7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe Zeytin yaprağının obez bireylerde hiperglisemi ve hipertansiyon üzerine etkisi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-12) Baran, Sevda; Çınar, ErcanBu çalışmanın amacı obez bireylerde zeytin yaprağı çayı tüketiminin antropometrik ve biyokimyasal bulgular üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Polikliniklerine başvuran 18-65 yaş aralığında olan 40 obez hasta üzerinde çalışma yürütülmüştür. Seçilen 40 obez bireyin 8 hafta boyunca günde 1 fincan zeytin yaprağı çayı tüketimi istenmiştir ve tüketim durumları kayıt altına alınmıştır. Çalışmanın 1.gününde ve 8 hafta sonrasında hastalardan alınan kan örneklerinden serum glikoz, insülin, HbA1c, total kolesterol, HDL-K, LDL-K, trigliserit, AST, ALT, sistolik ve diyastolik kan basınçları düzeylerine bakılmıştır. Aynı zamanda obez bireylerin antropometrik ölçümleri alınarak hastaların bel / kalça oranları ve beden kütle indeksileri hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda zeytin yaprağı çayı tüketen obez bireylerin 1. günki ve 8 hafta sonrasında alınan kan serum örnekleri karşılaştırıldığında glikoz, insülin, trigliserit, sistolik ve diyastolik kan basınç düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı ölçüde azalma görülürken vücut ağırlığı, bel ve kalça çevrelerinde, AST, ALT, total kolesterol, HDL-K düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak bu sonucun klinik açıdan kayda değer olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak zeytin yaprağı çayı tüketiminin glisemik kontrolü sağlamada yararlı olabileceği, hiperglisemi, hipertansiyonu ve diyabete bağlı dislipidemi oluşumunu, önleyici etki gösterebildiği ve obezitenin tıbbi beslenme tedavisinde fayda sağlayacağı söylenebilir.Öğe Siverek bölgesinde yetişen taze badem örneklerinin ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içeriklerinin araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-21) Aslan, Emrullah; Dağ, BeşirBu çalışmada Şanlıurfa Siverek bölgesinde yetişen taze badem meyvesindeki, ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içerikleri araştırıldı. Ülkemizde kuruyemiş olarak çokça tüketilen ve besin değeri yüksek olan bu badem meyvesinin beş faklı örneği incelendi. Kimyasal yaş yakma işlemi ile çözelti haline getirilen taze badem örneklerinin ağır metal ((Arsenik (As), Çinko (Zn), Kadmiyum (Cd), Kobalt (Co), Krom (Cr) Kurşun (Pb), Mangan (Mn), Nikel (Ni), ve Selenyum (Se)) derişimleri İndüktif Eşleşmiş Plazma-Optik Emisyon Spektrometresi (ICP-OES) cihazı ile okunarak, bulunan değerler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Yine aynı badem örnekleri üzerinde, yakma işlemi sonrasında Sıvı KromatografisiKütle Spektrometresi (LC-MS/MS) cihazı ile 37 farklı fenolik bileşik araştırıldı ve 23 tane fenolik bileşiğin tespit edilebilir seviyenin altında olduğu gözlemlenmiştir. Geriye kalan ve tespit edilebilir düzeyde olan 14 fenolik bileşikler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Bu çalışmamızda sentetik antioksidanlar (BHA, BHT ve trolox) kullanarak analizler yapıldı. ABTS+ (Serbest Raikal Giderme), DPPH (Söndürücü Radikal Giderme) ve İndirgeme Güç Yöntemleri kullanılarak bileşiklerimizin antioksidan aktiviteleri ölçüldü. ABTS+ ve DPPH yöntemlerinde, antioksidan bileşiklerden serbest radikallere doğru elektron geçişi sağlayarak absorban değeri ile antioksidan güç aktiviteleri ölçüldü. İndirgeme Güç yönteminde ise Fe+3 iyonun Fe+2 iyonuna indirgemesi ile absorban değeri ve antioksidan güç aktiviteleri UV spektrofotometre cihazıyla ölçüldü.