8 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Öğe Türkiye’de kamu özel işbirliği yatırımlarının ekonomik büyümeye etkileri (1986-2018)(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-07-10) Kuzucu, Ozan; Ülger, ÖzlemKamu özel işbirliği modelinin ilk örnekleri Roma dönemine kadar uzansa da İngiltere’de gerçekleşen uygulamalarının ardından dünya genelinde yaygınlaşmıştır. Kamu özel işbirliğinin en önemli özelliklerinden birisi de, kamu hizmetlerinde yaşanan finansman sorununa çözüm sunmasıdır. Bu tezin amacı, kamu özel işbirliği projeleri ile ekonomik büyüme arasında doğru yönlü bir ilişkinin mevcut olup olmadığını, var ise büyümeyi ne derece etkilediğini tespit etmektir. Bu bağlamda, kamu özel işbirliği modelinin ülkemizde uygulanmaya başlandığı 1986 yılından 2018 yılına kadar geçen süre içerisinde yapılan yatırımlar ele alınmıştır. Bu doğrultu da, değişkenler arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek için söz konusu yatırımların ekonomik büyüme ile ilişkisi GSYH oranlarındaki değişiklikler ile karşılaştırmaya tabi tutulmuştur. Karşılaştırma sonucunda kriz dönemleri ve takip eden yıllarda bu yatırımların düştüğü ve yatırımların yüksek olduğu yıllarda ekonomik büyümede pozitif bir büyüme gerçekleştiği görülmüştür. Kamu özel işbirliği yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki literatürde sıklıkla tartışılan bir konu değildir. Literatürde kamu özel işbirliğinin tanımı ve uygulanabilirliği ile ilgili çalışmalar mevcut olmakla birlikte, kamu özel işbirliği yatırımlarının ekonomik büyümeye yapmış olduğu etkilere yönelik çalışmalar ülkemizde yeterli düzeyde değildir. Dolayısıyla çalışmanın bu yönüyle literatüre katkı sunması beklenmektedir.Öğe Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel boyutlarıyla "göçlerin geleceği" uluslararası sempozyum(Nobel Akademik Yayıncılık, 2022-10-01) Bimay, Muzaffer; Şimşek, ŞahinÖN SÖZ Son yüz yılda artan uluslararası göçler; ikili ve bölgesel ilişkileri, güvenliği, ulusal kimliği ve egemenliği etkileyerek dünya genelinde ülkeleri ve toplumları yeniden şekillendirmekte ve toplumsal yapıların değişim ve dönüşümü üzerinde önemli etkiler bırakmaktadır. Bu durum, göç olgusuna olan ilgiyi de arttırmaktadır. Özellikle son dönemlerde Suriye ve Afganistan’dan yapılan göçlerde entegrasyon, vatandaşlık ve geri gönderme konuları sık sık tartışılmakta ve uluslararası kamuoyunun dikkat- leri bu alana yönelmiştir. Bu nedenle tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkileyen böyle bir soruna duyarsız kalmamak için Ekonomik, Sosyal, Siyasal Ve Kültürel Boyutlarıyla “Göçlerin Geleceği” Uluslararası Katılımlı Sempozyum, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı destekleriyle 14-15 Nisan 2022 tarihinde Batman Üniversitesi ev sahip- liğinde düzenlenmiş ve uluslararası göçün geleceği yerel ve uluslararası tüm pay- daşlarla tüm alanlarda derinlemesine tartışmaya açılmıştır. Göçlerin Geleceği Uluslararası Sempozyumu’nda göç konusunun değerlendir- ilmesi, tartışılması, temaya ilişkin yeni bilgi üretilmesi, duyarlılık yaratılmasına katkı sağlanması ve bilginin paylaşılarak yayılmasının teşvik edilmesi için önemli bir ortam sunulmuştur. Bu organizasyon ile disiplinlerarası ve geniş bir yelpazeye uzanan bir tartışma ortamı yaratılmış ve genç araştırmacı adayların değerli aka- demisyenlerle bir araya gelmesi sağlanarak deneyim kazanmalarına da yardımcı olunmuştur. Ayrıca bu