Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 13
  • Öğe
    II. Dünya Savaşı yıllarında İngiliz Büyükelçiliği’nin Erken Cumhuriyet Devri lider kadrosu üzerine değerlendirmeleri (23 Kasım 1942)
    (İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2020-06-30) Turan, Orhan
    Türkiye, Mihver ve Müttefik devletlerle imzaladığı antlaşmalarla II. Dünya Savaşı’nın dışında kalmaya çalışmıştır. Başka bir deyişle Türk devlet adamları genel politikalarını savaşa dâhil olmama üzerine inşa etti. Bu yüzden Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’ndaki politikaları savaşın gidişatına göre değişiklikler gösterdi. Dolayısıyla Türkiye, Almanya ve İngiltere’nin kendi tarafında savaşa girmesi noktasında rekabet sahası oldu. Özellikle bu doğrultuda İngiltere dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de önde gelen kişiler üzerinde raporlar hazırlatmış; dönem dönem dış politikasını mevcut notlar doğrultusunda şekillendirmiştir. Bu bağlamda çalışmada İngiliz Büyükelçiliği’nde Müsteşar olarak görev yapan Sir Alexander Knox Helm’in Türkiye’nin politik ve askerî hayatına yön veren kişiler hakkındaki tahlilleri ve gözlemleri yer almıştır. Mevcut notlar Türk Hükümeti’nin önde gelen üyeleri arasındaki ilişkileri ve önceki Türk Hükümetleri ile olan bağlantıları üzerine değerlendirmeleri kapsamaktadır.
  • Öğe
    The effects of interactive applications on visitors’ experience: a case of Gobeklitepe, Turkey
    (Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Kozbe, Gülriz; Doğan, Mustafa; Dilek, Sebahattin Emre
    The need for preservation and flexible exploration of historical artifacts generated increasing interest in using digital technologies in the cultural heritage context. This paper presents user interaction applications of a recent digital cultural heritage conservation and exploration project concerning one of the most famous heritage site “Göbeklitepe” in Turkey that is the oldest known human-made religious structure and added to the UNESCO’s World Heritage List by the year 2018 is 15 km away of northeast of the town Şanlıurfa. The project aims at enriching the visitor experience through modern digital technologies. Main modules include 3D scanning of the artifacts, information screen and mobile interaction with Augmented Reality (AR). AR has been developed to provide information about destinations and attractions. Because of the development of AR, tourists using AR can gain valuable experience without a tourist guide. There two aims of this study: 1) is to describe acceptance of a new technology such as AR and visiting intention for visitors who use AR at a heritage destination, 2) to measure tourists’ experiences of visiting historic sites. For this purpose, two scales were used for data collection. In accordance with the first aim of the study, the scale adapted by Chung, Han & Joun (2015) which is to explain visitors’ acceptance of AR based on the TAM. Secondly, Lee & Smith’s (2015) multiple-item scale was used to measure tourists’ experiences of visiting historic sites and museums. There are three dimensions in the first scale as perceived usefulness (5 items), perceived ease of use (3 items) and visit intention (2 items) visit intention (2 items) in accordance with the purpose of the study. On the other hand, the second scale involves natively 16 items under six dimensions. The findings offer important practical implications for historic sites and museums in relation to AR and experiential marketing. The findings show that the Augmented Reality applications have an important practical usefulness for the Göbeklitepe archeological site and particularly enriching of the visitor experience. The study shows that the AR applications impact on the visit intention of the visitors. The study is revealed that applications can be applied to enhance the attractiveness of the archeological sites, as Göbeklitepe, in many destinations.
