Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12402/4452

Listeleniyor 1 - 20 / 43

Ortaokul öğrencilerinin problem çözme becerileri ile fiziksel aktivitelere uygulanan metabiliş düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-08-29) Altuntaş, Kemal; Sözer, Yusuf
Bu yüksek lisans tezinin amacı, ortaokul öğrencilerinin problem çözme becerileri ile fiziksel aktivitelere uygulanan metabiliş düzeylerini belirli demografik değişkenler açısından incelemek ve bu iki bağımlı değişken arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma, nicel tarama, nedensel karşılaştırma ve korelasyonel desenler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın örneklemini, çalışma evreninden uygun örnekleme yöntemiyle seçilen 408 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. veri toplama aracı olarak Problem Çözme Envanteri ile Fiziksel Aktivitelere Uygulanan Metabiliş Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda, öğrencilerin hem problem çözme becerilerine hem de fiziksel aktivitelere uygulanan metabilişe ilişkin algılarının orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin problem çözme becerilerinde cinsiyet, sınıf düzeyi, algılanan aile gelir düzeyi, akıllı telefon sahibi olma durumu ve spor lisansına sahip olma durumu değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Fiziksel aktivitelere uygulanan metabiliş düzeyleri de cinsiyet, sınıf düzeyi, akıllı telefon sahibi olma, spor lisansına sahip olma değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermemiş; ancak algılanan aile gelir düzeyinde göre anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Öte yandan, öğrencilerin problem çözme becerileri ile fiziksel aktivitelere uygulanan metabiliş düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Elde edilen bulgular literatür ışığında tartışılmış ve ilgili sonuçlar doğrultusunda öneriler geliştirilmiştir.
Beden eğitimi öğretmenlerinin işle bütünleşmeleri ile sınıf yönetimi stilleri arasındaki ilişki
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-08-12) Yakut Yön, Ayşe; Dilekçi, Ümit
Bu araştırma beden eğitimi ve spor dersi öğretmenlerinin işle bütünleşme ile sınıf yönetimi stillerini benimseme düzeylerini belirleyerek iki değişken arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmayı ve bazı demografik değişkenler açısından karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, nicel paradigmayı esas alan araştırmada betimsel, ilişkisel ve nedensel karşılaştırma desenlerine başvurulmuştur. Araştırmanın evreni Batman il merkezinde görevli 429 beden eğitimi ve spor öğretmeninden; örneklemi ise bu evrenden gelişigüzel örnekleme yöntemi ile ulaşılan 202 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma verileri “Kişisel Bilgi Formu”, “İşle Bütünleşme Ölçeği” ve “Sınıf Yönetimi Stilleri Ölçeği” aracılığı ile toplanmıştır. Veri analizinden önce verinin dağılımı kontrol edilmiş ve normal dağılım göstermediği tespit edilmiştir. Bu nedenle uç değerler kontrol edilmiş ve dokuz katılımcıya ait veri uç değer olduğundan veri setinden çıkarılmış, takip eden analizler 193 katılımcıya ait veri ile yürütülmüştür. Araştırmada ulaşılan bulguları şu şekilde özetlenebilir: Beden eğitimi ve spor dersi öğretmenlerinin en sık başvurdukları sınıf yönetimi stili “koruyucu”, en az başvurdukları sınıf yönetimi stili ise “ilgisiz” sınıf yönetimi stilidir. Öte yandan, bulgular katılımcıların işle bütünleşme düzeylerinin yüksek olduğunu göstermiştir. Koruyucu sınıf yönetimi stilini benimseme düzeyi ile duygusal bütünleşme, bilişsel bütünleşme ve işle bütünleşme ölçeği geneli; öğrencilerle sosyal bütünleşme ile demokratik sınıf yönetimini benimseme düzeyi arasında çok düşük düzeyde istatistiksel olarak anlamlı pozitif ilişkiler mevcuttur. Demografik değişkenler açısından yapılan karşılaştırmalara göre, cinsiyet değişkeni duygusal bütünleşme; öğrenim düzeyi duygusal, bilişsel ve işle bütünleşme ölçeği geneli ve son olarak medeni durum otokratik sınıf yönetimini benimseme düzeyi açısından istatistiksel olarak anlamlı farka neden olmaktadır. Elde edilen bulgular mevcut alanyazın ile karşılaştırılarak tartışılmış ve bulgulara dayanarak bazı öneriler getirilmiştir.
Üniversite öğrencilerinin imgeleme ve bilişsel esneklik düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-16) Şenkal, Elif; Özbek, Sıtkı
Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin imgeleme ve bilişsel esneklik düzeylerinin bazı değişkenler açısından ilişkisinin incelenmesidir. Çalışmanın evrenini Türkiye Cumhuriyeti’nde üniversite eğitimine devam eden üniversite öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemini ise Dicle Üniversitesi spor bilimleri ve diğer fakültelerde öğrenim gören 139 erkek, 146 kadın olmak üzere toplam 285 öğrenci oluşturmaktadır. Nicel yöntemle tasarlanan bu çalışmada tarama deseni kullanılmıştır. Araştırmanın verileri kişisel bilgi formu, APA DSM-5 kriterlerine göre Hall ve dig. (1998) tarafından geliştirilen ve Esen Kızıldağ, M. Şefik Tiryaki tarafından türkçeye uyarlaması yapılan “Sporda İmgeleme Ölçeği-SİÖ (Sport Imagery Questionnai re- SIQ)” ile Dennis ve Wal (2010) tarafından geliştirilen; Sapmaz ve Doğan (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan “Sporcu Bilişsel Esneklik Ölçeği” ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi için SPSS 27.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzdelik dağılımları incelenmiştir. İkili grupların analizinde bağımsız örneklemler için t testinden yararlanılmıştır. İlişkisel analizler için korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde; öğrenim gören Dicle Üniversitesi öğrencilerinin imgeleme düzeyleri yüksek düzeyde, bilişsel esneklik düzeyleri ise orta düzeyde bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin imgeleme düzeylerinde yaş, okuduğunuz fakülte veya bölüm, düzenli olarak spor yapıyor musunuz ve kritik anlarda doğru karar verme yetisine sahip misiniz değişkenlerine göre anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0,01). Cinsiyet değişkenine ve baskı altındayken odak sorunu yaşar mısınız değişkenine göre anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiştir. (p<0,05). Üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklik düzeylerinde okuduğunuz fakülte veya bölüm, düzenli olarak spor yapıyor musunuz, baskı altındayken odak sorunu yaşar mısınız, kritik anlarda doğru karar verme yetisine sahip misiniz değişkenlerine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0,01). Cinsiyet ve yaş değişkenlerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Regresyon analizi sonuçlarına göre imgeleme düzeyi arttığında, bilişsel esnekliğe olan eğilimi olumlu yönde etkilediği ve bu etkinin anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05).