etkinlik ile göç sorununa ilişkin olarak yapılacak yeni çalışmalara alt yapı oluşturulmasına, göç sorununun hemen her düzeyde yeniden tartışılmasına ve yeni çözüm modellerinin geliştirilmesine katkı sağlanması da amaçlanmıştır. Sempozyuma, başta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Dr. Gökçe OK olmak üzere birçok kamu kurumu ve STK temsilcisi, dört kıta ve 16 ülkeden akademisyenlerin katılımıyla İngilizce, Arapça ve Türkçe dillerinde 200’den fazla akademisyen tarafından 125 tam metin bildi- ri sunulmuş ve çeşitli kamu kurum ve kuruluş ile sivil toplum örgütleri tarafından sunumlar yapılmıştır. Tam metin bildirilerin bazıları bu kitapta yer almış, geri kalanı ise yazarların tercihlerine göre farklı akademik dergilerde yayımlanmıştır. Böylece bu kitabın ve makalelerin yayımlanmasıyla bu etkinlik daha anlamlı hale gelecek ve ilgili herkese ulaşma fırsatı sağlanacaktır. Bu anlamda bu kitap, gerek akademi- syenler, gerekse uygulayıcılar için önemli bir kaynak niteliği taşıyacaktır. Ayrıca bu kitapta yayımlanan yazılar, yazarların kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilecektir. 17 Eylül 2022 Doç. Dr. Muzaffer BİMAY Sempozyum Düzenleme Kurulu BaşkanıÖğe Sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda elektrik tüketimi ve rüzgâr türbini üretiminin tahminlenmesi ve ekonomik analizi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-09-07) Atılgan, Süleyman; Alım, MuzafferDünya üzerinde artan nüfus, endüstrileşme ve enerji tüketimi yüksek yeni nesil teknolojilerin yaygınlaşması ile birlikte enerjiye olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Günlük hayatın hemen her alanında vazgeçilmez olan enerji, günümüzde daha çok fosil kaynaklı yakıtlardan üretilmektedir. Fakat bu doğal kaynakların giderek azalması, fiyat ve arzlarda oluşan belirsizlik ve bu kaynakların yanmasına bağlı olarak ortaya çıkan çevre sorunları alternatif enerji kaynakları arayışlarına hız vermiştir. Bu alternatiflerin başında da hem çevresel olarak zararların minimum olması hem de herkes tarafından erişilebilir olması nedeniyle yenilenebilir enerji gelmektedir. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikası doğrultusunda temiz ve erişilebilir bir enerji en temel hedeflerden bir tanesidir. Bundan ayrı olarak enerjinin tüm sürdürülebilir hedeflerle hem doğrudan hem de dolaylı bir ilişkisi de vardır. Bu çalışmada, yenilenebilir enerji kaynaklarına bir genel bakış sunulmuştur. Sonrasında Türkiye’nin elektrik tüketiminin tahmin edilmesi ve buna bağlı olarak kaynağa bağlı elektrik üretim politikası değerlendirilmiştir. Maliyeti ve CO2 emisyonunu en aza indirmek için her bir elektrik üretim teknolojisinin optimal payını sağlayan bir lineer matematiksel model geliştirilmiştir. Geliştirilen matematiksel model kullanılarak yıllık elektrik tüketimini karşılamak için hangi elektrik üretim kaynaklarının kullanılması gerektiği gösterilmiştir. Ele alınan bir diğer konu da rüzgâr türbini ve rüzgârdan elektrik üretimi üzerinedir. Çalışma için seçilen bölgedeki geçmiş dönem rüzgâr hızı verileri makine öğrenmesi teknikleri ile değerlendirilerek geleceğe yönelik tahminler yapılmıştır. Ayrıca aylık üretim verileri üzerinden farklı rüzgâr türbinlerinin ekonomik analizi yapılmış ve yatırım yapılabilirliği değerlendirilmiştir.