  • Öğe
    The influences of the interactive systems on museum visitors’ experience: A comparative study from Turkey
    (Journal of Tourism Intelligence and Smartness, 2019-06-28) Kozbe, Gülriz; Doğan, Mustafa; Dilek, Sebahattin Emre
    To the effect, technologically advanced interactive systems, settled in modern-day museums research new ways to offer a positive experience to the visitors and encourage them to return, using modern communication and learning tools. This paper examines user interaction applications of a recent digital cultural heritage exploration project concerning of the most popular three museums (Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep Museums) that are located in different cities of the southeast region of Turkey. The project aims at enriching the visitor experiences through modern digital technologies. Main modules include 3D scanning of the artifacts, information screens and mobile interaction with Augmented Reality (AR). In this paper, it is explored and compared the visitor perceptions and experiences for three museums. For this purpose, two scales were used for data collection. In accordance with the first aim of the study, the scale adapted by Chung, Han & Joun (2015) which is to explain visitors’ acceptance of based on the interactive systems. Secondly, Lee & Smith’s (2015) multiple-item scale was used to measure tourists’ visiting experiences at the selected museums. Moreover, the findings explain the influences of interactive applications on visitor experiences according to the museums and comparatively. The study supports that the interactive systems provide a functional role to learn about the heritage and manifest important practical implications for museums in relation to interactive systems
  • Öğe
    Türk Modernleşmesi’nin Kıbrıs’taki yansıması: Halkevleri
    (Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2020-01-07) Turan, Orhan
    Türkiye’de toplumsal değişim ve dönüşümün önemli bir unsuru olan Halkevleri, Atatürk tarafından 19 Şubat 1932’de açıldı. Tek parti döneminin işlevsel kurumlarından birisi oldu. Halkevleri hem sosyo-kültürel alanda hem de eğitim alanında göstereceği faaliyetlerle toplumu bütünleştirmeyi ve geliştirmeyi amaçladı. Bu doğrultuda kuruluşundan kapatıldığı 1951’e kadar önemli bir kurum oldu. Kıbrıs Türkleri de Atatürk devrimlerini kendisine rehber kabul ederek benzer adımlar attı. Bunlardan birisi de Halkevleri idi. Sadece bu eylem Atatürk devrimlerinin evrensel yönünü bir kez daha vurgulamak için yeterli olsa gerekti. Türkiye için örnek bir kurum olan Halkevlerinin bir benzeri Kıbrıs’ta açılmak istendi. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki araştırmamız esnasında Kıbrıs’taki “Kurun” gazetesi başta olmak üzere, Kıbrıs basınında bir Halkevi’nin faaliyete geçmesi için düzenli haberler yapıldığı ve makaleler yazıldığı tespit edildi. Kıbrıs Türklerinin “bir Halkevi kurulması ile ilgili talebinin” konsolosluk aracılığı ile Ankara’ya ulaşmasından sonra gerçekleşen bir dizi yazışma sonrası konu hakkında ilerleme sağlandı “Fikir, fiiliyata dönüşmeye başladı.” II. Dünya Savaşı sonrası Kıbrıs Türk basını incelendiğinde de Halkevi açılması hususunda bir fikir birliği olduğu görülmektedir. Bu bağlamda adanın farklı yerlerinde Halkevleri açılmıştır. Bunlar arasında Lefkoşa, Girne, Limasol ve Mağusa bulunmaktadır. Halkevleri bağımsız bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Kurulan Halkevleri, Kıbrıs Türk toplumu için siyasi, sosyal, kültürel birçok etkinliğin gerçekleştirildiği ve önemli kararların alındığı bir merkez konumunda olmuştur.
  • Öğe
    Ankara-Beypazarı Sekli ve Hırkatepe köylerinde Kızıl Geyikler (Cervus elaphus, Linneaeus 1758) üzerine gözlemler
    (Bartın Üniversitesi, 2019-04-15) Ulutürk, Servet; Yürümez, Gökhan
    Ankara Beypazarı ilçesine bağlı Sekli ve Hırkatepe köyleri civarında kızıl geyiklerin tespit edildiği 7 farklı gözlem alanında türün yavrulama ve üreme dönemleri dikkate alınarak Mayıs, Haziran, Ağustos, Eylül ve Ekim 2015 aylarında izleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları ile yapılan gözlemlerde toplam 68 birey doğrudan fotoğraflanarak veya kurulan kamera tuzakları ile görüntülenmiştir. Gözlem alanlarında kamera tuzakları ile 356 kızıl geyik kaydı elde edilmiş ve çalışmada başarı oranı 2,52 fotoğraf/100 fotokapan-gün değeri olarak hesaplanmıştır. Mayıs ayında geyiklerin kamera tuzaklarına yakalanma oranı oldukça fazlayken bu oran Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yok denecek kadar azalmıştır. Yapılan bu çalışmalar ile türün popülasyon trendi dışında türü tehdit eden faktörlerde ele alınmıştır.