Batman il merkezinde proje okullarında çalışan uzman öğretmenlerin spor yapma tercihlerinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-08-04) Kaya, Melahat; Kılınç, Zühal
Bu araştırma, Batman il merkezindeki proje okullarında çalışan uzman öğretmenlerin spor yapma tercihlerini incelemeyi amaçlamıştır. Araştırma, mevcut literatür taraması ile desteklenmiş ve nitel araştırma yöntemine dayandırılmıştır. Veri toplama süreci, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, betimsel analiz ve içerik analizi yöntemleriyle incelenmiş; görüşmeler sırasında toplanan veriler üzerinden çeşitli kodlar oluşturulmuş ve bu kodlar, belirli temalar altında sınıflandırılmıştır Katılımcılar, Batman il merkezindeki proje okullarında görev yapan 2 kadın, 7 erkek, toplam 9 uzman öğretmenden oluşmuştur. Batman il merkezinde proje okullarında çalışan uzman öğretmenlerin spor yapma tercihlerinin incelenmesi 9 ana tema altında sunulmuştur. Bu temalar, proje okullarında çalışan uzman öğretmenlerin, spor yapma amacına ilişkin ana tema, çalışma programlarına ilişkin ana tema, spor yapma sürelerine ilişkin ana tema, spor tercihleri yaparken nelerden etkilenildiğine ilişkin ana tema, ailesinde herhangi bir spor branşında herhangi bir başarıya sahip bir bireyin olup olmadığına ilişkin ana tema, medyada izlemekten keyif aldığı spor branşına /branşlarına ilişkin ana tema, çalışma şartlarının spor yapmaya etkisine ilişkin ana tema, spor yapıyor olmalarının yaşam kalitelerine ne gibi etkisi olduğuna ilişkin ana tema, okullarında düzenlenen sportif etkinliklere katılımlarına ilişkin ana temalarıdır. Ana temalar alt boyutlarıyla birlikte verilmiştir. Araştırmamız sonucunda katılımcıların spor yapma tercihlerini etkileyen birden çok faktörün etkili olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın bulguları, uzman öğretmenlerin sporla ilgili tercihlerini ve bu tercihlerin ardındaki motivasyonları daha iyi anlamaya yönelik önemli bilgiler sunmayı hedeflemiştir.
Amatör futbolcuların duygusal zekâ, hedef bağlılığı ve zihinsel dayanıklılık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi (Şırnak ili örneği)
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-18) Şekerci, Kadir; Şahbudak, Murat
Bu araştırma, Şırnak ilinde amatör olarak futbol oynayan sporcuların duygusal zekâ, zihinsel dayanıklılık ve hedef bağlılığı arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Betimsel nitelikte ilişkisel tarama modeline dayalı kesitsel bir tasarım benimsenen bu araştırmanın evrenini Şırnak İlinde amatör futbol oynayan sporcular oluşturmaktadır. Evrenin tam sayısı bilinmediği için araştırmada 262 amatör futbolcu örnekleme dahil edilmiştir. Araştırmanın verileri, “Kişisel Bilgi Formu”, “Duygusal Zekâ Ölçeği”, “Hedef Bağlılığı Ölçeği” ve “Sporda Zihinsel Dayanıklılık Envanteri” ile toplanmıştır. Veriler Yapısal Eşitlik Modellemesi ile analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, duygusal zekânın alt boyutları olan duygusal tanıma, duygusal kolaylaştırma ve duygusal düzenleme ile zihinsel dayanıklılık alt boyutları olan güven ve devamlılık arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Ancak, duygusal zekâ alt boyutları ile zihinsel dayanıklılığın kontrol alt boyutu arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu durum, kontrol boyutunun duygusal zekâdan ziyade bireysel özellikler, deneyim veya çevresel faktörlerden daha fazla etkilenebileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, duygusal zekâ alt boyutları, hedef bağlılığı ile hedef bağlılığı ise zihinsel dayanıklılık alt boyutları olan güven, devamlılık ve kontrol ile anlamlı ilişkiler göstermiştir. Bu yapıların birbirini desteklediği ve duygusal zekâ ile zihinsel dayanıklılık arasındaki ilişkide, hedef bağlılığının kısmi bir aracılık rolünün bulunduğu görülmüştür. Demografik değişkenlere göre cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyinin duygusal zekâ, hedef bağlılığı ve zihinsel dayanıklılık üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturmadığı, ancak medeni durumun duygusal zekânın duygusal kolaylaştırma alt boyutunda bekâr, lisans yılının ise zihinsel dayanıklılığın kontrol alt boyutunda deneyimli amatör futbolcular lehine anlamlı bir farklıllık oluşturmuştur. Amatör futbolcular deneyim kazandıkça zorluklarla başa çıkma ve hedeflerine ulaşma süreçlerinde daha kontrollü davrandıkları tespit edilmiştir. Sonuç olarak, kesitsel nitelikteki bu araştırma, duygusal zekâ, zihinsel dayanıklılık ve hedef bağlılık arasındaki ilişkilerin karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Amatör futbolcuların duygusal zekâ becerilerini geliştirmeye yönelik eğitim programları, zihinsel dayanıklılık düzeylerini artırmaya yönelik psikolojik destek çalışmaları ve hedef belirleme becerilerini güçlendirmeye yönelik egzersizler, performanslarını artırmalarına katkı sağlayabilir. Ayrıca, gelecekte yapılacak çalışmaların, bu ilişkilerin farklı örneklemler ve bağlamlarda test edilmesi ve boylamsal desenler kullanılarak nedensel ilişkilerin incelenmesi önerilmektedir. Bu tür çalışmalar, spor psikolojisi alanında yapılacak yeni araştırmalar için önemli bir temel oluşturacaktır.
