Meslek Yüksekokulu, Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölümü, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 11 / 11
  • Öğe
    Factors facilitating child abuse in sports in Turkey: The case of elite athletes
    (2020) Çetin, Erdal, Hacısoftaoğlu İlknur
    This study analyzed child abuse practices and the factors facilitating abuse in sports organizations in Turkey. It used qualitative research methods through individual interviews in order to understand the case experientially and in-depth from various perspectives. Semi-structured, in-depth interviews were conducted with 39 individuals older than 18 years of age who had either previously done or were currently involved in an individual sport. The interviews retrospectively focused on the abuse practices experienced by the participants during their childhood and the factors facilitating these practices. Furthermore, this piece of research utilized content analysis of the interview data and explored the factors leading to abuse practices in sports under four main themes. Thus it was concluded that the most important factors leading to child abuse in sports include types of relationships built in sports fields; sociological factors outside the sport field; sports-specific locations and problems experienced in child protection in Turkey.
  • Öğe
    Evlilikte bağışlama ölçeği-olay: Türkçe’ye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması
    (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2018-12-28) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu çalışmanın amacı, Fincham, Beach & Davila tarafından 2004 yılında geliştirilen Evlilikte Bağışlama Ölçeği-Olay “Marital Forgiveness Scale-Event”ın Türkçe formunun evli bireylerde kullanılmak üzere psikometrik özelliklerinin sınanmasıdır. Araştırmanın örneklemini 18-64 yaşları arasındaki 521 evli birey oluşturmaktadır. Ölçeğin Türkçe formu istatistiksel analizler kullanılarak, faktör yapısı, ölçüt geçerliği, iç tutarlılığı, madde analizi (düzeltilmiş madde-toplam korelasyonu, alt %27-üst %27 t testi) açısından değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre ölçek orjinalinde olduğu gibi 9 maddelik bir yapıya sahiptir. Ayrıca ortak faktör varyansının .55 ile .76 arasında değiştiği, Kaiser Meyer Olkin sonucunun .782 olduğu, doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının mükemmel ve kabul edilebilir seviyelerde olduğu saptanmıştır. Bu araştırma, Evlilikte Bağışlama Ölçeği-Olay’ın yurtiçinde uygulanabilir psikometrik özellikler taşıdığını ve evli bireylerde bağışlama düzeyini belirlemek amacıyla kullanılabilir olduğunu ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    Dijital ebeveynlik farkındalık ölçeğinin geliştirilmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2020-06-04) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu araştırmanın amacı, keşfedici sıralı desen modeline göre dijital ebeveynlik farkındalığının boyutlarını belirlemek ve anne babaların dijital ebeveynlik farkındalık düzeyine ilişkin geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirmektir. İlk basamakta nitel görüşmelerin içerik analizi ile dijital ebeveynlik farkındalığının boyutları belirlenmiştir. İkinci aşamada, anne-babaların dijital ebeveynlik farkındalığını belirleyen bir ölçek geliştirilmiştir. Nitel bulgulara göre; dijital ebeveynlik farkındalığının beş boyutlu olduğu sonucuna varılmıştır. Nitel çalışma sonuçları ve alan yazı incelenerek bir madde havuzu oluşturulmuştur. Sonraki aşamada geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılan ve ebeveynlerin dijital farkındalığını ölçmeyi amaçlayan bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek geliştirme aşamasında ölçeğin yapı geçerliği için ilkokula giden çocuğa sahip 461 ebeveyn üzerinden açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Farklı 291 ebeveyn üzerinden doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin güvenirliğine ilişkin iç tutarlılık katsayıları, test yarılama analizi, madde analizleri ve son olarak ölçüt geçerliği bulguları elde edilmiştir. Araştırma sonunda, geçerlik ve güvenirliği test edilmiş, , dört boyutlu ve 16 maddelik bir “Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği” geliştirilmiştir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği’nin alt boyutları ile nitel bulguları karşılaştırıldığında elde edilen bulguların birbirini desteklediği görülmektedir. Nitel bulguların alt temaları; verimli kullanım, risklerden koruma, model olma, dijital ihmal ve yeniliklere açık olma şeklindedir. Ölçeğin alt boyutlarının da; verimli kullanım, risklerden koruma, model olma ve dijital ihmal şeklinde olduğu görülmektedir. Ölçek de yer alan alt boyutlarla ebeveynlerin dijital ebeveynlik farkındalığının belirlenebileceği görülmektedir.
