlere; yapılara ve normlara karşı çıkan veya döneminin kültürel düzenini eleştiren bir sanatçıdır. Dubuffet, toplumdaki normlara meydan okuyarak, sıradan veya kabul edilen fikirleri sorgulamayı amaçlar. Normların kaynağının egemen güç olduğunu, egemen gücün normu kendi standartlarına göre oluşturduğunu varsayar. Karşısında durduğu asıl konu normların kaynağı olarak gördüğü ‘‘Batı Kültürü”dür. Jean Dubuffet ‘‘Boğucu Kültür’’ isimli kitabında yapay olarak oluşturulmuş ‘‘vekil kültür”ün sanatı nasıl etkisi altına aldığını ve sanata nasıl yön verdiğini anlatmaya çalışmıştır. Ona göre kültürün güdümünde hareket eden bir sistemin yaratıcı sanatsal üretimi ve koşullanmış kültür adamlarının yanıltıcı düşüncelerinin bir yansıması olan nesneler olduğunu söyler. Çünkü yaratıcı ve yıkıcı olan bir eserin bize ulaşmasının çok zor olduğunu anlatır. Dubuffet toplumun beklediği şekilde davranmanın, bireylerin özgünlüklerini bastırdığını ve sanatın özgür ifadesini yok ettiğini belirtir. Toplumun dışladığı ya da toplumun dışında kalmayı tercih eden sıra dışı ve marjinal bireylerin, toplumun bu beklentilerinden uzaklaşarak gerçek bir yaratıcılık inşa edeceklerine inanır. Uzun zamandır aradığı sorunun cevabını toplum dışı kalmış, ötekileştirilmiş bu bireylerde ve onların yaptığı çalışmalarda aramaya başlamıştır. Geleneksel sanat eğitiminden etkilenmemiş, akademi tezgahından geçmemiş, kurallara bağlı olmayan ve toplumsal normlara uymayan sanat eserlerini ifade eden ‘‘Art Brut’’un, toplum dışı özel bireylerin hayal dünyasının benzersiz bir dışa vurumu olduğunu ve toplumun sınırlayıcı etkilerinden uzak durarak gerçek yaratıcı sanata ulaştığını ifade eder.
  • Öğe
    Somut olmayan kültürel miras değerlerinin Diyarbakır ve Mardin turizmine etkisi: Tur operatörleri ve rehberler üzerinden bir araştırma
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-29) Öncülokur, Ayşe Gül; Doğan, Mustafa
    Tez çalışmasında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Mardin ve Diyarbakır şehirlerinin sahip oldukları somut olmayan kültürel miras değerlerine tur program içeriklerinde ne kadar yer verildiği ve hangi değerlerin program içeriğinde yer aldığını tespit etmek ayrıca da Mardin ve Diyarbakır şehirlerine düzenlenen turlarda görev alan rehberlerin, tur esnasında şehirlerin somut olmayan kültürel miras değerlerinden sıklıkla hangilerinden yararlandığını ölçmek ve bu değerlerin turizmde önemini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmanın kapsamını Mardin ve Diyarbakır’a seyahat düzenleyen tur acenteleri ve bu şehirlerde rehberlik mesleğini icra eden bireyler oluşturmaktadır. Çalışmada bilimsel araştırma yöntemlerinden nitel yöntem kullanılmıştır. 20 seyahat acentesinin Mardin ve Diyarbakır tur içerikleri analiz edilmiştir. Ve kartopu örnekleme yöntemi ile soru formu aracılığıyla 6 rehber ile görüşme sağlanmıştır. İçerik analizi ve soru formu aracılığı ile elde edilen veriler doğrultusunda; tur program içeriklerinde Mardin şehrinin somut olmayan kültürel miras unsurlarına Diyarbakır şehrine oranla daha fazla yer verildiği, ancak yer verilen somut olmayan kültürel miras unsurlarının birbirlerinden bir farkı olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca ticari amaç doğrultusunda somut olmayan kültürel miras değerlerine tur program içeriklerinde yer verildiği, özellikle yöreye ait geleneksel el sanatlarının serbest zaman aktivitesi ve hediyelik eşya kapsamında tur program içeriklerinde yer aldığı sonucuna varılmıştır. Rehberlerden elde edilen veriler doğrultusunda ise; Mardin ve Diyarbakır şehrinde genel anlamıyla yöresel anlatı ve hikayelerden yararlanıldığı bunun yanı sıra yöresel müzik ve dans değerlerine daha fazla yer verildiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Ahmet Midhat Efendi’nin eserlerinde Kafkas coğrafyası ve Kafkas coğrafyasının kültürel yansımaları
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-13) Emir, Merve; Korkmaz, Ferhat
    Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının öncü isimlerden biri olan Ahmet Midhat Efendi, Tanzimat Dönemi’nde sayısız eser vermiştir. Kafkasya’dan İstanbul’a göç etmiş bir annenin oğlu olan Ahmet Midhat Efendi, Kafkas coğrafyasını ve Kafkas coğrafyasının kültürel değerlerini eserlerinde ele almıştır. Ata toprağı olan Kafkasya’ya karşı her zaman duyarlı olan Ahmet Midhat Efendi, eserlerinde maddi ve manevi kültürel değerlere işlemekle beraber; Kafkasya’nın jeopolitik konumu, ekonomik koşulları ve Kafkas halkının yaşamış olduğu asimilasyona da değinmiştir. Ata toprağıyla millî ve edebî bir bağ kuran Ahmet Midhat Efendi, bu bağı eserlerinin kurgusuna yansıtmıştır. Bu tez, Ahmet Midhat Efendi’nin Kafkasya mekânlı ya da Kafkas kökenli kahramanların bulunduğu eserleri incelemek suretiyle Kafkasya’nın Osmanlı kültüründe ve edebiyatında yerini belirleme amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışma, Türk edebiyatında Kafkasya algısını Ahmet Midhat Efendi’nin bakış açısıyla ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.