Judocularda gastrocnemius kasına uygulanan kinezyo bantlamanın seçili motorik özelliklere akut etkisinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-04-14) Yıldız Çelik, Merve; Aktaş, Samet
Bu çalışmada, judocularda gastrocnemius kasına uygulanan Kinezyo bantlamanın çeviklik, esneklik, sürat, postural kontrol (denge) ve anaerobik güç üzerindeki akut etkisi incelendi. Araştırma, 8 erkek judocunun katılımıyla gerçekleştirildi ve yaş ortalamaları 22,500 ± 2,878 olarak belirlendi. Katılımcılara kinezyojik bant uygulaması ve uygulama olmadan ölçümler yapıldı ve ölçüm sırası randomize edildi. Birinci günde, bir gruba kinezyo bant uygulandı ve performans testleri alındı, diğer gruba ise önce testler yapıldı. İkinci gün, bu işlem tam tersi olarak tekrarlandı. Kinezyo bant uygulaması, gastrocnemius kasına 2 şerit bant kullanılarak yapıldı. Testler, bant uygulamasından yaklaşık 30 dakika sonra gerçekleştirildi. Ölçümler arasında yeterli dinlenme sağlandı ve ikinci gün ölçümleri 48 saat sonra alındı. Çalışma boyunca, katılımcıların çeviklik, esneklik, sürat ve postural kontrol performansları ölçüldü. Çeviklik testi için T-Testi kullanıldı, postural kontrol BESS sistemi ile değerlendirildi, esneklik ölçümü düz zeminde yapıldı. Dikey sıçrama testi ve 20m sürat testi de uygulandı. Veriler, SPSS programı kullanılarak analiz edildi ve Cohen’s d etki büyüklüğü indeksi ile değerlendirildi. Anlamlılık düzeyi olarak 0.05 kabul edildi. Çeviklik testi sonuçlarına göre, KBU grubunda elde edilen ortalama puan 9,848 iken, KSU grubunda bu puan 10,6938 olarak belirlendi. Gruplar arasındaki fark, yapılan istatistiksel analizlerle anlamlı bulundu (t = -2,342, p = 0,034). Postural kontrol değerlendirmesinde ise KBU grubunda, DHPS Köpük Zeminde kinezyo bant uygulaması yapılan judocuların denge hata puanı ortalaması 6,125 ve standart sapması 0,835 olarak belirlendi. KSU grubundaki judocularda ise denge hata puanı ortalaması 11,625 ve standart sapması 4,534 olarak tespit edildi. Yapılan Chi-Square testi sonuçlarına göre, gruplar arasındaki denge hata puanlarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu gösteren p değeri 0,014 olarak bulundu. Sürat ve anaerobik güç düzeylerinde KBU ve KSU arasında anlamlı farklılık tespit edilmedi. Sonuç olarak, Kinezyo bant uygulamasının, çeviklik ve denge performansı üzerinde orta düzeyde bir etkisi olduğu belirlendi. Bu durum, gastrocnemius kasına bant uygulamasının eklemleri stabilize ederek ve kasların verimliliğini artırarak sporcuların hareket kabiliyetini iyileştirebileceğini göstermektedir.
İlköğretimde görev yapan öğretmenlerin sağlık okuryazarlığı düzeylerinin belirlenmesi: (Batman ili örneği)
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-05-16) Yolcu, Barış; Çelik, Nuri Muhammet
Bu araştırmada Batman il merkezinde devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin sağlık okuryazarlığı düzeylerini belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 2024-2025 eğitim öğretim yılı Batman İli Merkez İlçesinde ki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ilköğretim okullarında görev yapmakta olan 440 öğretmenle yapılmıştır. Araştırmanın istatiksel analizleri SPSS 23 programı ile yapılmıştır. Katılımcıların sağlık okuryazarlığı düzeylerini belirlemek amacıyla Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği-32 kullanılmış olup iki veya ikiden fazla grupların karşılaştırılmasında T-Testi ve ANOVA ile analizler yapılmıştır. Araştırma sonucunda eğitim düzeyi değişkenine göre ‘’Sağlıkla ilgili bilgiyi kullanma/uygulama’’ alt boyutunda lisans mezunu katılımcılar lehine, katılımcıların aylık gelir düzeyi değişkenine göre ‘’Sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma’’ alt boyutunda aylık geliri kötü olan katılımcılar lehine, katılımcıların sağlıklarını değerlendirme değişkenine göre ‘’Tedavi ve Hizmet’’ ile ‘’Hastalıklardan Korunma/Sağlığın Geliştirilmesi’’ alt boyutunda yer alan ‘’Sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma’’ boyutunda, ‘’Sağlıkla ilgili bilgiyi anlama’’ ve ‘’Sağlıkla ilgili bilgiyi kullanma/uygulama’’ süreçlerinde sağlık durumu “İyi” olan katılımcıların diğer katılımcılara oranla sağlıkları daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların yaş, cinsiyet, medeni durum, mesleki deneyim değişkenleri arasında ise anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Araştırma sonucunda katılımcıların sağlık okuryazarlığı düzeylerinin belirlenmiş, benzer çalışmaların ortaöğretim kademelerinde ve birçok meslek grubunda yapılmasının toplumda sağlık okuryazarlık konusunda bilgi sahibi olunması vb. konularda öneriler geliştirilmiştir.
Lise öğrencilerinde beden imajı, sosyal görünüş kaygısı ve atılganlık arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-04-18) Ekin, Ersin; Şahbudak, Murat
Bu araştırma, lise öğrencilerinin sosyal görünüş kaygısı, beden imajı algısı ve atılganlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmada, sosyal görünüş kaygısının beden imajı üzerinde güçlü ve olumsuz bir yordayıcılığının olduğu bulunmuştur. Özellikle fazla kilolu ve obez öğrencilerin sosyal görünüş kaygılarının ve beden imajı memnuniyetsizliklerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sınıf seviyesi arttıkça öğrencilerin beden algılarının daha olumlu hale geldiği gözlemlenmiştir. Atılganlık açısından değerlendirildiğinde, kız öğrencilerin erkeklere kıyasla daha yüksek atılganlık puanına sahip olduğu, özellikle “hayır” diyebilme ve duygularını ifade etme becerilerinde daha güçlü oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca, sınıf seviyesi arttıkça öğrencilerin atılganlık düzeylerinin yükseldiği görülmüştür. Ancak, beden kitle indeksi (BKİ)’nin atılganlık üzerinde anlamlı bir yordayıcılığının olmadığı belirlenmiştir. Fiziksel aktivitenin sosyal görünüş kaygısı ve beden imajı üzerinde doğrudan anlamlı bir yordayıcılığının olmadığı bulunmasına rağmen, fiziksel aktivite yapan öğrencilerin atılganlık düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu bulgu, düzenli fiziksel aktivitenin sosyal becerileri ve özgüveni artırabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, çalışma, ergenlerin beden algısı, sosyal kaygı ve atılganlık düzeyleri arasındaki ilişkileri ve bireysel farklılıkları ortaya koymuştur. Bu bulgular doğrultusunda, ergenlerin beden algısını olumlu yönde geliştirmeye yönelik farkındalık programları, sosyal kaygıyı azaltan psikososyal destek mekanizmaları ve atılganlık becerilerini güçlendiren sosyal eğitim programlarının artırılması önerilmektedir.