  • Öğe
    Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables
    (Turkish Journal of Sport and Exercise, 2014) Manap, Abdullah; Şahin, Hacı Murat; Çetin, Erdal
    Generally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.
  • Öğe
    The validity and reliability of the turkish version of the onlinecounseling and face to face counseling attitudes scale
    (International Journal of Psychology and Educational Studies, 2014-09) Manap, Abdullah; Demirci, İbrahim; Şar, Ali Haydar
    The purpose of this study is to examine the validity and reliability of the Turkish version of the Online Counseling Attitudes Scale (OCAS) and Face‐to‐Face Counseling Attitudes Scale (OCAS) (Rochlen, Beretvas, & Zack, 2004). OCAS and FCAS loaded on four factors and the factors were named Value of Online Counseling (OC‐V), Discomfort with Online Counseling (OC‐D), Value of Face‐to‐Face Counseling (FC‐V) and Discomfort with Face‐to‐Face Counseling (FC‐D). The results of confirmatory factor analysis indicated that the four dimensional model was well fit (x²=323.61, df=157, p=0.00000, RMSEA=.056, NFI=.94, CFI=.96, IFI=.96, RFI=.92, GFI=.91, and SRMR=.071). Factor loadings ranged from .47 to .88. The internal consistency coefficients of four subscales were .84, .80, .88 and .78. Overall, findings demonstrated that OCAS and FCAS may be used as a valid and reliable instrument in order to assess attitudes toward online counseling and face to face counseling of individuals.
  • Öğe
    Çocukluk yaşantıları ölçeği’nin geliştirilmesi: geçerlik ve güvenirlik çalışması
    (Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2015-12) Manap, Abdullah
    Bu çalışmanın amacı; ergen ve yetişkinlerin olumsuz çocukluk yaşantılarını ölçmede kullanılabilecek bir ölçme aracı geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Batman’da öğrenim gören toplam 775 ortaöğretim ve yükseköğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcıların %42.8’ini erkek öğrenciler (N= 332); %57.2’sini kız öğrenciler (n= 443) oluşturmaktadır. Ayrıca katılımcıların %44.51’ini (N= 345) yükseköğretim; %55.49’unu (n= 430) ortaöğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Ölçeğin geliştirme aşamasında; ilk aşamada açımlayıcı faktör analizi, sonrasında ise doğrulayıcı faktör analizi ve güvenirlik analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçek 3 faktörlü olarak belirlenmiş; aile yaşantısı (4 madde), okul yaşantısı (4 madde) ve kişisel-sosyal yaşantılar (4 madde) alt boyutlarından oluştuğu görülmüştür. Aile yaşantısı alt boyutunun yük değeri .718 - .802; okul yaşantısı alt boyutunun yük değeri .508-.843; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun yük değeri ise .646-.751 arasında değişmektedir. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının ise mükemmel veya kabul edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Güvenirlik analizi sonuçları incelendiğinde; aile yaşantıları alt boyutunun cronbach’s alfa değerinin .822; okul yaşantıları alt boyutunun .770; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun .695 olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Çiftlerin, evliliklerinde incinmeye verdikleri tepkilerin bazı değişkenler açısından incelenmesi
    (Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu çalışmanın amacı evli bireylerin, evlilik ilişkilerinde incindikleri, kırıldıkları durumlara verdikleri tepkileri belirlemektir. Çalışmada evli bireylerin, incinmeye verdikleri tepkiler evlenme şekli, öğrenim düzeyi, evlilik süresi ve çocuk sayısı açısından karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Çalışma 141 kadın 147 erkek olmak üzere toplam 288 katılımcı ile gerçekleşmiştir. Çalışmada çiftlerin incindikleri durumlara verdikleri tepkileri belirlemeye yönelik Fincham, Beach ve Davile tarafından geliştirilen Evlilikte bağışlama-Olay (Forgiveness Scale-Event) ölçeği maddelerinden yararlanılmıştır. Verilerin Kikare yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, incinme yaşadıklarında, kadınların erkeklerden daha çok eşlerinden uzaklaştığını göstermektedir. Kadın incindiğinde eşinden uzaklaşıyor, eşiyle birlikte bir şey yapmak istemiyor ve eşine soğuk davranıyor. Erkekler, kadınların aksine daha kısa zamanda, eşine yakınlık hissediyor, eşini bağışlıyor ve olay olmadan önceki haline dönebiliyor. Evlilik biçimi göz önüne alındığında flört ederek evlenenler, görücü usulü ile evlenen çiftlere göre daha yapıcı bir eğilim sergiliyor. Öğrenim düzeyinin artması, evlilikte yaşanan incinmeleri çözme ve daha az kaçınmaya yol açıyor. Öğrenim düzeyi düştükçe kaçınma eğilimi artıyor. Çocuk sayısı açısından bakıldığında ise, çocuksuz ve tek çocuk sahibi olanlar, dört ve üzeri çocuğa sahip olan çiftlerden daha yapıcı ve affedici
