3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe Mekkî b. Ebî Tâlib ve er-Ri’âye li-Tecvîdi’l-Kırâ’e ve Tahkîki Lafzi’t-Tilâve adlı eseri(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-05) Çabuk, Hasan Hüseyin; Bayraktutan, OsmanMekkî b. Ebi Tâlib (öl. 437/1045) dördüncü yüzyılın ortalarında Kayrevan’da dünyaya gelmiş, beşinci yüzyılın ortalarına yakın bir tarihte ise Kurtuba’da vefat etmiştir. Kendisi için muhtelif kaynaklarda el-Kaysî, el-Mukrî, el-Kayravânî, el-Endülüsî, el-Kurtubî, el-Mağribî gibi nispetler kullanılmıştır. Mekkî, ilim sevdalısı bir zat olup küçük yaşlarında ilim hayatına başlamıştır. İlk ilim yolculuğunu 13 yaşında Mısır’a yapmıştır. 25 yıl gibi bir süre zarfında muhtelif beldelerde farklı üstatlardan ilim tahsil etmiş ve nice talebeler yetiştirmiştir. Daha sonra Endülüs kırâat geleneğinin önde gelen âlimlerinden biri olmuştur. Mekkî, kırâat dışında diğer ulûm-u diniyyeyi de hazmetmiş ve bu alanlarda da birçok eser te’lif etmiş velûd bir şahsiyettir. İlmi, ahlakı, mütevazılıği ve mütedeyyin olması ile şöhret bulmuştur. er-Ri‛âye li-Tecvîdi’l-Kırâeti ve Tahkîki Lafzi’t-Tilâve adlı eseri, günümüze kadar ulaşan ilk sistematik tecvid eseri olarak kabul edilmektedir. Söz konusu eser yazıldığı devirden günümüze kadar tecvid alanında yazılmış çok değerli eserler arasında yer alır. Müellif, eserinde ara ara önceki ulemâdan bazılarının görüşlerine yer vermekle beraber daha ziyade kendi görüşünü yansıtmıştır. Onun bu tarzı eserinin kıymetini daha da artırmış ve eserin günümüze kadar yazılmış birçok tecvid kitabında kaynak eser olmasını sağlamıştır. Eser ayrıca 48 bâb, 34 fasıl ve “Şeddeli Harflerin Durumunu Beyan” başlığı altındaki 3 alt bâb’tan müteşekkildir.Öğe Semantik açıdan kırâatlerde lahn ve teganni kavramları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-08) Şeker, Muhammet Sait; Bayraktutan, OsmanArap toplumu İslâmi fetihler sonucu farklı kültürlerle etkileşime girmiştir. Bu etkileşim sonucu dilde ve kırâatte hatalar kaçınılmaz olmuştur. Kırâat alanında gerçekleşen bu hatalar genel anlamda lahn olarak isimlendirilse de bu kavram; lehçe, imalı konuşma, zekâ, teganni gibi birçok manaya gelmektedir. Teganni ise, kültürlerin ve hayatın vazgeçilmez bir gerçeği olan mûsikinin kırâat alanında karşılığı olmuştur. Tarihi süreç içerisinde kırâatte teganni tartışmalarının devam etmesi, kavramın öneminin artmasına sebep olmuştur. Çalışmaya konu olan lahn ve teganni kavramları, makro düzeyde birçok alanı ilgilendirmekle beraber mikro düzeyde kırâat alanında kullanılan iki önemli kavramdır. Anlam yönünden birbirleri ile ilişkili olan lahn ve teganni kavramlarının doğru anlaşılması, kavramlarla ilişkili olan bazı ihtilafların da çözümüne katkı sağlayacaktır. Çalışmanın amacı; kavramların anlam değerlerinin ortaya çıkarılması ve bu kavramların anlamlandırılma sorunları sebebiyle ortaya çıkan ihtilaflara çözüm üretilmesidir. Çalışmada semantik analiz yöntemi kullanılarak kavramların etimolojik tahlili ile çekirdek yapısı belirlendi. Etimolojik tahlili yapılan kavramların tarihi süreç içerisinde geçirdikleri anlam farklılıkları, her dönemin beyit ve rivâyetleri üzerinden incelendi. Kelimelerin muhtelif ve ilişkili anlamları semantik analiz yöntemi çerçevesinde şekillendirilerek değeri ortaya konuldu. Tüm bu süreçlerden sonra kavramlara verilebilecek en doğru anlamlar değerlendirildi. Bahsedilen yöntem ile birinci bölümde lahn kavramı, ikinci bölümde teganni ve kırâatte teganni sorunsalı işlendi. Aynı zamanda birbirleri ile ilişkili olan lahn ve teganni arasındaki anlam ilişkisi de belirlenmiş oldu.Öğe Cami, medrese ve Kur’ân kurslarının Kur’ân-ı Kerîm eğitimi açısından incelenmesi (Mardin örneği)(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-10-07) Öztemel, Turan; Bayraktutan, OsmanÇok dinli toplum yapısıyla Mardin İli, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şehre hâkim olan her güç ve devlet bu topraklarda kendilerinden, inançlarından, mimari yapılarından, kültürlerinden izler bırakmışlardır. Mezopotamya Ovası’na bakan bir yamaçta kurulan şehir, ticaret için de transit bir konumdadır. Mardin bölgesinin kendisine has coğrafik yapısı ve kayaç türleri sayesinde mimari yapı da taşlar üzerinden şekillenmiştir. Her beylik veya devlet bu şehir üzerinde kendilerine has karakteristik özellikler taşıyan yapılar bırakmışlardır. Taşlara yansıyan mimari yapılardaki sanatsal motif ve süslemeler, yaptıran devleti de bir nevi açığa çıkarmaktadır. Bu haliyle Mardin ili âdeta bir açık hava müzesi gibi, farklı farklı medeniyetlerden estetik değerleri ve tarihsel geçmişleri oldukça gerilere dayanan eşsiz eserler sergilemektedir. Kendisine has bir çehreyle, her ne kadar bozulmalara maruz kalsa da, günümüze kadar varlık sahası bulmuş nadide eserlerle orijinal yapısını korumaktadır. Mardin İli geçmişten günümüze eğitim-öğretim faaliyetleri itibariyle de önemli bir merkez olmuştur. Eski devletlerin hâkimiyetinde medreselerde eğitim faaliyetleri yürütülmüş, günümüzde de hâlâ klasik Doğu-Güneydoğu medreseleri sayesinde dinî eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Ufak farklılıklar barındırsa da bu medreselerin ders işleme usul kaideleri aynıdır. Yine az oranda değişen dünya şartları karşısında sistemsel bazı ekleme-çıkarmalar yaşansa da hâlâ o özgün yapılarını koruduğu söylenebilir. Çalışmamız Mardin İlinin medrese ve camilerinde devam eden ilmi gelenek içerisinde Kur’ân-ı Kerim ve kırâat derslerinin yeri ve mahiyeti hakkında elde edilen verileri kayıt altına almak ümidiyle gerçekleştirilmiştir. Mülakat, betimsel analiz, katılımcı teyidi ve gözlem tekniklerinin kullanıldığı bu çalışmamızda, elde edilen veriler ve ses kayıtları analiz edildikten sonra tarafsız, olduğu gibi ve akademik üslup ile yazıya aktarılmıştır.