Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Şiî mezheplerde nikâh akdi ve boşanma
    (Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Ekinci, Ahmet
    Bu çalışmada toplumunun en önemli kurumu ve yapıtaşı olan aile müessesesinin temelinin atıldığı evlilik sözleşmesinin gerçekleşmesi ve sonlandırılması üç Şiî mezhebi bağlamında karşılaştırılmalı bir şekilde ele alınacaktır. İnsanlık tarihi kadar eski olan aile müessesesi, bir kadın ile bir erkeğin kendi iradeleriyle tam ve sürekli bir yaşam ortaklığı kurmak üzere dini veya hukuki şartlara uygun olan bir sözleşmeyle kurulmaktadır. Eşler arasında yapılan bu sözleşme ile gerek eşlerin birbirine karşı, gerekse aile fertlerine karşı hak ve sorumlulukları tespit edilmiş, aile yapısının sağlam temeller üzerine oturtulması ve ailenin sağlıklı bir şekilde varlığını devam ettirmesi amaçlanmıştır. Yazılı hukuk kurallarının olmadığı dönemlerde evlilik sözleşmesi toplumun tabi olduğu örf ve adetler doğrultusunda gerçekleştirilmiş, sözlü kurallar ve toplumsal geleneklere bağlı olarak sürdürülmüş, eşler arasında baş gösteren anlaşmazlıklar yine bu kurallar çercevesinde çözüme kavuşturulmuştur. Evlilik sözleşmesinde, toplumsal hayatı düzenleyen ve toplumun işleyişini kolaylaştırmayı amaçlayan örf ile âdetlere uyulmaması durumunda uyarma, kınama gibi müeyyidelerin yanı sıra henüz yazılı hukuk sistemlerinin bulunmadığı bu dönemlerde birtakım cezai müeyyideler uygulanmıştır.
  • Öğe
    Sellü’l Hüsâmü’l Hindî Li-Nüsrati Mevlânâ Halid En Nakşibendî çerçevesinde akâid, fıkıf ve tasavvuf buluşması üzerine analitik bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Var, Mehmet Ali
    Sellü’l hüsâmü’l hindî li-nüsrati Mevlânâ Halid en-Nakşibendî, son devrin fakihlerinden İbn Âbidîn’in (ö. 1252/1836) risâlelerinden biridir. İbn Âbidîn risaleyi zamanın Şam müftîsi Hüseyin el- Murâdî’nin Mevlânâ Halid en- Nakşibendî hakkında ileri sürülen iddiaları araştırması, onun gerçekten bir mürşid mi yoksa cinlerle bir takım işler yapan sihirbaz mı olduğunu açığa çıkarmasını istemesi üzerine yazılmıştır. İlk olarak 1301 yılında Dımaşk’te yayınlanmıştır. Risâle kırk iki sayfa olup, başına ve sonuna eklenen şiirlerle birlikte kırk yedi sayfayı bulmaktadır. Genel olarak tasavvufla ilgili olmakla birlikte âkâid, fıkıh ve tasavvuf konularını içermektedir. Risale üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Halid en- Nakşibendî’ye yöneltilen ithamlar reddedilip onun gerçek bir veli olduğunun isbatı yapılmaktadır. Müellif risalenin bu bölümünde, Halid en- Nakşibendî’yi araştırıp onun şahitler ve delillerle gerçek bir tasavvuf adamı ve Hak dostu olduğunu ortaya koymaktadır. Mevlânâ Halid, samimî, dürüst, takva ehli insanlardan biri olup, zâhir ve bâtın ilimlerde zirve biridir. İkinci bölümde keramet, cinlerin hakikati ve şeytanlarla arasındaki farklar, onları görmenin ve onlarla toplanmanın cevazı, sihir, sihrin kısımları ve hükümlerinin açıklanması ile gayb ilmi konusu ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde Halid en- Nakşibendî’nin hayatı işlenmiştir. Makalenin sınırlarını aşmamak ve risâlenin tamamının tercümesini ayrıca yayınlamak maksadıyla birinci bölümü kısaca özetleyip, daha önemli olarak gördüğümüz ikinci bölümün tercümesinin tamamını verdik. Risalenin üçüncü bölümü olan Mevlânâ Halid Naşîbendî’nin hayatını kısaca özetleyip eserlerinden bahsettik.