6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe Erken çocukluk dönemi din eğitiminde ebeveyn tutumlarının etkisi(Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, 2020-12-31) Çın, AhmetErken çocukluk döneminde verilen din eğitimi, çocuğun dini alt yapısını oluşturduğu gibi yaşamın ilerleyen dönemlerinde de dinle ilgili olanı idrak etmesine ve içselleştirmesine katkıda bulunmaktadır. Erken çocukluk döneminde çocuğun en fazla zaman geçirdiği bireyler anne-baba olmaktadır. Ebeveynin, çocuk ile iletişim tarzı çocuğun gelişiminde çok önemli etkiler bırakıp, gelecekte nasıl bir insan olacağının da belirleyecisi olacaktır. Ebeveynin sağlıklı bir tutum geliştirmesi için, çocuğun bedensel, zihinsel, psiko-motor ve duygusal gelişim alanlarını bilmesi ve bu doğrultuda din eğitimi vermesi önemlidir. Bu bağlamda verilecek iyi bir eğitimle çocukta sağlıklı bir din duygusu kazandırılırken, yanlış ve baskıcı yöntemlerle dini kişilik gelişimi olumsuz yönde etkilenir. Bu çalışmada erken çocukluk dönemi din eğitiminde ebeveyn tutumlarının etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda alan yazında ebeveyn tutumlarının erken çocukluk dönemi dini inanç ve tutumların gelişimi üzerindeki etkisi ile ilgili çalışmalar incelemiştir. Çocuğun gelişiminde ebeveyn tutumları araştırılmış ve çocuğun din eğitimine en uygun ebeveyn tutumunun demokratik ve destekleyici ebeveyn tutumu olduğu; bu tutumun İslami yaşam anlayışına da uygun düştüğünü söyleyebilirizÖğe 1839-1841 yıllarında Osmanlı ailesi : Sivas örneği(Batman Üniversitesi, 2012-04) Şahin, ZehraAile, kültürün ve değerlerin ilk kez oluşmaya başladığı toplumun en temel kurumudur. Bu araştırmada 20 numaralı Sivas Şer’iye Sicili değerlendirilerek 1839- 1841 yıllarında Sivas’ta aile oluşumu ortaya konulmaya çalışılmış, toplumun varlığının devam etmesinde önemli görevler üstlenen, aile hayatı ele alınmıştır. Belirlenen dönemlerde çok eşlilik durumunun çocuk sayısı ile ilişkisi, çocuk sayıları açısından dönemin Müslüman ve Gayr-i Müslimleri arasındaki farklılıkları gibi konulara yer verilerek Osmanlı aile yapısı ve kültürü Sivas örneği bağlamında aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede Osmanlı toplumunun genelinde olduğu gibi temel yapısı aile olarak bilinen Sivas’ta aile oluşumu, kadının Osmanlı toplumundaki yeri, çok eşlilik durumu ve çocuk sayıları açısından ailenin niteliği belirtilerek, Osmanlı ailesi hakkında yapılan açıklamalara ve tespitlere katkı sağlanmış olacaktır.Öğe Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapıları ve beklenti düzeylerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-21) Geçer, Serkan; Bilgiç, MuratBu araştırmanın amacı, Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapılarının ve ebeveynlerin beklenti düzeylerinin belirlenmesidir. Araştırmada Sezgin Meral tarafından 2010 yılında uygulanan “Ailelerin Çocuklarını Futbol Okullarına Gönderme Sebeplerinin Belirlenmesi” ile belirtilen anket ifadelerinden yararlanılmıştır. Araştırmada Gaziantep ili yaz spor okullarına uygulanarak ebeveynlerin demografik yapıları, beklenti düzeyleri, spora karşı ilgi düzeyleri ve velilerin karşılaştıkları sorunlar betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli ile durum tespiti yapılmıştır. Bu araştırmanın evrenini Gaziantep ilinde yaz spor okullarına katılan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunda yaz spor okullarına çocuklarını getiren bireyler arasından tesadüfü yöntemle belirlen 565 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın istatistiksel analizleri JASP (A Fresh Way to Do Statistics) 0.9.2.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma sorularının güvenirlilik analizleri, normal dağlım ve homojen dağılım analizleri yapılarak her bir sorudan elde edilen ortalama puanlara göre çözümlemeler yapılmıştır. İstatistiksel yöntemde frekans (N), yüzde (%) ortalama (X̄) ile T-test ve Tek Yönlü Varyans (ANOVA) ile Korelasyon analizi uygulanmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi istatistiksel anlamlılık Cronbach’s Alfa p<0,05 olarak belirlenmiştir. Yapılan araştırmada yaz spor okuluna çocuklarını gönderme eğilim anketi güvenirlilik düzeyi Cronbach’s Alfa katsayısı = 0.863 olup anket maddelerinin birbiri ile tutarlı olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; ailelerin çocuklarını sağlıklı olması, ileride spor alanında lisans eğitimi alması ve okul stresinden kurtulması için gönderdikleri tespit edilmiştir.