  • Öğe
    Cinsiyete göre öfke düzeyinin incelenmesi: Türkiye’de yapılan tezler üzerine bir meta-analiz çalışması
    (Turkish Journal of Educational Studies, 2019-10-25) Manap, Abdullah; Kış, Ali
    Bu araştırma, cinsiyete göre öfke düzeyini incelemek amacıyla yapılmış olan bir meta-analiz çalışmasıdır. Araştırmada 101 çalışma içerisinden cinsiyet değişkenini kullanan ve analiz sonuçlarını teze dahil eden 24 çalışma kullanılmıştır. Örneklem sayısı 3495’i erkek, 3932’i kadın olmak üzere toplam 7427 bireyi kapsamaktadır. Araştırmaya sürekli öfke-öfke ifade tarz ölçeğini kullanan tezler dahil edilmiştir. Meta-analiz çalışmasına dahil edilen 24 tez çalışmasındaki bulgulardan elde edilen kadın ve erkeklerin örneklem sayıları, ortalama puanlar, standart sapma, F, t ve p değerleri kullanılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre erkeklerin lehine önemsiz düzeyde (d= -0.02) bir genel etki büyüklüğü bulunmuştur.
  • Öğe
    Dijital ebeveynlik farkındalığının çeşitli değişkenler, aile içi roller ve çocukta internet bağımlılığı açısından incelenmesi
    (Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021-04-02) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu araştırmanın amacı; dijital ebeveynlik farkındalığını; cinsiyet, eğitim düzeyi, yaş, akıllı telefon kullanım süresi, aile içi rolle ve çocuğun internet bağımlılığına göre incelemektir. Çalışma, ilkokula devam eden çocuğa sahip ebeveynleri kapsamaktadır. Araştırma, tarama tipi araştırma modeli ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği (DEFÖ), Aile-Çocuk İnternet Bağımlılık Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde; bağımsız örneklem t-test, tek yönlü anova ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; sağlıklı aile içi role sahip ebeveynlerin olumsuz model olma ve dijital ihmal düzeylerinin, sağlıksız aile içi role sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu; verimli kullanım ve risklerden koruma düzeylerinin ise daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocuğun internet bağımlılık düzeyinin olumsuz model olma ve dijital ihmal ile pozitif yönde, risklerden koruma ile negatif yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aile içi rollerin sağlıklı veya sağlıksız oluşunun dijital ebeveynlik farkındalığına ve özellikle olumsuz model olma ve dijital ihmalin çocuğun internet bağımlığına etki ettiği görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; anne-babalara dijital ebeveynlik farkındalıklarını arttırmaya yönelik öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    Sporda çocuk istismarı üzerine genel bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Çetin, Erdal; Hacısoftaoğlu Közleme, İlknur
    Çalışmada istismar pratiklerinin spor ortamında nasıl geliştiğine ve istismarın dört biçimi olan fiziksel, duygusal, cinsel istismar ve ihmal davranışlarının spor ortamı ve kültürüne özgü bir şekilde nasıl inşa edildiğine dair kuramsal bir değerlendirme yapılmaktadır. Genel olarak konuyla ilgili yapılmış çalışmalar sporun genel istismar pratiklerinin yanında spora özgü istismar pratiklerinin de gerçekleştiği bir alan olduğunu göstermektedir. Akademik anlamda Türkiye’de sınırlı sayıdaki istismar araştırmalarına karşın batıda 1980’li yıllardan itibaren konu ile ilgili çalışmalar başlamış ve 1990’lı yıllarda yoğunluk kazanmıştır. Batıda yapılan nitel ve nicel çalışmalar, spor kurumundaki istismarın ciddi problem olduğunu gösterdiği gibi söz konusu risklere karşı çocuk koruma programlarının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.
  • Öğe
    Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables
    (Selçuk Üniversitesi, 2014) Şahin, Hacı Murat; Çetin, Erdal; Manap, Abdullah; Şahin, Erhan
    Generally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.