6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe Olba kazısı seramik buluntuları arkeometrik analizleri(Bilgin Kültür Sanat, 2016-01-01) Aydın, Mahmut; Akyol, Ali AkınOlba kazılarında farklı bölgelerinden ele geçen seramik buluntular arkeometrik yöntemler kullanılarak incelenmiştir. Öncelikle kodlanıp fotoğraflanarak belgelenen örneklerin renk değerleri L*a*b* renk sistemi kullanılarak belirlenmiştir. Örneklerin petrografik özellikleri ince kesit optik mikroskop analiziyle, kimyasal yapısı da XRF ve SEM-EDX analizleri ile belirlenmiştir. İnce kesit optik mikroskop analizi ile seramikler; matriks/agrega içeriği, agrega türü/ dağılımı/boyutu, gözenekliliği ve matriks kil yapısının özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Seramiklerin pişirim sıcaklıkları 750-950°C arasında olmalıdır. Bazı örneklerin agrega içeriğinde tuğla kırığı parçaları da belirlenmiştir. Seramik örneklerin hammadde içeriğini kumtaşlarından ayrışmış yerel kayaç kırıkları oluşturmaktadır. Seramiklerin Sr ve Zr içeriklerine göre, üretimlerinde çoğunlukla karasal olmak üzere karasal/denizel hammadde karışımı kullanılmış olmalıdır. XRF analizi sonuçlarına göre seramik örnekler 2 grup halinde sınıflandırılmıştır. SEM-EDX analizi, seramiklerin gövde ve astarlı yüzeylerinin homojen bir yapıya sahip olmadığını göstermiştir.Öğe Eski Knidos / Burgaz kazısında ele geçen metal eserlerin arkeometrik yönden incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2019-01-25) Tanrıkulu, Hüseyin; Aydın, MahmutBurgaz antik kentinde 1993 yılından bu yana düzenli olarak sürdürülmekte olan arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan metaller incelenmiştir. Yüksek lisans tez çalışmasında 1996-2016 yılı kazı sezonu sonu arkeolojik çalışmalarda ele geçirilen tasnif dışı metal eserler arkeometrik olarak incelenmiştir. Bu amaçla, tahribatsız arkeometrik analiz metotları kullanılarak 48 adet sergilenmeye uygun olmayan tasnif dışı metal eserlerin Taşınabilir Enerji Dağılımlı X Işınları Floresans Spektrometresi (P-EDXRF) ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM-EDX) analizleri yapılmıştır. Analizleri yapılan tasnif dışı eserlerin hepsi Burgaz (Palaia Knidos) antik kentinde 1996-2016 yılları arasında South East (SE) ve North East (NE) sektörlerinde yapılan kazı alanlarından farklı zamanlarda, farklı açmalarda ve farklı derinliklerde ele geçirilen örnekler olup bu tez çalışmasında bir arada tanıtılmaktadırlar. Örnekler esas itibarıyla Klasik ve Helenistik dönemlere tarihlendiği düşünülen örneklerdir. Tarihi ve arkeolojik eserlerin analizleri için birçok analiz yöntemi ve tekniğinden yararlanılmaktadır. Bu çalışmada arkeometri' de kullanılan tahribatsız analiz yöntemleri kullanılarak çalışılan malzemeye herhangi bir zarar vermeden esere ilişkin bilgi alınabilen teknikler ele alınmıştır. P-EDXRF analiz yöntemiyle eserlerin kimyasal kompozisyonları belirlenerek bu eserlerin hangi elementlerden oluştuğu ve element yüzdelikleri hakkında detaylı bilgiler edinilebilmiştir. Bununla birlikte SEM-EDX analizinde ise Burgaz antik kentinin metal eserlerin teknolojisi ve üretim teknikleri hakkında ileri bilgiler edinilmiştir. Yapılan her iki analiz tipinde de 48 adet tasnif dışı metal örneklerin ana ham maddesinin bakır olmakla birlikte örneklerin yüksek oranda kalay alaşımlı olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra bu yüksek kalaylı metal örneklerin bazılarında yüksek ve az oranda kurşun alaşımı tespit edilmiştir. Aynı zamanda analizler sonucunda bu örneklerin az ve iz oranda demir içerdikleri görülmüştür. SEM görüntüleri incelendiğinde ise herhangi bir darp izinin rastlanmamasından dolayı örneklerin döküm ile yapıldıkları belirlenmiştir.