  • Öğe
    Türk siyasal hayatında Aşiretlerin belirleyiciliği
    (e-Kitap Projesi, 2017-04) İlyas, Ahmet; Çoban, Ebru
    Bu çalışmanın amacı özellikle Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sosyo-ekonomi, tarihsel ve siyasi bir geçmişe sahip olan aşiret sistemi ve onun siyasete yansıması üzerine kurulmuştur. Çalışmada aşiretlerin bölgedeki ağırlığı, sosyal yasama, ekonomiye, siyasete etkisine dikkat çekilmiştir. Aşiret ve onu oluşturan yapı üzerinden hareketle geçmişten günümüze aktarılan feodalite düzenin savunucuları ve bu düzeni korumak isteyen odak noktalarına özenle değinilmiştir. Zira aşiret sisteminin anlaşılması, Günümüzde yaşanılan birçok ana problemin çözümüne katkı sağlayacağını ileri sürülebilir. Çünkü aşiret sistemi, Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne miras bırakılan bir sosyal dokuydu. Bu sosyal dokunun temelinde de siyasi, ekonomik, askeri ve nüfus teması yer almaktaydı. Bu açıdan bakıldığında aşiret sistemi bir sosyo-tarih ekseni içerisinde ele alınmalıdır. Bu çalışmanın ana temalarından biri de Türkiye’de bir siyasi gelenek olan aşiretlerin siyasetteki rolü üzerine detaylı bir çalışma yapılarak aşiret ve siyaset kavramlarının nasıl bir ilişkiye girdiklerini genelden özele 1950-2003 yılları arasında Şanlıurfa örneğinde ön plana çıkarılmıştır. Özellikle 1950 Genel Seçimleri sonrası birçok aşiret reisinin seçimlerde Demokrat Parti’den aday olması ve milletvekili olarak seçilmesi sonrası, Türkiye’de aşiret siyaset ilişkisi ağı günümüze kadar devam ettirmiştir. Her ne kadar bu ilişki ağı zaman zaman kopuş yaşanmışsa da süreklilik açısından bakıldığından gayet başarılı olduğu ileri sürülebilir. Bu araştırmanın anlaşılması Türk siyasi tarihindeki değişim ve dönüşümün daha sağlıklı irdelenmesine yardımcı olacaktır
  • Öğe
    Türk basınında Suriyeli göçmenlere ilişkin haberlere yapılan yorumların incelenmesi
    (Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2019-03-20) Türk, Emrullah
    Tarih boyunca yaşanan kitlesel göçler yöneldiği toplumun ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel yapısını derinden etkilemiştir. Tarihin değişik dönemlerinde birçok kitlesel göçe ev sahipliği yapmış olan Türkiye, 2011’den bu yana Suriye’de iç karışıklıklar sonucu başlayan kitlesel göçlerle karşı karşıya kalmıştır. Göç idaresinin Ağustos 2018 verilerine göre, 2011 Nisan ayından bu yana Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyeli göçmen sayısı 3 milyon 500 bin’i aşmıştır. Bu makalede, Türkiye’de Suriyeli göçmenlere bakış açısının hangi yönde ilerlediği sorgulanmaktadır. Göçmenlere yönelik inşa edilen tutumların somut olarak yansıma biçimlerine dair internet ortamında rastlanan örnekler üzerinden Suriyelilerin, Türkiye’de ötekileştirilip/ötekileştirilmediğine ya da ne düzeyde ötekileştirildiğine dair sonuçlara ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda internet temelli haberlere yapılan yorumlar üzerinden elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Türkiye’deki ana akım gazete haberlerinde “Suriyeliler” anahtar kelimesiyle irdelenen haberlere okuyucuların yapmış olduğu yorumlardan anlaşıldığı üzere, göçmenlere tanınan ekonomik, sosyal hakların yanında münferit bazı olaylar yerli halkın Suriyeli göçmenlere bakış açısını derinden etkilemekte, göçmenlerin toplumsal konumunun “ötekilik” tecrübesi üzerinden şekillendiği ve bu anlayışın “misafirlik” söylemini etkisizleştirdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak bunun yanı sıra bu tür bir bakış açısının, başlangıçtan bu yana “açık kapı” politikasıyla Suriyelilere kucak açan hükümetlerin ve yerel halkın genel duruşunu da yansıtmaktan uzak olduğu sonucuna varılmaktadır.