Bedensel okuryazarlık yeteneklerinin ortaokul öğrencileri üzerindeki etkisinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-04-14) Öztürk, Sedat; Aktaş, Samet
Bu çalışma, bedensel okuryazarlık becerilerinin ortaokul öğrencileri üzerindeki etkilerini cinsiyet ve sınıf düzeyine göre incelemek amacıyla Batman’daki Fatih Ortaokulu'nda, 200 öğrencinin (95 kız, 105 erkek) katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların yaş ortalaması 11,74 olup; 5. sınıftan 49, 6. sınıftan 48, 7. sınıftan 51 ve 8. sınıftan 52 öğrenci çalışmada yer almıştır. Veriler, Kanada’da geliştirilen ve Hakan Taş tarafından Türkçeye uyarlanan "Gençler için Bedensel Okuryazarlık Değerlendirmesi" (PLAY) ölçüm aracı kullanılarak toplanmıştır. Bu ölçüm aracı, bedensel okuryazarlığın fiziksel beceri düzeyini ölçen PLAYfun ve psikolojik alanı değerlendiren PLAYself bölümlerinden oluşmaktadır. Çalışmanın bulgularına göre, öğrencilerin en aktif olduğu dönem yaz mevsimi olarak belirlenmiş; açık alan ve oyun alanlarında daha fazla fiziksel aktivite gerçekleştirdikleri, spor salonu ve su ortamlarını orta düzeyde tercih ettikleri, buz ve karda yapılan aktivitelere ise çok düşük düzeyde katılım gösterdikleri saptanmıştır. Cinsiyetler arasındaki karşılaştırmada, psikolojik alan puanlarının benzer düzeyde olduğu (kızlar: 2,89; erkekler: 2,85), buna karşılık fiziksel beceri düzeyinde erkek öğrencilerin (2,68) kız öğrencilere (2,44) kıyasla daha yüksek puan aldığı bulunmuştur. Özellikle koşu, yer değiştirme, nesne kontrolü ve denge becerileri gibi temel motor becerilerde erkek öğrencilerin daha yüksek performans sergilediği belirlenmiştir. Sınıf düzeyine göre yapılan değerlendirmede ise eğitim kademesi arttıkça fiziksel beceri düzeyinin yükseldiği, 8. sınıf öğrencilerinin diğer sınıf seviyelerine göre daha yüksek puanlar elde ettiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, ortaokul öğrencilerinin psikolojik alan puanlarının genel olarak yüksek ve cinsiyetler arasında benzer olduğu; fiziksel beceri düzeylerinin ise erkeklerde daha yüksek olduğu ve sınıf düzeyi arttıkça gelişim gösterdiği belirlenmiştir. Bu doğrultuda, özellikle kız öğrencilerin fiziksel beceri düzeylerini geliştirmeye yönelik destekleyici eğitim programlarının oluşturulması ve her sınıf düzeyinde bedensel okuryazarlığın sürdürülebilir şekilde teşvik edilmesi önerilmektedir.
8 haftalık voleybol antrenmanlarının 11-13 yaş kadın voleybolcularda denge ve dikey sıçrama performansı ile empati becerileri etkisinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-11) Yılmaz, Esra; Köroğlu, Mihraç
Bu çalışmanın amacı, Batman İl Milli Eğitim müdürlüğüne bağlı TÜPRAŞ İlk Öğretim Okulunda okuyan ve düzenli olarak voleybol eğitimi alan 11-13 yaş arası kadın öğrencilerin Denge, Dikey Sıçrama ve Empati etkisini karşılaştırılmasıdır. Araştırmanın evrenini 2023-2024 eğitim-öğretim yılında TÜPRAŞ İlk Öğretim Okulunda okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini araştırmaya gönüllü olarak katılan 25 deney grubu ve 25 kontrol grubu olmak özere toplam 50 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin demografik özelliklerine ilişkin veri toplamak amacıyla "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Öğrencilerin empatilerini ölçmek amacıyla "Cambridge Davranış Ölçeği (Empati Ölçeği)" ve 8 haftalık denge ve dikey sıçrama performanslarını arttırmaya yönelik antrenmanlar yapılmıştır. Anketler ve antrenmanlar uygulandıktan sonra istatistiksel analizleri kolaylaştırmak amacıyla SPSS 22.0 yazılım paketinden faydalanılmıştır. Verileri analiz etmek için frekans analizi, yüzde analizi, aritmetik ortalama, T-testi (Student ile Paired Samples T-Test analizleri) gibi çeşitli istatistiksel teknikler kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, deney grubuna verilen 8 haftalık sıçrama ve denge performansı eğitimi ile empati eğitiminin anlamlı ve olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Ön test ve son test sonuçları arasındaki farklar, her üç parametrede de (sıçrama, denge ve empati) deney grubu lehine anlamlı bir gelişim olduğunu göstermektedir. Bu durum, eğitim programlarının öğrenci performansı üzerinde olumlu etkiler yarattığını ve eğitimlerin önemini vurgulamaktadır. Özellikle sıçrama ve denge performansı eğitimleri, fiziksel parametrelerde önemli gelişmeler sağlarken, empati eğitimi ise sosyal-duygusal becerileri artırmada etkili olmuştur. Sonuç olarak, yapılandırılmış ve hedef odaklı eğitim programlarının öğrenci gelişimine katkı sağladığı ve bu tür programların eğitim süreçlerinde daha yaygın bir şekilde kullanılmasının yararlı olacağı söylenebilir.