Öğe KOSGEB desteklerinin KOBİ ler üzerindeki etkisinin artaştırılması: Batman ili örneği(Batman Üniversitesi, 2017) Arıkan, Evren; Gümüş, MuratDünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de KOBİ'ler büyük önem arz etmektedir. Ülke ekonomisinin kalkınmasında, işsizlik sorununun çözümünde, refahın artmasında, dışa bağımlılığın azalması gibi birçok alanda en önemli faktörlerin başında KOBİ'ler gelir. Türkiye'deki KOBİ'lerin sorunlarının çözümü noktasında var olan kuruluşlara, 1990 yılında kurulan KOSGEB Başkanlığı da eklenmiş olup 2009 yılına kadar KOSGEB'in sadece sanayicilere yönelik olan eğilimi, 2009 yılından itibaren hizmet ve ticaret sektörünü de içine alarak ülkemizdeki KOBİ'lerin birçoğunu hedef kitlesine katacak şekilde değişmiştir. 81 ilin tamamında KOSGEB Müdürlüklerinin açılması ile KOBİ'lerin daha kısa sürede desteklere ulaşabilmesi hedeflenmiştir. KOSGEB Müdürlüğü Batman'da 2011 yılında kurulmuş olup fiilen 2012 yılında hizmet vermeye başlamıştır. İl'de 2012-2015 yılları arasında Girişimcilik Desteği, Genel Destekler, Kredi Faiz Desteği ve KOBİ Proje Desteği verilmiştir. Yine bu yıllarda birer adet İş Birliği Güç Birliği Desteği ile ARGE İnovasyon Desteği verilmiştir. Bu çalışmada; KOBİ'lerin önemi, KOSGEB desteklerinin KOBİ'ler üzerinde bıraktığı etkilerin araştırılması, KOSGEB destek yelpazesinde var olan desteklerle ilgili, varsa eksiklerin belirlenmesi ve bu eksikliklerin giderilmesi için neler yapılabileceği, mevcut destekler dışında KOBİ'lerin sağlam adımlarla ilerlemeleri için ne gibi destek programlarının KOBİ'lerin hayatına geçirilmesi gerektiği araştırılmıştır. Araştırmada anket yöntemi kullanılmış olup KOSGEB veri tabanına kayıtlı olan, Batman ili ve ilçelerinde faaliyet gösteren 105 KOBİ ile anket yapılmıştır. Neticede KOSGEB desteklerinin bir kısmının KOBİ'ler üzerinde olumlu etki bıraktığı, bir kısım desteklerin KOBİ'lerin ihtiyaçları doğrultusunda revize edilmesi gerektiği, kalan destek kısımlarının ise kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapıları ve beklenti düzeylerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-21) Geçer, Serkan; Bilgiç, MuratBu araştırmanın amacı, Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapılarının ve ebeveynlerin beklenti düzeylerinin belirlenmesidir. Araştırmada Sezgin Meral tarafından 2010 yılında uygulanan “Ailelerin Çocuklarını Futbol Okullarına Gönderme Sebeplerinin Belirlenmesi” ile belirtilen anket ifadelerinden yararlanılmıştır. Araştırmada Gaziantep ili yaz spor okullarına uygulanarak ebeveynlerin demografik yapıları, beklenti düzeyleri, spora karşı ilgi düzeyleri ve velilerin karşılaştıkları sorunlar betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli ile durum tespiti yapılmıştır. Bu araştırmanın evrenini Gaziantep ilinde yaz spor okullarına katılan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunda yaz spor okullarına çocuklarını getiren bireyler arasından tesadüfü yöntemle belirlen 565 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın istatistiksel analizleri JASP (A Fresh Way to Do Statistics) 0.9.2.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma sorularının güvenirlilik analizleri, normal dağlım ve homojen dağılım analizleri yapılarak her bir sorudan elde edilen ortalama puanlara göre çözümlemeler yapılmıştır. İstatistiksel yöntemde frekans (N), yüzde (%) ortalama (X̄) ile T-test ve Tek Yönlü Varyans (ANOVA) ile Korelasyon analizi uygulanmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi istatistiksel anlamlılık Cronbach’s Alfa p<0,05 olarak belirlenmiştir. Yapılan araştırmada yaz spor okuluna çocuklarını gönderme eğilim anketi güvenirlilik düzeyi Cronbach’s Alfa katsayısı = 0.863 olup anket maddelerinin birbiri ile tutarlı olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; ailelerin çocuklarını sağlıklı olması, ileride spor alanında lisans eğitimi alması ve okul stresinden kurtulması için gönderdikleri tespit edilmiştir.