Öğe Yusuf el- Karadâvî’nin kadınlara ilişkin görüşleri(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-16) Akcan, Hatice Kübra; Eşit, Yusufİslâm dünyası, her devirde çağın getirdiği sorunlara çözümler üretebilecek donanıma sahip fakîh ve müctehidler yetiştirmiştir. Bu durum asırlar boyu devam etmiştir ve son yüzyılda da birçok fıkıh âlimi bu anlamda yetişmiştir. Bu fakîhlerden biri de çözümlerinde toplumun maslahatını esas alan, Kur’ân ve sünnete bağlılığıyla İslâm âleminde önemli bir yer edinen Yusuf el-Karadâvî’dir. Karadâvî, teysir çerçevesinde fetvalar vermiş, zaman zaman ictihadî faaliyetlerde bulunmuştur. Meselelere yaklaşımıyla topluma yön vermiş aynı zamanda bazı muhtemel sıkıntıların önüne geçmiştir. Fıkıh, fıkıh tarihi ve fıkıh usûlü alanında derinleşmiş olsa da hadis, akîde, tefsir, İslâm kültürü ve felsefesi gibi birçok farklı alanda da söz sahibi olmuştur. İslâmî ilimlerin birçok alanında görüş beyan etmesinin yanında kadınlarla ilgili meselelere de kayıtsız kalmamıştır. Müslüman kadının özel hayatına dair pek çok sorunu gündemine alan Karadâvî, kadın ve din üzerine önemli mülahazalarda bulunmuş, ibadet, aile, sosyal hayata yönelik birçok güncel meseleyi fıkhî açıdan ele almıştır. Üç bölümden oluşan bu çalışmadaki gaye, Karadâvî’nin kadınlarla ilgili ibadet, aile ve sosyal hayata yönelik hükümlere ilişkin görüşlerini delilleriyle birlikte incelemek ve geleneksel fıkıh ekollerine dair konumunu tespit etmektir. Ayrıca günümüz İslâm hukukçularının yorumlarına da bazı bölümlerde değinilerek üç çeşit başlığın aynı düzlemde mukayesesi hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda Karadâvî’nin tek bir mezhebe bağlı kalmadan, çözüm odaklı ictihadî hükümlerde bulunduğu ve tercihlerinin teoriden ziyade pratiğe dönük olduğu gözlemlenmiştir.Öğe Dağıstan Derbent Bölgesi Terekeme Türklerinin geleneksel kültüründeki cinsiyet kalıp yargıları(Turkish Studies Social Sciences, 2021-02) Şutanrıkulu, GülreyhanBu makalede Dağıstan Derbent bölgesinde ikamet eden Terekeme Türklerinin geleneksel kültüründeki cinsiyet kalıp yargılarını ele alınmaktadır. Dağıstan çok uluslu bir ülkedir. Bu uluslar birbirinden sadece dil olarak değil, kültürel, etnopsikolojik ve her birine özgü özellikleri ve özgünlüğü açısından da farklıdırlar. Dolayısıyla her ulus kendi kültürel değerlerini bildiği gibi diğer ulusların da kültürünü bilmekte ve buna saygı duymaktadır. Geleneksel kültürlerin hayatta kalmasını ve sürdürülebilir olmasını sağlayan unsurların en başında o kültürde saklı olan kültürel değerler gelmektedir. Geleneksel kültürü tanımlarken cinsiyet boyutunu ele almadan tanımı eksik yapılmış olur. Cinsiyet kavramı insanın zihnine yaşadığı toplum tarafından çocukluk yıllarında yerleştirilmektedir. Cinsiyet kalıpları davranışsal ve ahlaki olarak hem sosyo-kültürel bağlamda hem de günlük hayatta mevcut olduğundan erkek ve kadın arasındaki farklılıklar her toplumda her zaman önemli bir yer tutmuştur. Terekeme Türklerinin geleneksel kültüründeki ahlaki değerleri, gelenekleri ve toplumsal cinsiyet tutumlarını, düzgün cinsiyet kimliğinin oluşmasında en önemli rol ailenindir. Genel olarak geleneksel kültürlerde kadın ve erkek rolleri açısından neredeyse bütün toplumlarda ister az isterse çok gelişmiş olsun erkekler kadınlara göre daha baskın bir konuma sahiptirler. Geleneksel yaşam alanlarından uzaklaşmasına rağmen kadın ve erkek arasındaki ayırım devam ederek etnik kimliğin desteklenmesini sürdürmektedir. Terekeme Türklerinin geleneksel kültürünün bu açıdan ele alınmasının bilim dünyasına bir katkıda bulunacağı düşüncesindeyiz.Öğe Derbent Bölgesi Terekeme Türkleri’nin aile yaşantısındaki sosyo-kültürel değişimler(Batman Üniversitesi, 2015) Şutanrıkulu, GülreyhanBu çalışmada Derbent Bölgesi Terekeme Türklerinin aile, doğum, düğün/evlilik ve ölüm gibi gelenekleri ve bununla beraber İslam örf ve adetleri ele alınarak incelenmiş ve bu gelenekleri etkileyen faktörler irdelenmiştir. Modernleşme sürecinin Derbent Bölgesi Terekeme Türklerinin geleneklerini etkilediği sonucuna varılmıştır. Bununla beraber İslam örf ve adetleri Sovyet Dönemi sonrasında Dağıstan’da yeniden canlandığı, bu durumun aile içi ilişkilerine de nüfuz ettiği gözlemlenmiştir.