Batman il merkezinde fitness egzersizi yapan 18-40 yaş arası erkek bireylerin ergojenik yardımcı kullanımında sosyal medya görüşlerinin ve bilgi düzeylerinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-29) Arıkan, Muhammed Yasin; Kılınç, Zühal
Bu araştırma, fitness egzersizi yapan 18-40 yaş arası erkek bireylerin ergojenik yardımcı kullanımında sosyal medya görüşlerinin ve bilgi düzeylerinin incelenmesi amacıyla Batman il merkezinde yapılmıştır. Araştırmayı destekleyecek ayrıntılı bir literatür taraması yapılmıştır. Mevcut araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını Batman il merkezinde farklı fitness merkezlerine üye 18-40 yaş arası 10 gönüllü erkek birey oluşturmuştur. Araştırmada, veri toplamayla ilgili olarak ‘‘yarı yapılandırılmış görüşme’’ yöntemi kullanılmıştır. Verilerin analizinde, betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır. Görüşmeler esnasında kayıt altına alınan veriler irdelenerek çeşitli kodlara ulaşılmış, mevcut kodlar farklı temalar altında sınıflandırılmıştır. Batman il merkezinde fitness egzersizi yapan 18-40 yaş arası erkek bireylerin ergojenik yardımcı kullanımında sosyal medya görüşlerinin ve bilgi düzeylerinin incelenmesi 4 ana tema altında sunulmuştur. Bu temalar ise fitness, ergojenik yardımcı, sosyal medya, fitness ve sosyal medya etkileşimi olarak alt boyutlarıyla birlikte verilmiştir. Araştırmamız sonucunda katılımcıların fitnessa verdikleri anlamın, fitness egzersizlerine başlama amaçları için öznel motivasyonlar oluşturduğu belirlenmiştir. Katılımcıların ergojenik yardımcılar için başvurdukları bilgi kaynaklarının en başında sosyal medya gelmiştir. Bu bağlamda bilgi düzeyleri kısmen yeterli görülmüş, katılımcıların ergojenik yardımcı kullanımında profesyonel destek almadıkları tespit edilmiştir. Bununla birlikte sosyal medyanın bireylerde fitness için motivasyon kaynağı olduğu ve ürün tercihlerinde içerik üreticilerinden faydalandıkları belirlenmiştir. Aynı zamanda sosyal medya kullanmayan bireylerde ergojenik yardımcıları da kullanmama durumları tespit edilmiştir.
Öğretmenlerin oyun algılarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-27) Tunç, Derya; Aktaş, Samet
Bu araştırmanın temel amacı, beden eğitimi ve sınıf öğretmenlerinin oyun algılarını çeşitli değişkenler çerçevesinde kapsamlı bir şekilde incelemektir. Araştırma, Batman ili Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan öğretmenlerle gerçekleştirilmiş ve katılımcılar gönüllü olarak seçilmiştir. Veri toplama süreci iki bölümden oluşmuş; birinci bölümde katılımcıların demografik bilgilerini içeren kişisel bilgi formu, ikinci bölümde ise Güneş ve arkadaşları (2020) tarafından geliştirilen Oyun Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek, "oyunun işlevi", "oyunun özgünlüğü" ve "oyunun doğası" olmak üzere üç boyutlu bir yapıya sahiptir ve Cronbach alpha değeri 0,907 olarak hesaplanmıştır. Veriler SPSS 23 yazılımı ile analiz edilmiş, normal dağılım testi ve t-testi gibi istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmiştir. Araştırma, öğretmenlerin oyun temelli öğrenmeye ilişkin algılarının cinsiyet, medeni durum, branş, eğitim düzeyi, yaş ve gelir düzeyine bağlı olarak anlamlı bir şekilde değişmediğini ortaya koymuştur. Kadın ve erkek öğretmenler, evli ve bekar öğretmenler, beden eğitimi ve sınıf öğretmenliği branşlarında görev yapan öğretmenler, lisans ve yüksek lisans mezunu öğretmenler, farklı yaş gruplarındaki öğretmenler ve çeşitli gelir düzeylerine sahip öğretmenler arasında "oyunun işlevi ve oyunda ilgi/merak/keşif", "oyunun özgünlüğü ve amacı", ve "oyunun doğası ve kaynağı" gibi alt boyutlarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlemlenmemiştir. Bu bulgular, oyun temelli öğrenme yaklaşımlarının eğitimde geniş çapta benimsenebilirliğini destekleyerek, bu yöntemlerin cinsiyet, medeni durum, branş, eğitim düzeyi, yaş ve gelir düzeyine bağlı olarak etkilenmediğini ve eşit şekilde değerlendirilebileceğini göstermektedir. Sonuç olarak oyun temelli öğrenme yaklaşımlarının etkili ve eşit şekilde uygulanabilmesi için eğitim programlarının, öğretmenlerin cinsiyet, medeni durum, branş, eğitim düzeyi, yaş ve gelir düzeyine bağlı olarak farklılaşmadan geniş bir kitleye hitap edecek şekilde tasarlanması önerilir.
Kamuda bulunan spor çalışanlarının çatışma yönetimi stilleri ile iletişim becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-30) Kaya, Mustafa; Dinçer, Nevzat
Çalışmamızda, örgüt içi iletişim ve çatışma yönetimi konularının bireyler ve gruplar üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Araştırma, iletişim becerileri ve çatışma yönetimi stillerinin örgüt içi dinamikler üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. İletişim becerileri, empati, etkin dinleme, kendini tanıma ve açma, ben dili kullanımı gibi unsurlar üzerinden değerlendirilmiştir. Bu becerilerin, bireyler arasındaki etkileşimi güçlendirdiği, yanlış anlamaları azalttığı ve işbirliğini teşvik ettiği ortaya konulmuştur. Empati, bireyin karşı tarafın duygusal durumunu anlaması ve bu duruma uygun tepkiler vermesi olarak tanımlanırken, etkin dinleme, karşı tarafın mesajını dikkatlice dinleyip anlama süreci olarak açıklanmıştır. Çatışma yönetimi stilleri ise, tümleştirme, uzlaşma, zorlama, kaçınma ve uyma gibi farklı yaklaşımlar çerçevesinde ele alınmıştır. Tümleştirme, tarafların ihtiyaçlarını karşılayan ortak bir çözüm bulmayı amaçlayan yapıcı bir yaklaşım olarak öne çıkarken, zorlama daha otoriter bir yaklaşımı ifade etmektedir. Uzlaşma, tarafların birbirlerine karşı bazı tavizler vererek orta bir noktada buluşmasını sağlar. Kaçınma, çatışmadan kaçınmayı tercih eden bir yaklaşımken, uyma ise taraflardan birinin diğerinin isteklerine boyun eğmesi anlamına gelir. Araştırma sonuçlarına göre, etkili iletişim becerilerine sahip bireylerin, çatışma durumlarını daha başarılı bir şekilde yönettiği ve örgüt içinde olumlu bir çalışma ortamı yarattığı görülmüştür. Bu çalışmanın, iletişim ve çatışma yönetimi konularında farkındalık yaratması, örgütlerin bu alanlarda geliştirilmesi gereken stratejilere ışık tutması ve akademik literatüre katkı sağlaması amaçlanmaktadır. İletişim ve çatışma yönetimi, örgütsel başarının kritik bileşenleri olarak değerlendirilmektedir ve bu çalışmanın bulguları, yöneticiler ve çalışanlar için değerli bilgiler sunmaktadır.