Öğe Identification by SEM EDX analyses of ceramics found in the Roma Theatre excavation in Ankara Turkey(METU, 2014-06-03,05) Aydın, Mahmut; Torgan, Emine; Karadağ, RecepSüleymaniye Mosque (1550-1557) is an inspirational edifıce for many fıelds such as architectural acoııstics and materials Science. In its original state. thc mastery of acoııstics vvithin the Mosque is a coınmon belief. Due to the scarcity of knovvledge on its authentic acoustical features, comprehensive studies are needed to assess the acoııstical conditions of the Mosque in relation to its architectural elements and interior fmishing materials contributing to those features. In the context of this study acoustical simulation that relies on recent field tests are carried on. The combined interpretation of the overall architectural and acoustical data exhibited the presence of very high reverberation time values, especially at low frequencies, for the cıırrent state. As the previous fıeld tests presented the unoccupied condition of the Mosque, the acoustical simulations are performed initially to discuss sonıe activity patterns for the occupied state, and later to experiment the effects of historical lime-based plasters on the acoııstics of the Mosque. Considerable improvement in the sound field of the main prayer zone are observed due to the replacement of cıırrent cement-based plasters with the historical lime-based ones, collected from some other structures of the same era. The results pointed out the necessity of further investigations on historical lime-based plasters in terms of their acoustical performances and raw materials characteristics in order to scientifıcally prove their contribution to the acoustical features of Süleymaniye Mosque and to re-achieve its original acoustical comfort conditions.Öğe Hasankeyf büyük saray kazılarında (2017) ele geçen cam buluntuların arkeometrik karakterizasyonu(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-13) Yalçın, Yonca; Bayazit, MuratArkeolojik kazılarda ele geçen buluntuların kimyasal, mineralojik, fiziksel ve mikroskobik incelemelerini içeren arkeometri geçmiş uygarlıkların malzeme üretim teknolojilerine ilişkin önemli bilgiler sağlamaktadır. Bu tür çalışmalar aynı ya da benzer döneme ait birçok buluntunun üretim özellikleri ile ilgili olarak literatüre önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu çerçevede, arkeometrinin camlar üzerinde de geniş inceleme ve araştırma olanağı sunduğu bilinmektedir. Buradan yola çıkarak, mevcut tez çalışmasında 2017 yılında Hasankeyf Büyük Saray’da yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen ve İslami döneme ait olduğu düşünülen amorf cam buluntuların arkeometrik olarak incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, cam örnekler için portatif X-ışını floresans (p-XRF), polarize enerji saçınımlı X-ışını floresans (PED-XRF) ve taramalı elektron mikroskobu (SEM)/enerji saçınımlı X-ışınları spektrometresi (EDX) yöntemleri tercih edilmiştir. Portatif XRF ve PED-XRF ile majör, minör ve eser elementlerin belirlenmesi, SEM-EDX ile mikro yapısal ve mikro kimyasal özelliklerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Elde edilen verilere göre camların başlıca Na2O, K2O, CaO, MgO, SiO2 ve Al2O3 içerikli hammaddelerden üretildiği belirlenmiştir. Oksit içerikleri dikkate alınarak yapılan hiyerarşik kümeleme analizinde camların iki ana gruba ayrıldığı ve her birinde alt grupların yer aldığı belirlenmiştir. HC-9b ve HC-10b numunelerinin gerek hiyerarşik kümeleme analizi gerek üçlü diyagram analizinde diğerlerinden tamamen ayrıştığı görülmüş, dolayısıyla bu örneklerin yerel üretime ait olmadığı veya üretimlerinde farklı hammadde kaynaklarından faydalanılmış olabileceği öngörülmüştür. Camlardaki eser elementlere bakıldığında özellikle Cu, Co, Mn, Fe ve Pb elementlerinin renk oluşumlarında etken olduğu saptanmıştır. Camların kimyasal kompozisyonları, hammadde bakımından en az iki alternatifin olduğuna ve örneklerin soda-kireç-silis camı olduğuna işaret etmiştir. Numunelerdeki Sr ve Zr içerikleri dikkate alınarak camların çoğunlukla denizel+karasal veya denizel kökenli hammaddelerden üretildiği, daha az sayıdaki bazı camların ise sadece karasal hammadde içerdiği tespit edilmiştir. Birkaç örnekteki görece yüksek potasyum içeriği bu tip camlarda potas kaynağı olarak bitkisel ilaveler olabileceğini göstermiştir (bitki külleri vb.). PED-XRF verilerinde ortalama SiO2 oranının yüksek olması (% 63,48) ve ortalama K2O oranının düşük olması (%2,36) örnek setindeki çoğu camın atmosferik korozyon direncinin, kimyasal kararlılığının ve dolayısıyla cam kalitesinin genel itibariyle yüksek olduğuna işaret etmiştir. Kurşun, bakır ve antimon içeriklerine bakıldığında bazı örneklerde geri dönüşüm camlarının kullanıldığı düşünülmektedir.