Öğe Batman yöresinde yetişen şalgam (Brassica Rapa L.) bitkisinin ağır metal, fenolik bileşikler ve antioksidan içeriklerinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-03-09) Aslan, İlham; Dağ, BeşirŞalgam (Brassica rapa L.) Cruciferae familyasına ait olup tarih öncesi çağlardan beri tüketilen kültür bitkilerinden biridir. Şalgam, tüm yıl boyunca bulunabilen, özellikle Türkiye'de, Avrupa, Asya ve Amerika'da yaygın olarak yetişen bir yumrulu sebzedir. Bu çalışmada, Batman yöresine ait merkez köy ve ilçe köylerden toplanan 7 adet şalgam örneğinde ağır metal, fenolik bileşikler ve antioksidan içeriklerindeki değişimler tespit edilmiştir. Şalgam örneklerinde arsenik (As), kadmiyum (Cd), kobalt (Co), bakır (Cu), demir (Fe), civa (Hg), nikel (Ni), kurşun (Pb), kalay (Sn) ve çinko (Zn) düzeyleri analiz edildi. Şalgam örneklerinin metal içerikleri, mikrodalga ünitesinde yakma işlemi sonrasında indüktif eşleşmiş plazma optik emisyon spektrometre (ICP-OES) cihazı ile belirlendi. Bu şalgam örneklerinin ağır metal içerikleri daha önce standart olarak JECFA tarafından belirlenen ağır metal değerleriyle karşılaştırılmıştır. Örneğin, Demir(Fe) miktarı 14,32±0,045 mg/kg tespit edilmiş olup, JECFA tarafından haftalık olarak vücuda alınabilir miktarı ise 0,2-25 mg/kg olarak belirlenmiştir. Ölçülen tüm elementler için bu değerler hesaplanmış olup, JECFA değerleri ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca kalitatif ve kantitatif analizlerde yaygın bir şekilde kullanılan ve ölçüm güvenilirliğinin oldukça yüksek olduğu bilimsel olarak teyit edilmiş olan, LC-MS/MS cihazı kullanılarak fenolik bileşikler ölçülmüştür. Bu ölçümlerde şalgam örneklerinin fitokimyasal özellikleri belirlenerek, 53 adet fenolik bileşiğin analizi sonucunda, şalgam örneklerinde 7 adet fenolik bileşiğin mevcut olduğu belirlenmiştir. Bu bileşiklerden bazıları Qunic acid, Fumaric acid, Gallic acid ve Protocatechuic acid şeklindedir. Qunic acid bileşiği miktarı en yüksek 0,938 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Yayladüzü köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,299 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Boğaz köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Fumaric acid bileşiği miktarı en yüksek 2,998 mg analit/g ekstrat merkez ilçeye bağlı Balpınar köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,73 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Yayladüzü köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Protocatechuic acid bileşiği miktarı en yüksek 0,082 mg analit/g ekstrat merkez ilçeye bağlı Balpınar köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,01 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Bağlıca köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Gercüş ilçesine bağlı Bağlıca köyündeki şalgam örneği analizi yapılan diğer örneklerle karşılaştırıldığında fenolik madde miktarının daha düşük miktarlarda olduğu belirlenmiştir.Öğe Batman yöresine ait tandır ekmeği’nin mor meyve ve sebzeler ile etkileşimi sonucu ağır metal ve toplam fenolik madde miktarının belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-04-08) Cengiz Omay, İrem; Dağ, BeşirBu çalışmada, Batman yöresine ait tandır ekmeği’nin; Kara dut(morus nigra), kırmızı pancar(Beta vulgaris ssp. vulgaris. var. conditiva), siyah havuç( Dausucus carota ssp. Var. Atrorubens Alef.), mürdüm erik kabuğu (Prunus) ve kırmızı lahana(Brassica oleracea var. Capitata f.rubra) gibi mor meyve ve sebzeler ile etkileşimi araştırılmıştır. Beş’er çeşit meyve ve sebzeden mor un ve beyaz un ile tandır ekmekleri üretilerek, bu tandır ekmeklerinin ağır metal ve toplam fenolik madde miktarı tespit edilmiştir. Mor tandır ekmeklerin de Arsenik (As), Kadmiyum (Cd), Civa (Hg), Bakır (Cu), Demir (Fe) ve Kurşun (Pb) gibi ağır metaller indüktif eşleşmiş plazma optik emisyon spektrometre (ICP-OES) cihazıyla tayin edilerek, bu tandır ekmeklerinin ağır metal içerikleri daha önce standart olarak JECFA tarafından belirlenen ağır metal değerleriyle karşılaştırılmıştır.Örneğin, Demir(Fe) miktarı 4,84±0,045 mg/kg olup, JECFA tarafından vücuda alımı haftalık kabul edilebilir miktarı ise 0,2-25 mg/kg olarak belirlenmiştir.