Ortaokul öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile fair play davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-29) Güneş, Azize Buse; Özbek, Sıtkı
Bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile fair play davranışları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın evrenini 2023-2024 eğitim-öğretim döneminde Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullarda öğrenim gören ortaokul öğrencileri, araştırmanın örneklemini ise Batman ili ortaokullarında öğrenim gören 686 gönüllü öğrenci (357 kadın, 329 erkek) oluşturmaktadır. Çalışmamızda nicel yöntemlerden tarama deseni kullanılmıştır. Araştırmanın verileri kişisel bilgi formu, Özgenel vd. (2019) tarafından geliştirilen “Ergenler için Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği” ve Efe (2006) tarafından geliştirilen; Temel vd. (2021) tarafından günümüz öğretim programlarına uyarlanan “Fair Play Davranışlarını Sergileme Sıklığı Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, frekans ve yüzdelik dağılımları incelenmiştir. Yapılan normallik sınamasında verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. İkili grupların analizinde bağımsız örneklemler için t testi, üç ve üzeri grubun karşılaştırmalı analizlerinde tek yönlü varyans analizi; farklılıkları belirlemek için Post-Hoc analizleri tercihinde grupların varyanslarının homojenlik durumlarına göre Tamhane’s ve Scheffe testlerinden yararlanılmıştır. İlişkisel analizler için korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde ortaokul öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı düzeylerinde cinsiyet değişkenine göre erkek öğrenciler lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Sınıf düzeyi, yaş, anne-baba eğitim düzeyi, spor türü ve sporcu lisansı değişkenlerine göre anlamlı farklılık saptanmamıştır. Ortaokul öğrencilerinin fair play davranışları sergileme sıklıklarında cinsiyet, sınıf düzeyi, yaş, spor türü ve sporcu lisansı değişkenine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Anne-baba eğitim düzeyi değişkenlerinin toplam puanlarında anlamlı bir farklılık görülmezken, ölçek alt boyutlarından olumsuz davranış ve rakip alt boyutlarında anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Korelasyon analizi sonuçlarına göre sosyal medya bağımlılığı ile fair play davranışı sergileme sıklığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonuçlarına göre sosyal medya bağımlılığı arttığında, fair play davranışı sergileme sıklığına olan eğilimi olumlu yönde etkilediği ancak bu etkinin anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmamızda elde edilen bu sonuçlara göre ortaokul öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı düzeyleri düşük düzeyde, fair play davranışları sergileme sıklıkları ise orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir.
Spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların spor yapma amaçları ve spora yönlendirilmelerindeki faktörler
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-31) Söğüt, Zafer; Çelik, Nuri Muhammet
Bu çalışmanın amacı, Batman Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin spor yapma amaçları ve spora yönlendirilmesindeki faktörleri araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, Görücü (2001) tarafından geliştirilen ve 10 maddelik “Demografik Bilgiler Anketi” ile 19 maddelik “Konu Bilgileri Anketi” kullanılmıştır. Veri toplama araçlarıyla, öğrencilerin spor yapma amaçları ve spora yönlendirilmelerindeki faktörlerin hangi demografik değişkenlere göre değiştiği incelenecektir. Araştırmanın örneklemi, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında Batman Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde okuyan 419 öğrenciden oluşmaktadır. Katılımcıların 255’ i erkek 164’ ü kız öğrencidir. Bu araştırmada Survey (genel tarama) modeli kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel metotları (Yüzde, Frekans ve Ki Kare) kullanılmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler bilgisayarda “SPSS for Windows ver:25.0” programında çözümlenmiş, manidarlıklar. 05 düzeyinde sınanmıştır. Bu çalışmada, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören sporcuların spor yapma amaçları ve spora yönlendirilmelerindeki faktörlere bakıldığında spor katılımının çok boyutlu bir olgu olduğunu ve bireylerin sosyal çevresi, aile yapısı ve ekonomik koşulları tarafından şekillendiğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyet, eğitim düzeyi ve sosyoekonomik durum gibi faktörlerin, spor katılımındaki eşitsizlikleri belirleyen önemli değişkenler olduğu sonucuna varılmıştır.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde görev yapmakta olan spor yöneticileri ve antrenörlerin doping hakkındaki düşüncelerinin ve doping bilgi düzeylerinin belirlenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-19) Sarıçiçek, Baran Abdullah; Dinçer, Nevzat
Bu çalışmamızda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapmakta olan spor yöneticileri ve antrenörlerin doping hakkındaki düşüncelerinin ve doping bilgi düzeylerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmamız, nicel araştırma tekniklerinden biri olan betimsel nitelikte tarama modeli kapsamında yapılandırılmıştır. Bu model, var olan durumları, oldukları şekliyle betimlemeyi amaç edinen bir yaklaşımdır (Karasar, 2015). Çalışmamızın evrenini 2024 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan spor yöneticileri ve antrenörler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise 2024 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan 150 spor yöneticisi ve antrenörü oluşturmuştur. Bu araştırmanın amacı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan olan spor yöneticileri ve antrenörlerin doping hakkında ki düşüncelerinin ve doping bilgi düzeylerini incelemektir. Ülkemizde kıymetli spor yöneticilerimizin astları ve üstleriyle olan iletişimi, bilgi aktarımı ve yönlendirmeleri; değerli antrenörlerimizin ise sporcularıyla olan iletişimi, bilgi aktarımı, yönlendirmeleri ve sağlıklı bir şekilde ilerlemeleri oldukça önemli bir konudur. Çalışmamızla doping konusu üzerinde durarak, gelecekteki nesillere bilimsel alanda ışık tutmayı, yol gösterici olmayı ve sağlıklı bir şekilde ilerlemelerine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Araştırmada elde edilen verilerin analizi için SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizine geçilmeden önce, verilerin uygun hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Yapılan bu çalışmada frekans, yüzde analizi ve Ki Kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlam düzeyi p<0.05 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, çalışmaya katılan spor yöneticileri ve antrenörlerin doping hakkındaki düşünce ve bilgileri incelendiğinde, katılımcıların büyük bir çoğunluğunun dopingin serbest bırakılmasına kesinlikle karşı çıktıkları ve dopingin kullanılmaması gerektiğini, spor ahlakına aykırı olduğunu ve haksız rekabete yol açtığını ifade ettikleri görülmüştür.