Öğe Eşgüdümlü iki alan: Eğitim öğretim ve modernleşme(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-10) Demir, Mehmet Salih; Özteke, FahriEğitim-öğretim toplumu dönüştüren temel dinamiklerin başında gelmektedir. Toplum, eğitim aracılığıyla çağın koşullarına uyarak, başta iktisadi ve teknolojik olmak üzere her alanda rekabet yeteneği kazanır. Eğitimin işlev ve tanımı siyasi, ekonomik ve toplumsal gereksinime göre dinamik bir süreç olarak sürekli evrime uğrar. Eğitim toplumsal değişimin motor gücü olarak, toplumu dönüştürme gücü yanında, kendisi de bu değişim-dönüşümden etkilenerek, toplumsal ihtiyaca göre sürekli tekâmül geçiren bir olgudur. Eğitim bu anlamda kapsamlı bir süreç olup her tür terbiyeyi bünyesinde barındırır. Toplum eğitim aracılığıyla öğrendiği marifeti günlük yaşamda kullanarak, iklim, coğrafya ve benzeri koşullara daha rahat adapte olma, doğaya hükmetme ve her tür zorlukla mücadele etme yeteneği edinir. Sanayi İnkılâbı neticesinde, üretim etkinliklerinin büyük oranda insan gücü yerine makine gücüne dayanmaya başlanması, üretimde ihtiyaç duyulan nitelikli işgücüne olan talebi arttırdı. Bu değişimin eğitime yeni anlamlar yüklemesi ve eğitimin üretime daha çok entegre olması gerektiği yönünde beklentileri artırdı. Eğitim, artık üretim ve kalkınmanın lokomotifi olarak itibar görmeye başladı. Gelişmiş ekonomi ve başarılı eğitim sistemine sahip ülkelerde gözlemlendiği gibi, eğitim kalkınma aracı olarak kullanılmaktadır. Bu kapsamda günümüzde eğitim – öğretim etkinlikleri ve uygulamalı mesleki-teknik eğitime, doğrudan üretimi ve istihdamı arttırmaya dönük önemli bir araç olarak itibar edilmelidir. Aynı amaç tarihsel evrimde hep hedeflenmiştir. Bu bağlamda, Türkiye’nin eğitim – öğretim meselesi, acilen çözüme kavuşturulması gereken önemli konu başlıkları arasında önümüzde durmaktadır. Mesleki ve teknik eğitimin ortaokul 7.ve 8.Sınıf seviyesine kadar çekilmek suretiyle, ülkenin üretim kapasitesinin arttırılmasında kullanılmasıyla istihdamı arttırma ve kalkınmayı sağlamaya dönük çabalar, Türk eğitim sisteminin nihai hedefi haline getirilmelidir. Türkiye en değerli sermayesi olan beşeri potansiyelini, üretimde değerlendirmeyi başardığı takdirde, ülkede ekonomik parametrelerin hızla değişeceği kesindir. Türk ekonomisine uygulamalı eğitim sistemi aracılığıyla bir dinamizm kazandırmak için, eğitimde başarılı ülke örneklerinden yola çıkarak kalkınma atılımı başlatılmalıdır. Bunun için Türk eğitim sisteminde yeni bir yapılanma, tercihten öte bir zorunluluk olarak kendini dayatmaktadır. Türk eğitim sistemi, mesleki ve teknik liselerde uygulanan üretim odaklı sisteme, ortaokulları da dâhil ederek, mesleki ve teknik hüviyete kazandıracak bir müfredat uyguladığı takdirde, üretimde nitelik, verim ve istihdam artacak, ülke kalkınmasına dönük ciddi bir hamle gerçekleştirilecektir. Böylece Türkiye’nin iktisadi gücü kuvvetlenecektir. Bunu başarmanın yolu, Türkiye’de mevcut eğitim sistemini, gerek müfredat gerek altyapısıyla, üretim odaklı hale getirmekten/dönüştürmekten geçer.