Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Yitirilmiş bütünlüğün ikamesi için bir öneri: roman ve halk
    (Selçuk Üniversitesi, 2020) Karadeniz, Mustafa
    Cengiz Han ve Lenin biyografileriyle tanınan İngiliz gazeteci, romancı ve tarihçi Ralph Winston Fox (1900-1936) görece kısa bir ömre çok sayıda kitap, deneme ve makale sığdırmış üretken bir yazardır. Yazarın ölümünden sonra 1937’de yayımlanan Roman ve Halk (The Novel and the People), Ferit Burak Aydar’ın İngilizceden çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından Ekim 2019’da yayımlandı. Fox 12 bölümden oluşan çalışmasında, roman türünün tarih boyunca geçirdiği zorunlu değişimleri İngiliz romanı bağlamında ele alır. 128 sayfadan oluşan kitabın girişinde yazar romanın, matbaayla yaygınlaşan bir medeniyet yaratısı olduğunu vurgular. Fox’a göre burjuva bireyin epiği olan roman, kapitalizmin dünyaya sunduğu en önemli yaratıcı kültürel hediyedir. Epikteki toplumsal bütünselliğin aksine roman, bireyi ve onun kaderi ve yaşantısıyla sınırlı olan mücadelesini ele alır. Yazara göre roman, insan ile toplum arasındaki dengenin kaybolduğu, bireyin başkalarıyla ve doğayla daimi bir mücadele içine girdiği kapitalist bir toplumda gelişebilir. Roman ve Halk, sanat ve hayat arasındaki bağlantıyı oldukça akıcı bir dille mesele edinen kıymetli bir çalışma. Yazarın sosyalist gerçekçi sanat anlayışının gelişimi ve sorunları hakkındaki fikirleri, Türk edebiyatındaki toplumcu-gerçekçi roman geleneğine dair yeni çalışmalara ilham verebilecek türdendir.
  • Öğe
    Dede Korkut hikâyeleri üzerine inşa edilen bir anlatı: Hikâye-i Neriman
    (Batman Üniversitesi, 2022-12-31) Bars, Mehmet Emin
    Dede Korkut hikâyeleri Oğuznamelerin en önemli parçalarından birini oluşturur. İçerisinde zengin motifler barındıran hikâyeler uzun yıllar sözlü gelenekte büyük bir merakla dinlenmiş, yazıya geçirildikten sonra da yazılı kaynaklardan okunmuştur. Dede Korkut hikâyelerinin etkisi birçok yapıtta da görülür. Dede Korkut hikâyelerinde bulunan motifler manzum eserlerde, romanlarda, tiyatro eserlerinde, çocuk kitaplarında, filmlerde, plastik sanatlarda yeniden işlenmiştir. Hikâyelerin Türk dünyasındaki çeşitli anlatılar üzerinde etkisi olduğu gibi Türklerle ilişki içerisinde bulunan başka milletlerin anlatıları üzerinde de etkileri olmuştur. Bu çalışmada Dede Korkut hikâyelerinin Hikâye-i Neriman adlı eser üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Sonuçta Dede Korkut hikâyelerinin Hikâye-i Neriman adlı destanı etkilediği görülmüştür. Bu destan, Dede Korkut hikâyelerinde yer alan birçok motifi içerir. Dede Korkut hikâyeleri, Hikâye-i Neriman’ın şekillenmesinde en önemli kaynaklardan biridir. Destandaki olay örgüleri büyük ölçüde Dede Korkut hikâyelerinden alınan motifler etrafında inşa edilmiştir. Hikâye-i Neriman sözlü geleneğin dilsel unsurlarını da taşır. Bu unsurlar destanın yazıya geçirilmeden önce sözlü gelenekte anlatıldığını gösterir.
  • Öğe
    Türk destanlarında geçiş dönemi ritüelleri (Kırgız, Başkurt, Kazak ve Altay)
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-05-09) Can, Ahmet; Duran Gültekin, Zehra Görkem
    İnsan yaşamı, doğumla başlayan ve ölüme kadar devam eden bir değişim ve gelişim sürecidir. Bu sürecin, bireylerin bir önceki konumdan diğerine geçtikleri eşikler olarak hizmet eden önemli alt süreçleri vardır. Geçiş dönemleri olarak adlandırılan bu evreler; doğum, evlilik ve ölümle ilgili tüm süreçleri kapsar. İnsanlar geçiş dönemlerini geleneksel inanç ve uygulamalarıyla kutsarken bir taraftan da en çok bu evrelerde maruz kalınacağına inandıkları olumsuzluklardan korunmaya çalışırlar. Gerçekleştirilen ritüeller bireyle beraber toplumun geneline yayılarak yeni evreyi içselleştirip sorunsuz bir şekilde yaşanmasını sağlamada da büyük önem taşır. En eski sözlü anlatı türlerinden olan destanlar geçiş dönemi ritüelleri bakımından da büyük bir zenginliğe sahiptir. Geniş Türk dünyasının farklı bölgelerinde geçmişten günümüze devam ettirilen birçok geleneksel uygulamada geçiş dönemlerinin önemli bir payı olduğu görülür. Bu çalışmada, Kazak, Kırgız, Altay ve Başkurt destanlarındaki geçiş dönemleri ile ilgili halk inançları ve geleneksel uygulamalar seçilen örnek metinlerden hareketle tahlil edilerek ortak ve farklı yönleri değerlendirilmiştir. Elde edilen tespitler gerek Türk dünyasındaki benzer uygulamaları gerekse bu uygulamaların geçmişten günümüze geldiği noktayı göstermesi açısından önemlidir.