2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Olcaytu Han’ın Gilan seferi (1306-1307)(Tarih ve Gelecek Dergisi, 2019-08-23) Gördeğir, ErcanXIII. yüzyılın ilk çeyreğinde dünya dengelerini alt üst eden yeni bir güç ortaya çıktı. Bu güç Cengiz Han önderliğinde yirmi yıl gibi çok kısa bir zaman diliminde büyük bir imparatorluğa dönüşen Moğollardı. Cengiz Han sıkı bir disiplin altında güçlendirdiği orduları ile çevre kabileleri hâkimiyet altına aldıktan sonra 1206 da kağan ilan edildi. Böylece Yakındoğu için kasırgaya dönüşecek rüzgâr Karakurum’dan esmeye başladı. 1227 tarihinde Cengiz Han öldüğünde çocuklarına sınırları Çin’den Harezm ve Kırım’a kadar uzanan devasa bir imparatorluk bıraktı. 1251 tarihinde Moğol kuvvetleri Yakın Doğu üzerine tekrar harekete geçti. Bu kuvvetlerin liderliğini yapan Hülagü Han, 1256 tarihinde Alamut Kalesi’ni teslim alarak Tebriz merkezli İlhanlı Devleti’ni kurdu. Ardından 10 Şubat 1258 tarihinde Abbasi Devleti’nin merkezi Bağdat’ı aldı. Böylece Gilan Bölgesi hariç bütün İran, Azerbaycan ve Irak-ı Acem topraklarında Moğol hâkimiyeti kuruldu. İlhanlı Devleti için oldukça stratejik bir bölge olmasına rağmen 1256 tarihinden Olcaytu Han (1304-1312) devrine kadar hiçbir İlhanlı hükümdarı Gilan bölgesini istilaya girişmedi. Bu çalışmada İlhanlı tarihinde bir ilk olan Gilan bölgesine yapılan askeri harekâtın sebep ve sonuçları ele alındı.Öğe XIV. Yüzyılın ilk çeyreğinde İlhanlı-Avrupa münasebetleri(IJEPHSS, 2019-10-15) Gördeğir, Ercanİlhanlı hükümdarları, sınır komşuları olan Memlûk, Altın Orda ve Çağatay devletleri ile aralıksız devam eden çatışmalarının doğurduğu yalnızlık sonucunda hemen hemen her dönem Avrupa’nın ileri gelen ülke liderleri ve Papalıkla sıkı münasebetler kurmayı arzulamışlardır. Bu nedenle İlhanlı Devleti Papalık ve Avrupa ülkeleri ile kesintisiz olarak mektuplaşmak suretiyle bilgi alışverişinde bulunmuştur. İki taraf arasındaki haberleşmelerin ana konusunu ise Memlûklara karşı yapılması planlanan ortak askerî hareket ve papanın İlhanlı hükümdarlarını Hıristiyan âlemine çekebilme umutları oluşturmaktaydı. Ortak düşman olarak görülen Memlûk Devleti’nin mevcudiyeti gerek Avrupalı devletler gerek Papalık gerekse İlhanlılar için büyük bir tehdit oluşturmaktaydı. Fakat iki tarafın karşılıklı bütün görüşme, vaat ve çabaları hiçbir zaman Memlûklara karşı ortak bir harekâta dönüşmemiş ve İlhanlı-Avrupa ittifakı fiiliyata dökülememiştir. Buna karşılık Memlûklar Haçlıları Ortadoğu’dan tamamen atmayı başarmışlardır. Ebu Said Bahadır Han döneminden itibaren İlhanlılarda merkezi otorite zayıflamış ve Ebu Said Bahadır Han’ın ölümüyle birlikte İlhanlı Devleti yıkılmıştır. Memlûklar ise Ortadoğu’da tahakkümlerini uzun süre devam ettirmişlerdir. Bu çalışmada Olcâytû Han Döneminde İlhanlılar ile Hıristiyan Dünyası arasında gerçekleşen münasebetler incelendi. Bu kapsamda Olcâytû Han tarafından 1305 ve 1307 yılında Avrupa’ya gönderilen iki mektupta kullanılan üslup ve bu üslupla verilmek istenen mesajlar değerlendirildi.