Öğe Hava yolu taşımacılığı ve havalimanlarının makroekonomik performans ile ilişkisi: Batman ili ve Batman Havalimanı Örneği(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-12) Güni İshak; Şiriner, İsmailHavalimanları, bulundukları bölgelerin ekonomik performansına büyük katkı sunabilmektedir. Bu çalışma, Batman Havalimanı istatistiklerinin Batman iline ait ticaret, işletmeler, istihdam, turizm, nüfus ve kentleşme gibi ekonomik faaliyetleriyle ilişkisini açıklayarak hava yolu taşımacılığının makroekonomik göstergelerle ilişkisini saptamaya çalışmaktadır. Bu sayede hava yolu taşımacılığı ve havalimanlarının makroekonomik performans ile ilişkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Batman Havalimanının hava yolu taşımacılığına ait yolcu, yük ve ticari uçak istatistikleri Batman iline ait 17 adet ekonomik göstergeyle karşılaştırılarak aralarındaki ilişkiler Pearson korelasyon katsayısı kullanılarak incelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, Batman Havalimanı istatistikleri ile Batman ilinde açılan işletme sayısı, imalat sanayi işletme ve istihdam sayısı, Batman ili turizm ve konaklama sayıları, kentleşme ve işlenen tarım alanı arasında anlamlı düzeyde korelasyon tespit edilmiştir. Ayrıca, ilgili havalimanı istatistiklerinin ithalat ve ihracat gibi önemli ekonomik göstergelerle aralarında pozitif yönlü korelasyon bulunduysa da bu korelasyon katsayıları düşük düzeydedir. Bu bulgular, Batman Havalimanı istatistiklerinin Batman ilinin ekonomik faaliyetleri ve makroekonomik performans göstergeleriyle arasında ilişkiler olduğunu göstermektedir. Batman Havalimanı yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine sahipken bu kapasiteyi büyük oranda kullanamamaktadır. Batman Havalimanı’nın Batman ilinin ekonomisinde etkinliğinin artırılması için öncelikle havalimanındaki aktivasyonun artırılması, yani ticari uçak sayısının ve uçuş noktalarının artması gerekmektedir. Bu çalışmanın bulguları, literatürdeki bulgularla kıyaslanarak tartışılmıştır.Öğe Covid-19 pandemi krizinin ekonomi politik etkileri: Türkiye yansımaları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-12-31) Eği, Melike; Cihangir, MuratÇin’in Wuhan kentinde başlayıp kısa sürede dünyaya yayılan Covid-19 virüsü tüm dünyayı etkisi altına alarak küresel bir krize neden olmuştur. Covid-19 virüsünün sadece bir sağlık sorunu olmadığı; aynı zamanda ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan dünyayı etkilediği görülmüştür. Covid-19 salgınıyla birlikte dünyada arz ve talep arasında yaşanan dengesizlikler sonucunda üretimin ve bazı iktisadi faaliyetlerin durması, tedarik zincirinde çıktı azalması, birçok işletmenin kapatılmasına ve işsizliğin artmasına neden olmuştur. Dolayısıyla ülkelerin virüse karşı etkileri hafifletmek için bazı önlemler alması ve politikalar geliştirmesi gerekliliği doğmuştur. Bu politikalar ekonomik, siyasi, sosyal ve sağlık olmak üzere pek çok alanı kapsasa da bu faktörler arasında en çok önem verilen ekonomi politikaları olmuştur. Alınan önlemler doğrultusunda ekonomik işleyiş sekteye uğramış ve yine alınan önlemler insanların yaşamsal faaliyetlerini kısıtlamıştır. Bu çalışmada pandemi sürecinin Türkiye, Amerika, Çin ve Almanya üzerindeki makro ekonomik etkilerin yansımaları belirlenmektedir. Durum tespiti yapılırken istatiksel veriler, yayımlanmış rapor ve resmî açıklamalar yardımıyla mevcut durum değerlendirilmesi yapılmıştır.