Batman ilinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-20) Yıldız, Nurullah; Bilgiç, Murat
Bu araştırmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, haftada spor yapılan gün sayısı, eğitim düzeyi, yaş, beden kütle indeksi, çalışılan okul türü, hizmet süresi değişkeni, günde ekran karşısında geçirilen süre gibi değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın örneklem grubunu Batman ilinde lise ve ortaokul bünyesinde görev alan 244 beden eğitimi ve spor öğretmeni oluşturmuştur. Çalışmamızda Allen tarafından geliştirilmiş Kafkas ve Özen tarafından Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan Obezite Farkındalık Ölçeği (OFÖ) uygulanmıştır. Araştırma sonunda elde edilen verilerin istatistiksel olarak analiz edilmesinde SPSS programı kullanıldı. Verilerin analizinde; aritmetik ortalama ve standart sapma olarak sunuldu. Normallik sınaması için Kolmogorov-Smirnov testi; homojenlik sınaması için Levene testi uygulandı. Normal dağılım göstermeyen veri setleri için çarpıklık ve basıklık değerleri kontrol edildi ve ±2 değeri içinde olan veri setlerinin normal dağılım gösterdiği kabul edildi. Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda bağımsız örneklem t testi, ikiden fazla karşılaştırmalarda tek yönlü varyans analizi (One way ANOVA) uygulandı. Farklılığın hangi değişkende olduğunun belirlenmesi için Tukey düzeltme testi kullanıldı. Ölçeğin alt boyutları arasındaki korelasyonun belirlenmesi için Pearson korelasyonu uygulandı. İstatistiksel sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirildi. Cinsiyet, medeni durum, haftada spor yapılan gün sayısı, eğitim düzeyi, yaş, VKİ, çalışılan okul türü, hizmet süresi değişkenine, günde ekran karşısında geçirilen süre ve çocuk sayısı, toplam puan verilerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Tukey düzeltme testinin sonucuna göre Beslenme alt boyutunda uygulanan üç çocuk ve üzerinde çocuğa sahip olanlar ile iki çocuklu olanlar arasında üç çocuk ve üzerinde çocuğa sahip olan katılımcılar lehine, günde ekran karşısında geçirilen süre değişkeninde, fiziksel aktivite alt boyutunda ekran karşısında 4 saat zaman geçirenlerle 2 saat ve 1 saat zaman geçirenler arasında 4 saat zaman geçirenler lehine; ölçekten alınan toplam puana göre ise günde 4 saat ekran başında zaman geçirenlerle 3 saat ve 2 saat zaman geçirenler arasında 4 saat zaman geçirenler lehine haftada 4 gün spor yapan katılımcılar ile haftada 3 gün spor yapan katılımcılar arasında haftada 3 gün spor yapan katılımcılar lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p>0.05). Sonuç olarak, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin alt boyutlarında istatistiksel olarak farklılıklar göstermektedir.
Farklı ısınma protokollerinin seçilmiş motor beceri ve 50 metre yüzme performansına akut etkisi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-20) Çiçek Yıldız, Leyla; Bilgiç, Fatma Beyza
Bu çalışmada farklı ısınma protokollerinin seçilmiş motor beceri özellikleri ve 50 m yüzme performansına akut etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızın örneklem grubunu Batman Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören 28 erkek katılımcı oluşturmaktadır. Çalışmamız 5 protokolden (kontrol uygulaması, statik, dinamik, balistik, PNF ısınma) oluşmaktadır. Çalışmanın ilk haftası katılımcılara biyometrik ölçümler (boy, vücut ağırlığı, kulaç uzunluğu, oturma uzunluğu, ayak uzunluğu, ayak genişliği, el uzunluğu ve el genişliği) yapıldı. Dört farklı ısınma protokolü olarak statik ısınma, dinamik ısınma, balistik ısınma ve PNF ısınma uygulamaları yapıldı. Dört farklı ısınma uygulaması ve motorik özellikleri belirleyen performans ölçüm testleri 48 saat arayla yapıldı. Motorik özelliklere ait performans değerlerini belirlemek için ısınma protokolleri sonrası sağ ve sol el kavrama kuvveti testi, dikey sıçrama testi, otur-uzan esneklik testi, 50 m kulaç sayısı ve 50 m serbest stil yüzme süreleri alındı. Araştırma sonunda elde edilen verilerin istatistiksel analizinde SPSS programı kullanıldı. Veriler, aritmetik ortalama ve standart sapma olarak sunuldu. Normallik sınaması için Shapiro-Wilk testi uygulandı. Normal dağılım göstermeyen veri setleri için çarpıklık ve basıklık değerleri kontrol edildi ve ±2 içindeki veri setlerinin normal dağılıma sahip olduğu kabul edildi. Uygulamalar arasındaki farkların analizi için tekrarlı ölçümlerde tek yönlü varyans analizi uygulandı. Farklılığın hangi uygulamada olduğunun belirlenmesi için LSD düzeltme testi kullanıldı. İstatistiksel sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirildi. Katılımcıların uygulamış olduğu sağ el kavrama kuvveti testi sonuçlarına göre kontrol uygulaması, dinamik ve balistik ısınma protokolleri arasında dinamik ve balistik ısınma protokolleri lehine, statik ısınma protokolü ile dinamik ısınma protokolü arasında dinamik ısınma protokolü lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Dikey sıçrama testi sonuçlarına göre kontrol uygulaması ile statik, dinamik ve balistik ısınma protokolleri arasında statik, dinamik ve balistik ısınma protokolleri lehine; dinamik ısınma protokolü ile statik ve PNF ısınma protokolü arasında dinamik ısınma protokolü lehine; balistik ve PNF ısınma protokolü arasında balistik ısınma protokolü lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Otur-uzan esneklik testinin sonuçlarına göre kontrol uygulaması ile diğer tüm ısınma protokolleri arasında diğer ısınma protokolleri lehine, PNF ısınma protokolü ile statik ve balistik ısınma protokolü arasında PNF ısınma protokolü lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. 50m serbest stil yüzme derecesi sonuçlarına göre kontrol uygulaması ile diğer tüm ısınma protokolleri arasında diğer ısınma protokolleri lehine, PNF ısınma protokolü ile statik ısınma protokolü arasında PNF ısınma protokolü lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Sonuç olarak uygulanan farklı ısınma protokollerinin sağ el el kavrama kuvveti, dikey sıçrama, esneklik ve 50 m yüzme performans sürelerine pozitif etkisinin olduğu tespit edilmiştir.