Ölçülen tüm elementler için bu değerler hesaplanmış olup, JECFA değerleri ile karşılaştırılmıştır.Ayrıca kalitatif ve kantitatif analizlerde yaygın bir biçimde kullanılan ve ölçüm güvenilirliğinin oldukça yüksek olduğu bilimsel olarak teyit edilmiş olan, LC-MS/MS cihazı kullanılarak fenolik bileşikler ölçülmüştür.Bu ölçümlerde mor tandır ekmeklerinin fitokimyasal özellikleri belirlenerek,53 fenolik bileşiğin analizi sonucunda, mor tandır ekmeklerinde 14 adet fenolik bileşiğin mevcut olduğu tespit edilmiştir.Bu bileşiklerden bazıları Qunic acid, protocatechuic acid, protocatechuic aldehyde ve chlorogenic acid şeklindedir.Qunic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 5,92 mg analit/g ekstrat mürdüm erik kabuğu -beyaz un numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,315 mg analit/g ekstrat kırmızı lahana- beyaz un numunesinde tespit edilmiştir. Protocatechuic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 1,074 mg analit/g ekstrat endüstriyel olarak satın alınan ekmek numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,051 mg analit/g ekstrat siyah havuç-beyaz un numunesinde tespit edilmiştir. Chlorogenic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 0,568 mg analit/g ekstrat endüstriyel olarak satın alınan ekmek numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,015 mg analit/g ekstrat siyah havuç-beyaz un numunesinde tespit edilmiştir.Siyah havuç ve kırmızı lahana sebzeleri analizi yapılan diğer meyve ve sebzelerle karşılaştırıldığında fenolik bileşik madde miktarlarının daha düşük seviyelerde olduğu tespit edilmiştir.Öğe HPLC separation of different groups of small polar compounds on a novel amide-embedded stationary phase(Elsevier, 2014-05-10) Aral, Hayriye; Aral, Tarık; Çelik, Kadir Serdar; Ziyadanoğulları, Berrin; Ziyadanoğulları, RecepRetention behaviors of an amide-embedded silica base stationary phase, which was recently developed by our group, were studied by using six different groups of small polar compounds including phenolic compounds, substituted anilines, chlorinated herbicides, Sudan dyes and some nucleotides and nucleosides in HPLC. The chromatographic behaviors of the prepared stationary phase for these analytes were compared with those of a commercially available reversed-phase column ACE C18 under same conditions. Among the six groups of analytes studied, the amide-silica stationary phase showed enhanced selectivity towards phenolic compounds, substituted anilines, Sudan dyes and herbicides under reversed-phase conditions and satisfactory selectivity towards nucleosides and nucleotides which could not be separated with ACE C18 column under HILIC conditions. Experimental data provided some evidence that functional groups on the stationary phases might have certain degrees of influence on selectivity possibly through secondary interactions with the model compounds. The retentions of the moderately polar compounds such as phenolic acids, anilines and herbicides on the stationary phase are higher than highly polar compounds such as nucleotides and nucleosides due to both the hydrophobic and hydrophilic interactions between the stationary phase and analytes. The quantitative determination of Sudan dyes (I, II, III, and IV) in red chilli peppers was performed. Many red chilli peppers were screened and three of them contained Sudans dyes.Öğe Synthesis of a mixed-model stationary phase derived from glutamine for HPLC separation of structurally different biologically active compounds: HILIC and reversed-phase applications(Elsevier, 2015-01) Aral, Tarık; Aral, Hayriye; Ziyadanoğulları, Berrin; Ziyadanoğulları, RecepA novel mixed-mode stationary phase was synthesised starting from N-Boc-glutamine, aniline and spherical silica gel (4 μm, 60 Å). The prepared stationary phase was characterized by IR and elemental analysis. The new stationary phase bears an embedded amide group into phenyl ring, highly polar a terminal amide group and non-polar groups (phenyl and alkyl groups). At first, this new mixed-mode stationary phase was used for HILIC separation of four nucleotides and five nucleosides. The effects of different separation conditions, such as pH value, mobile phase and temperature, on the separation process were investigated. The optimum separation for nucleotides was achieved using HILIC isocratic elution with aqueous mobile phase