  • Öğe
    Demokrat Parti Döneminde Bingöl ilinde eğitim (1950-1960)
    (ECLSS2017a, 2017-08) İlyas, Ahmet; Çoban, Ebru
    Bu çalışmanın amacı Türkiye’de çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye’nin eğitim politikası profilini ortaya koymak ve bu eğitim politikalarının Bingöl şehrindeki etkisini belirlemektir. Genel olarak bakıldığında bir ülkedeki eğitim politikası, o ülkedeki yönetimin niteliğini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarlar da sosyal politika aracı olarak gördükleri eğitim konusunu çeşitli dönemlerde yönlendirmişlerdir. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle beraber ülkede okuma-yazma oranının % 10 civarında olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Atatürk döneminde önemle ele alınan eğitim konusunda nicel artış İnönü döneminde Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla gelişme göstermiştir. Yeniden inşa edilen ülke için eğitim konusunda birçok adım atılmış ancak dünya siyasi haritasını ve görüşünü önemli ölçüde etkileyen II. Dünya Savaşı ile Batı’da yeni bir dünya düzeni kurulmuştur. Bu durum yeni dengelerin oluşmasına neden olduğundan, Türkiye’de bu yeni oluşum içerisinde kendine yer bulabilmesi için siyasal yapısını gözden geçirmesi kaçınılmaz olmuştu. Bilhassa bu oluşumun bir sonucu olarak 1946 yılından itibaren Türkiye’de çok partili döneme geçilmiştir. Demokrat Parti’nin kurulması ve 1950-1960 yılından itibaren kesintisiz süren iktidarı, ülkede birçok dengeyi değiştirdiği gibi eğitim konusunda da önemli adımlar atılmasına zemin hazırlamıştır. Eğitimin yaygınlaştırılması ile yapılan çalışmalar ülkedeki tüm illerde olduğu gibi Bingöl ilinde de olumlu etkisini göstermiştir. Bingöl’de 1950-1960 yıllarında Demokrat Parti programında yer alan okuma-yazma oranının arttırılma hedefi uygulanmış, özellikle bu dönemde okul, öğretmen, öğrenci sayısında nicel artışlar meydana gelmiştir. Demokrat Parti iktidarından önce ilde ilköğretim dışında okulların olmadığı daha sonra 1950-1960 yıllarında Bingöl’de orta öğretim kurumlarından ilki eğitim vermeye başlamıştır.
  • Öğe
    Wind power potential and usage in the coastal regions of Turkey
    (Journals & Books, 2015-04) Aydın, Hüseyin; İlkılıç, Cumali
    In this study, the potential of wind power in the coastal areas of Turkey have been studied. Current potential of the wind energy in coastal areas and its usage in Turkey have been investigated. The main purpose of this study is to investigate the wind energy plants in coastal regions of Black Sea, Marmara, Aegean and Mediterranean regions and project in Turkey. The wind energy potentials of all regions in Turkey have been investigated and utilization of the wind energy in coastal regions of Turkey was also studied. Various regions have been analyzed by taking wind data into account that had been measured in hourly time series in the windy locations. The coastal regions of Aegean, Marmara and East-Mediterranean have high wind energy potentials and wind densities. The wind data used in this study have been obtained taken from Electrical Power Resources Survey and Development Administration (EIEI) of Turkey. Istanbul, Izmir, Datça, Bandırma, Antakya, Çanakkale and Hatay areas have been found to be the most promising areas for wind energy systems with their wind densities. Sinop, Gökçeada, and Mersin follows these areas. It can be suggested the there are many suitable areas, for wind energy applications and investments, especially many of them are clustered in coastal regions in Turkey.
  • Öğe
    İnönü Dönemi Türk Dış Politikası
    (Atatürk Üniversitesi, 2012-06) İlyas, Ahmet; Turan, Orhan
    İkinci Dünya Savaşı boyunca Türk dış politikasının genel eğilimi savaşa girmeme üzerine kurulmuştur. Türkiye’nin bu politikası savaşın gidişatına göre değişiklikler göstermiştir. Savaş boyunca tarafsızlık politikası izleyen Türkiye, bu politikayı uygularken kimi zaman İngiltere ve Fransa’ya yakın olmasına karşın Almanya’ya karşı da net bir tavır almaktan kaçınmıştır. Bu yüzden dış politika yapıcıları Türkiye’nin bu tavrını “aktif tarafsızlık” olarak nitelendirmektedirler. İngiltere, Fransa ve Rusya Türkiye’yi savaşa girmeye ikna etmek için birçok görüşmeler ve konferanslar yapmalarına rağmen; her defasında Türkiye savaş dışı kalmayı başarmıştır. Ancak savaşın sonunun belli olmasından sonra Türkiye kazanan tarafta yer almak için savaşa girmiştir. Savaş sonrasında ise Türkiye, Sovyet Rusya’dan gelebilecek tehlikeyi bertaraf etmek için Batı kartını kullanarak ABD ve İngiltere taraflı bir politika izlemiştir