Öğe Kelenderis (2000-2006) arkeolojik kazılarında ele geçen odeon cam buluntuların arkeometrik yöntemlerle incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-10) Aydın, Sevda; Aydın, MahmutBu tez çalışmasında Mersin İli Aydıncık ilçesinde bulunan Kelenderis Antik Kenti Odeon yapısında 2000-2006 yıllarındaki kazılar sonucunda ele geçen Roma dönemine ait camlardan 41 adet amorf cam buluntularının arkeometrik incelemesini içermektedir. Eserlerin kimyasal kompozisyonunun belirlenmesinde taşınabilir portatif X-ışını floresan (P-XRF), polarize enerji saçınımlı X-ışını floresan (PED-XRF) ve taramalı elektron mikroskobu (SEM)/enerji saçınımlı X-ışınları spektrometresi (EDX) yöntemleri kullanılmıştır. Ağ yapıcı olarak cam harmanında yer alan temel madde SiO_2’nin yüksek miktarda olması camın mekanik direncinin, dayanıklılığına ve ergitme derecesinin yüksek olduğunu göstermektedir. Analiz edilen örneklerin Al_2 O_3 oranları ve ortalamasının farklılığı farklı silis kaynağı kullanımını göstermekte ve bu da kuvars kumuna işaret etmektedir. SPSS dendrogram sonuçları hamur yapıcı elementlere (Na_2 O, Al_2 O_3, SiO_2, K_2 O, CaO) göre 5 farklı grup oluşturduğu saptanmıştır. Analiz sonuçları camların çoğunluğunun soda-kireç-silis camlarından oluştuğuna işaret etmektedir. Numunelerdeki potasyum içeriğinin olmaması veya çok az olması ergitici olarak bitki külü kullanılmadığını düşündürmektedir. Ancak KL-3a ve KL-29 nolu camlarda yüksek potasyum değerinden ötürü bitki külü kullanıldığı düşünülmektedir. KL-27 kodlu camın cüruf parçasıdır. Örneklerin stronsiyum (Sr) ve zirkonyum (Zr) içerikleri, üretimde silis kaynağı olarak denizsel hammaddelerden üretildiği yani deniz kumu kullanıldığını düşündürmektedir. Örneklerin görünen renkleri Kromametrik Analiz ile belirlenmiştir. Cama renk verici elementler demir (Fe), bakır (Cu), kobalt (Co) ve kurşun (Pb) olarak tespit edilmiştir. SEM görüntülerinde ise kalıba döküm veya kalıba üfleme tekniğinin kullanıldığına işaret etmektedir. SEM-EDX analizi sonuçlarında bozulma tabakasının denizel etkiden kaynaklandığı saptanmıştır. P-XRF sonuçları, kullanılan diğer yöntemlere göre daha az güvenilir olan, genel olarak diğer analiz sonuçları ile doğru orantılı olduğu belirlenmiştir ve tüm analizlerin birbirini desteklediği görülmüştür.Öğe Atık kiremit tozunun rijit yol kaplama inşasında kullanılabilirliği(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-27) Dalğıç, Seher; Bakış, Abdulrezzak; Durmaz, MahmutBu araştırma içerisinde öncelikli amaç atık kiremit tozlarının beton yol kaplama inşası için kullanılabilirliği ve ekonomi açısından uygun olup olmadığı araştırılmıştır. Yapılan tez araştırma kapsamında kiremit tozu, silis dumanı, çimento, çelik lif, agrega ve süperakışkanlaştırıcı temin edilip dört farklı beton üretimi gerçekleşmiştir. Bunlar Referans Pudra Beton (RFB), Referans Lifli Pudra Beton (RLFB), Kiremit tozlu Pudra Beton (KPB) ve Kiremit tozlu Lifli Pudra Beton (KLPB) olarak oluşturulmuştur. Ortaya çıkan numunelere 4 gün 20℃ su+ 2 gün 180℃ etüv kürü, 7 gün 20℃ su kürü ve 28 gün 20℃ su kürü olmak üzere üç farklı kür işlemi uygulanmıştır. Kür işlemleri bittikten sonra numunelere basınç deneyi, eğilme deneyi, aşınma (bohme) deneyi ve donma-çözünme deneyi uygulanmıştır. Ayrıca bu deneylerin doğruluğunu güçlendirmek için UPV deneyi, SEM-EDX analizi, XRD analizi, FT-IR analizi ve ayrıca yapışma deneyi yapılmıştır. Araştırma deneyleri Siirt Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Yapı Laboratuvarında yapılmıştır. Daha sonra mikro deneyler ise Munzur Üniversitesi Laboratuvarına gönderilip yapılmıştır. Yapılan bütün deneyler sonucunda kiremit tozunun beton yolda kullanılabilirliği ispatlanmış olup ek olarak da referans olarak alınan betondan çok daha dayanıklı ve mukavemeti yüksek bir beton yol olabileceği görülmektedir.