Cilt 7, Sayı 2/1 Sosyal Bilimler
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Cemal Süreya şiirinde kadın imgesinin görünümleri(Batman Üniversitesi, 2017) Karadeniz, Mustafa; Duran Oto, ElifŞiir dilini gündelik dilden ayıran başlıca unsurlardan biri olan imge, Cemal Süreya’nın altı kitaplık şiir serüveninin tamamında yürürlükte olmuştur. Ortak bir kelime dağarı ve dolayısıyla imge ağı, onun şiirlerinin en dikkat çeken özelliklerinden biridir. Bu ortak kelime dağarı ve imge ağının merkezinde “kadın” yer alır. Şiirlerin imge örüntüsünü oluşturan diğer sözcüklerin de bu imge etrafında işlev ve anlam kazandığı söylenebilir. Cemal Süreya’nın şiirlerindeki “kadın” imgesi parçalı bir görünüm sergilemesiyle karakterize olur. Kadının bilhassa sevgili/karşı cins olarak belirdiği şiirlerde, bu parçalı algılama tarzı dikkat çeker. Bazı şiirlerde ise kadın imgesi, toplumsal, kültürel bir problemin ya da şairin özel yaşamından kaynaklanan bir özlemin, eksikliğin temel taşıyıcısı olarak kullanılır. Fakat kadın, poetik düzlemde bir özlem olarak dile getirilmesine ve sahip olduğu tematik ağırlığa rağmen Cemal Süreya’nın şiirlerinde bir özne olarak beliremez. Bu makale şiir türünün en temel unsurlarından biri olan imgenin Süreya’nın şiir çizgisinin bütününde ağırlıklı ve belirleyici bir yere sahip olduğunu, onun şiirlerinde merkezî bir kavram olan “kadın” imgesi ve bu imgenin kullanım tarzı üzerinden serimlemeyi amaçlamaktadır.Öğe İngilizce zarf yapılarının yabancı öğrenenler için zorluğu(Batman Üniversitesi, 2017) Yaş, EminBu çalışmanın amacı İngilizce zarf yapılarının(cümlecik) yabancı veya ikinci dil öğrenenler için ne tür zorluk ya da yük olduğunu aydınlatmaktır. Bu bağlamda, bu yapıların sözdizimsel yapısı araştırıldı. Bu, yapılarını vurgulayarak ve gramer birimi olarak zarf cümleciklerinin sözdizimsel özellikleri araştırılarak yapıldı. İngilizce konuşan dünyada mevcut olan en önemli kitaplar incelendi. Bu bütünce (corpus) analiz, yan cümle olarak sürekli değişen bazı zarf yapıların öğrenenler için cümle işleminde bir sorun olduğunu gösterdi. Yapısındaki değişimlerin yabancı öğrenenler için bir yük olduğu kanıtlandı. Bundan başka, çalışma zarf yapılarının İngiliz dilinin tipolojik sözdizimine ters düştüğünü vurguluyor; yani İngilizcenin kurallı söz dizimi bu işlemler tarafından ihlal ediliyor. Yine sınıflandırmaları, kısaltılmaları ve devrik olmaları yabancı öğrenenler için büyük sıkıntıdırlar.Öğe Batman ili köprülerinin mimari açıdan değerlendirmesi ve ticaret yollarıyla ilişkisi(Batman Üniversitesi, 2017) Tokat, Muhammet Erşed; Güngör, Akarcanİnsanoğlu, gelişen teknoloji ve genişleyen sınırlar doğrultusunda coğrafi engelleri aşmak için çeşitli çözüm yolları üreterek köprüler inşa etmiştir. Ulaşım mimarisi içerisinde bir grup olan köprüler genel tanımı ile aralarında su, çukur, vadi, arazi, yol gibi doğal engeller bulunan, iki yakayı birleştirmek ve ulaşımı sağlayabilmek için yapılan ahşap, kâgir, asma veya ayaklı yapılardır. Asli görevi ulaşımı kolaylaştırmak olan köprüler ayrıca önemli ticaret yolları üzerinde yer alarak mimarlık tarihinde önemli bir gelişme göstererek günümüze ulaşmıştır. En eski örneklerinin akarsular üzerine ağaç dalları ve odunlarla basit olarak inşa edildiği düşünülen köprülerin zaman içerisinde uzun ömürlü ve daha işlevsel olmaları için taş kullanılarak belli bir mühendislik bilgisiyle tasarlanıp inşa edildikleri görülmektedir. Tarihsel süreç içerisinde artan ticaret yolları, gelişen mimarlık teknikleri ve mevcut coğrafi şartlar köprü yapımının gelişim sürecini etkileyen başlıca faktörlerdir. Anadolu’da inşa edilen köprüler “dik köprüler” ve “düz köprüler” olmak üzere iki farklı plan tipi göstermektedir. Çalışma kapsamımızı Kuzey Mezopotamya’nın bir parçası