Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 469
Öğe Otomotiv fren balatalarının sürtünme performansında sic etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2012-06) Altun, Şehmus; Öner, Cengiz; Sugözü, İlkerBu çalışmada, yüksek mukavemet, düşük aşınma, daha fazla yük ve sıcaklık dayanımı özelliklerine sahip SiC içeren balata numunelerinin sürtünme katsayısı ve aşınma dayanımına etkisi incelenmiştir. Balata bileşeni içerisine %5, %10 ve %15 SiC ilave edilmiştir. Sonuç olarak, SiC oranı arttıkça aşınma direnci artmış ve sürtünme katsayısı azalmıştırÖğe Atık kızartma yağlarının alternatif dizel motor yakıtı olarak değerlendirilmesi(TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 2011) Adin, Hamit; Yaşar, Fevzi; Altun, ŞehmusÖğe Doğal fiber takviyeli kompozitler üzerine bir derleme çalışması(IESS Publishing, 2019-06) Çelik, Yahya Hışman; Yalçın, RojinÖğe Batman il sınırları içinde kalan Ilısu Barajı etkileşim alanına dair jeomorfolojik ve arkeolojik tespitler(Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları, 2016-05) Kozbe, Gülriz; Karadoğan, Sabri; Güngör, AkarcanÖğe Görüntülerin esinleyici gücünün geleceğe yönelik yeni düşünceler oluşturmasındaki rolü(Ankara Üniversitesi, 2012-11) Uzun Aydın, Derya; Cereci, SedatÖğe Effect of tightening torque on the fatigue strength of bolted composite lap joints(Kilis 7 Aralık Üniversitesi, 2016) Topkaya, Tolga; Solmaz, Murat YavuzÖğe Nef’î’nin şiirlerinde narsisizmin yansımaları(ISPEC Publishing, 2020-02) Bozkurt, Kenan; Yalçın, İdrisEdebî eserlere psikolojik bir bakış açısıyla yaklaşıp bu eserleri psikanalitik yöntemle tahlil etmek Freud’la başlamış ve sonraki psikologlar tarafından geliştirilmiştir. Psikanilitik eleştiri yöntemi sayesinde sanatçıların hayatlarından hareketle bilinçdışının derinliklerine inilmiş ve oradan hareketle edebi eserlerin oluşum süreci hakkında saptamalarda bulunulmuştur. Edebî eserde dile getirilenler bu yöntemle analiz edilmiştir. Bu analizlerde narsizmin önemli bir yeri vardır. Günümüzde kişiliğin tespitinde kullanılan “narsisizm” adını Yunan mitolojisinde sudaki yansımasını görünce o yansımaya, yani kendi kendine âşık olan, ona ulaşmak için suya düşüp boğulan genç ve yakışıklı Narkisos’tan alır. Kişinin kendisindeki eksikliklere karşı geliştirmiş olduğu bir tür savunma mekanizması olan narsisizm kişinin tüm ilgiyi kendisinde toplama gayesidir. Klasik narsist kişilik özellikleri, şiirlerde tefahür olarak karşımıza çıkmaktadır. Klasik şairlerin kendileri ile övünmelerini tefahür, temeddüh, enaniyet, benlik kavramlarını kullanarak ifade etmek mümkünse de söz konusu övünme olunca divan şairleri arasında Nef’î kadar ileri giden megaloman tavrını bu denli yüksek perdeden dile getiren olmamıştır. Şairin kendini tüm şairlerden üstün görmesi ve sanatıyla övünüp kendini dev aynasında görmesi, narsist kişiliğin en temel özelliklerindendir. Bu bağlamda fahriyleriyle ön plana çıkan Nef’î, narsizmin tüm özelliklerinin kendisinde tezahür ettiği bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kişilik bozukluğu olan narsisizmin Nef’î’nin şiirlerine yansımasının nedenlerini erken çocukluk dönemlerinde aramak gerekir. 17. yüzyıl şairi olan Nef’î’nin şiirleri her ne kadar psikanalizin ortaya çıkıp gelişmesinden önceki asırlarda yazılmış olsa bile bu şiirleri, narsisizmi baz alarak okumak ve tahlil etmek mümkündür. Bu çalışmada Nef’î’nin şiirleri, psikanalizin çalışma alanı içerisinde yer alan “narsisizm” baz alınarak şiirlerin tahlil edilmesi amaçlanarak Nef’î’nin hayatından, kişiliğinden ve şiirlerinden hareketle narsist yönü ortaya konmaya çalışılacak ve tavırlarındaki tutarsızlığın psikolojik nedenleri üzerinde durulacaktırÖğe Köşeleri yuvarlatılmış eşkenar üçgen delikli