and acetonitrile with 20 °C column temperature. Under these conditions, the four nucleotides could be separated and detected at 265 nm within 14 min. Five nucleosides were separated under HILIC isocratic elution with aqueous mobile phase containing pH=3.25 phosphate buffer (10 mM) and acetonitrile with 20 °C column temperature and detected at 265 nm within 14 min. Chromatographic parameters as retention factor, selectivity, theoretical plate number and peak asymmetry factor were calculated for the effect of temperature and water content in mobile phase on the separation process. The new column was also tested for nucleotides and nucleosides mixture and six analytes were separated in 10 min. The chromatographic behaviours of these polar analytes on the new mixed-model stationary phase were compared with those of HILIC columns under similar conditions. Further, phytohormones and phenolic compounds were separated in order to see influence of the new stationary phase in reverse phase conditions. Eleven plant phytohormones were separated within 13 min using RP-HPLC gradient elution with aqueous mobile phase containing pH=2.5 phosphate buffer (10 mM) and acetonitrile with 20 °C column temperature and detected at 230 or 278 nm. The best separation conditions for seven phenolic compounds was also achieved using reversed-phase HPLC gradient elution with aqueous mobile phase containing pH=2.5 phosphate buffer (10 mM) and acetonitrile with 20 °C column temperature and seven phenolic compounds could be separated and detected at 230 nm within 16 min.Öğe Irak’ta yetişen bazı hurma çeşitlerinin ağır metal ve kimyasal içeriklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-07-10) Tarhan, Abbas; Dağ, BeşirBu çalışmada, besin olarak tüketilen ve Irak’ tan temin edilen Khastawi, Maktum, Zuhtimutawi, Chukleti, Tiberzal, Khadrawi, Birem ve Barhi olmak üzere 8 farklı hurma çeşidi kullanılmıştır. Çalışılan hurma çeşitlerinin ağır metal içerikleri kantitatif olarak AAS (Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi) ve ICP-OES (İndüktif Olarak Eşleşmiş Plazma Optik Emisyon Spektrometresi) teknikleri ile çalışıldı. Etli kısımlarındaki Bakır (Cu) miktarları (0,5-1,90 mg/kg), Demir (Fe) miktarları (7,13-21.99 mg/kg), Çinko (Zn) miktarları (2,79-6,37 mg/kg), Potasyum (K) miktarları (5223,18-8074,56 mg/kg), Magnezyum (Mg) miktarları (363,14-768,89 mg/kg), Fosfor (P) miktarları (775,95-1100,85 mg/kg), Kalsiyum (Ca) miktarları (311,86-482,79 mg/kg) ve Mangan (Mn) miktarları (4,60-18,50 mg/kg) arasında tespit edildi. Çekirdek kısımlarında ise; Bakır (Cu) miktarları (2,39-6,26 mg/kg), Demir (Fe) miktarları (10,15-15,09 mg/kg), Çinko (Zn) (10,63-12,96 mg/kg), Potasyum (K) (2255,75-2886,88 mg/kg), Magnezyum (Mg) miktarları (676,41-981,93 mg/kg), Fosfor (P) miktarları ise (1427,93-1963,86 mg/kg), Kalsiyum (Ca) miktarları (169,10-237,57 mg/kg) ve Mangan (Mn) miktarları (4,60- 18,50 mg/kg) olarak tespit edildi. Ayrıca, Elementel Analiz Cihazı (Dumas metodu) ile tayin edilen hurma numunelerinin etli kısımlarındaki Karbon (C) miktarları (% 43,2-45,36), Hidrojen (H) (% 7,1-7,79), Azot (N) miktarları (% 0,99-1,15) olarak tespit edilmiştir. Çekirdek kısımlarında ise Karbon (C) miktarları (%37,48-39,76), Hidrojen ( H ) (%7,82-8,51), Azot ( N ) miktarları (% 0,51-0,64) olarak tespit edilmiştir. Hurma numunelerinin etli kısımlarında bulunan protein miktarları (% 3,38-3,81), çekirdek kısımlarında ise (% 5,88-7.19) olarak tespit edilmiştir. Çalışmada tüm hurma numunelerinin etli kısımlarının toplam yağ miktarları (0,126-0,175 g/100g), çekirdek kısımlarının toplam yağ miktarları ise (4,750-7,125 g/100 g) olarak tespit edilmiştir. Yağ asidi içerikleri GC-MS ile GC-FID dedektörü kullanılarak semikantitatif olarak tespit edildi. Bütün hurma umunelerinin çekirdek ve etli kısımlarında aynı 14 çeşit yağ asitlerine rastlanılmıştır. Bunlardan en yüksek tespit edilen yağ asiti miktar ise (% 42.706-49.069) ile oleik asittir. Numunelerdeki etanol ekstrelerinin fenolik içerikleri LC-MS/MS cihazı ile tespit edildi.