Batman ilindeki farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerin obezite farkındalık düzeylerinin karşılaştırılması
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-14) Karadal, Volkan; Bilgiç, Fatma Beyza
Bu araştırmanın amacı farklı lise türlerinde eğitim gören öğrencilerin obezite farkındalık düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmanın örneklem grubunu Batman ilinde farklı lise türlerinde öğrenim gören 601'i kadın ve 599’u erkek toplam 1200 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmamızda Allen tarafından geliştirilmiş Kafkas ve Özen tarafından Türkçe’ye ve Türk kültürüne uyarlanması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan Obezite Farkındalık Ölçeği (OFÖ) uygulanmıştır. Araştırma sonunda elde edilen verilerin istatistiksel olarak analiz edilmesinde SPSS programı kullanıldı. Veriler; aritmetik ortalama ve standart sapma olarak sunuldu. Normallik sınaması için Kolmogorov-Smirnov testi; homojenlik sınaması için Levene testi uygulandı. Normal dağılım göstermeyen veri setleri için çarpıklık ve basıklık değerleri kontrol edildi ve ±2 değeri içinde olan veri setlerinin normal dağılım gösterdiği kabul edildi. Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda bağımsız örneklem t testi, ikiden fazla karşılaştırmalarda tek yönlü varyans analizi uygulandı. Farklılığın hangi değişkende olduğunun belirlenmesi için Tukey düzeltme testi kullanıldı. Ölçeğin alt boyutları arasındaki korelasyonun belirlenmesi için Pearson korelasyonu uygulandı. İstatistiksel sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirildi. Yaş, eğitim görülen okul türü, haftada spor yapılan gün sayısı, annenin ve babanın eğitim düzeyi değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Sonuç olarak, farklı lise türlerinde obezite farkındalık düzeyleri, yaş, lisanslı sporcular, anne-baba eğitim durumu ve lise türlerine göre farklılık göstermektedir.
9-12 yaş futbolculara uygulanan core egzersizlerinin fiziksel ve biyomotor özelliklere etkisi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-14) Sinecen, Vefa; Bilgiç, Fatma Beyza
Bu araştırmanın amacı 9-12 yaş futbolculara uygulanan core egzersizlerinin fiziksel ve biyomotor özellik olan kuvvet, sürat, esneklik, dayanıklılık ve çeviklik parametrelere etkisinin incelenmesidir. Çalışmanın örneklem grubunu, Bitlis Güroymak Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğünde futbol eğitimi alan ve sağlık problemi olmayan 30 gönüllü erkek sporcu oluşturmaktadır. Çalışma 2 gruptan (kontrol n=15 ve futbol+core antrenman grubu n=15) oluşmaktadır. Katılımcılara antropometrik ölçümler (boy, kilo, bel-kalça çevresi oranı) yapıldı. Çalışmaya katılan her iki grup futbol antrenmanlarına devam etmiş fakat çalışma grubu futbolcularına bu antrenmanlara ilaveten haftada 3 gün 8 hafta boyunca core egzersiz programı uygulanmıştır.Katılımcılara uygulanan core egzersiz programı; 1- 4 hafta arasında plank, side plank, hip extension, two legfloorbridge, side ski jumps ve floor cobra hareketleri 25 saniye 2 tekrar, 5-8 hafta arasında plank, side plank, hip extension, two legfloorbridge, side ski jumps ve floor cobra hareketleri 25 saniye 3 tekrar şeklinde uygulanmıştır. Katılımcıların biyomotor özelliklerini ölçmek için otur eriş-uzan, dikey sıçrama, illinois çeviklik, 20 m sprint, 30 sn mekik, 30 sn şınav, sağ ve sol el kavrama kuvveti, 20 m mekik koşusu testleri ön test- son test olarak uygulanmıştır.Araştırma sonunda elde edilen verilerin istatistiksel olarak analiz edilmesinde SPSS programı kullanıldı. Normallik sınaması için Shapiro-Wilk testi; homojenlik sınaması için Levene testi uygulandı. Normal dağılım göstermeyen veri setleri için çarpıklık ve basıklık değerleri kontrol edildi ve ±2 değeri içinde olan veri setlerinin normal dağılım gösterdiği kabul edildi. Uygulamalar arasındaki farkların analizi için tekrarlı ölçümlerde çift yönlü varyans analizi (2x2) uygulandı. Küresellik varsayımının sağlanmadığı ölçümlerde Greenhouse Geiser düzeltme testi kullanıldı. Post hoc analizinde Tukey testi kullanıldı. Etki büyüklüğü iki yönlü ANOVA testi için η2p olarak sunulmuş ve şu kriterler kullanılarak yorumlanmıştır: minimum etki (η2p ≤0.02), orta büyüklükte etki (0.02 < η2p ≤0.09) ve güçlü etki (η2p > 0.09) (Lakens, 2013). İstatistiksel sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirildi.Futbol ve futbol + core gruplarının ön ve son test uygulanalarının sonuçlarna göre; dikey sıçrama, 30 sn mekik testi, 30 sn şınav testi, 20 m sprint testi, illinois çeviklik testinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Futbolcularda core egzersizlerinin esneklik, kuvvet, sürat, çeviklik, dayanıklılık, patlayıcı kuvvet parametrelerine etkilenin incelendiği bu çalışmanın sonucunda biyomotor parametrelerin uygulanan core egzersizlerinden etkilenebileceği tespit edilmiştir.

Güncel Gönderiler