kompozit levhaların gerilme ve yüzde uzama davranışlarının deneysel olarak incelenmesi(Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, 2016-04) Adin, Hamit; Ergün, Raşit KorayÖğe II. Dünya Savaşı yıllarında kamusal alana yönelik din hizmetleri(İksad Publications House, 2018-02-15) Özteke, FahriCumhuriyet tarihimizin en zor dönemlerinin başında II. Dünya Savaşı yılları gelmektedir. Ekonomik, askeri ve siyasi açıdan ülke olarak çok zor bir süreçten geçilmiştir. Yaşanan sıkıntılar sosyal alanda da kendisini hissettirmiştir. Böyle hassas bir dönemde din hizmetlerinin düzenli yürütülmesi meselesi sıklıkla gündeme gelmiştir. Fakat bu konuda yaşananlarla ilgili yapılmış bilimsel çalışmaların sayısı da oldukça azdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, II. Dünya Savaşı yıllarında yurttaşları üzerinde din hizmetlerinin aksamadığı intibahı meydana getirmeyi esas politikalarından biri olarak kabul etmiştir. Bu yüzden Diyanet İşleri Başkanlığı eskiye nazaran daha aktif bir rol oynamıştır. Devlet bu dönemde gerçekleştirmek istediklerini halka anlatmak için camileri adeta bir üs olarak kullanmıştır. Milli ekonominin güçlenmesini temin etmek maksadıyla hutbelerde yerli malı kullanımı teşvik edilmiştir. Atatürk Dönemi’nde uygulamaya başlanan ana dilde ibadet edilmesi projesine sadık kalınmıştır. II. Dünya Savaşı yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı, köy enstitülerinin işlevinin tam olarak anlatılması ve kız çocuklarının eğitim düzeylerinin yükseltilmesi konusunda ortak çalışmalar yapmışlardır. Ancak İsmet İnönü ve hükümet yetkilileri özellikle dış politikada hayati meseleleri çözüme kavuşturmaya çalışırken dinsel alana dair yapılan müspet gayretleri halka tam olarak duyuramamışlardır. 1926-1949 yılları arasında çeşitli nedenlere bağlı olarak 2815 cami ve mescidin satışının yapılmasına karşın, 1942-1945 yılları arasında ise tarihi öneme sahip 100 kadar caminin tadilatı gerçekleştirilmiştir. Aynı süreçte güvenlik ve konaklama gerekçesiyle camilerin başka şekilde kullanılması ile ilgili ise kamuoyu yeterince bilgilendirilmemiştir. Kişisel uygulamalardaki hataların yol açtığı yanlış anlaşılmalar, halkın inançlarına yönelik bazı isteklerin koşullar gereği dikkate alınmayışı ve mali zorluklar din hizmetleri konusunda bu döneme özgü olumsuz bir algının meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Özellikle din görevlisi sayısındaki yetersizlik kamuoyunda ciddi rahatsızlıklara neden olmuştur. Bu yaşananların resmi bir kanalla devlet erkânına iletilmesi ise ilk defa 1945’te Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla yapılmıştır. Dönemin hükümeti yapılan bu ihtara karşı olumsuz bir refleks göstermediği gibi eleştirileri dikkate değer bulmuştur.Öğe Cemile Sümeyra öykülerinde duyarlıklar ve değerler(2020-08-20) Zariç, MahfuzGünümüz öykü yazarlarından Cemile Sümeyra’nın öyküleri Derin Dalış adı altında 2018 yılında yayımlanmıştır. Derin Dalış’ta yer alan yirmi beş kısa öyküde hayat, ölüm, benlik, dostluk, aile, arayış, değişim, insani ilişkiler, varoluş gayesi ve sanat gibi konular izlekleştirilmiştir. Yazar, bu öykülerinde genel olarak kendisini ve ailesini merkeze alarak, evrensel insani hâllere, kadın yazar olmanın zorluklarına; acıma, umut, kanaat gibi duygu ve değerlere, yakın geçmişteki darbe girişimlerine yer vermiştir. Cemile Sümeyra’nın Derin Dalış’ın yanı sıra Kendi Kalemini Kıranlar–Türk Edebiyatında İntihar, Hayatı Kurgulamak, Seyahat ve Edebiyat adlı araştırmainceleme eserleri de bulunmaktadır. Bu yazıda Müslüman kadın duyarlıkları ile kaleme alınmış olan Cemile Sümeyra öyküleri; temalar, öne çıkarılan değerler ve dini-tasavvufi göndermeler, merkezi öykü kişileri ve dil özellikleri açısından ele alınacaktır.