sayılan Batman ilindeki Dicle Nehri ve kolları üzerinde inşa edilmiş köprüler oluşturmaktadır. Söz konusu köprüler, kemer gözleri, mansap, memba, köprü uzunluğu ve omuzlaması, tempan duvarları, selyaran bölümleri ile köprü mimarlığı konusunda zengin bir biçimleniş göstermektedir. Nehir yataklarının değişen alan özelliklerine bağlı olarak köprü örneklerimizin tek veya çok gözlü köprü tipinde inşa edildiği görülmüştür. Bu çalışma ile konumuz dâhilindeki Batman köprülerinin tarihsel süreç içerisinde üstlendikleri roller ile kentler arasında ticareti sağlayan yollara katkıları araştırılmakta ve bununla birlikte bölgenin mimari anlayışının köprü mimarisine yansımaları ile ilgili sonuçlara ulaşmak çalışmamızın başlıca amaçları arasında bulunmaktadır.Öğe Öğretmenlerin duygusal emeklerinin sosyo-demografik değişkenler yönünden özellikleri: Batman ili araştırması(Batman Üniversitesi, 2017) Ceylan, Ali KemalSanayileşme ve teknolojik değişimlerin günümüze kadar geçirmiş olduğu ilerlemeler sonucunda ekonomik yapı ve işgücü istihdamı önemli birtakım değişimlere uğramıştır. Bu değişimlerle beraber ekonominin yapısında hizmetler sektörünün alanı büyüyerek gelişmiştir. Hizmet sektörünün geliştiği ekonomik yapıda, işgörenlerin duygusal emekleri önemli bir konu olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle eğitim-öğretim hizmetlerinde duygusal emek çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu araştırmanın amacı, Batman ilinde kamu ortaokullarında görev yapmakta olan öğretmenlerin duygusal emeklerini demografik değişkenler itibariyle belirleyebilmeye yöneliktir. Araştırmada, Basım ve Beğenirbaş’ın (2012) uyarlamış olduğu duygusal emek ölçeği kullanılmış ve basit rasgele örnekleme yöntemi ile yüz yüze anket uygulanmıştır. Bu ölçeğin güvenilirlik analiz sonucu Cronbach’s Alpha katsayısı 0,79 olarak bulunmuş ve güvenilirliği yüksektir. Eğitim-öğretim hizmeti alanında yapılan bu araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin genel olarak duygusal emek düzeyleri yüksektir. Öğretmenlerin duygusal emeklerinin belirlenebilmesi, eğitim-öğretim sistemi performansının tespit edilebilmesine yardımcı olabilecek önemli unsurlardandır.Öğe Batman hanları doğrultusunda, şehrin önemli ticari yollarının tespiti(Batman Üniversitesi, 2017) Öztürker, Hazal CeylanEski Türk devletlerinde “Ribat” adını taşıyan ve ticari amaçlı olan hanlar, daha sonraları tamamıyla Türkçe’ ye ait bir kelime olan “Han” olarak adlandırmıştır. Prototipi Orta Asya’da Gazneli, Karahanlı, Büyük Selçuklu Rıbatlarına dayanmakta olan hanlar, sonrasında Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı mimarisinde de plan ve işlev özellikleri olarak gelişerek inşa edilmeye devam edilmiştir. Anadolu coğrafyasında IX. yüzyıldan itibaren inşa edilmeye başlanıp tarihsel süreç içerisinde artan ticaret organizasyonu ve buna paralel önemli ticaret merkezleri ve yol ağları güzergâhında han inşasına ayrıcalıklı bir önem verildiği bilinmektedir. Ticari hayatın, kervan eşliğinde; binek hayvanların taşıdıkları ticari eşyayı bir kentten diğer kente götürülerek sürdürüldüğü dönemlerde, ticaret yolları üzerinde 30-40 km. aralıklarla hanlar inşa etmek hem zaruri bir ihtiyaç hem de bir imar prensibi haline gelmiştir. Hanlar, ticari yapılar grubunu temsil etmenin yanı sıra zamanla ihtiyaç doğrultusunda bünyesine dâhil ettiği konaklama barınma dışında hekim, baytar, nalbant, mescit, hamam gibi birimlerle çok fonksiyonel yapılar haline dönüşmüştür. Tüm bunların dışında ticari yolların ve kervanların korunması gerekliliği ve stratejik noktalarda yer alması sebebi ile bir karakol niteliğini de zamanla kazanmış ve savunma mimarisi ile de ilişkilendirilebilecek yapı grupları niteliğini kazanmıştır. Gelişen ve değişen sınırlara bağlı olarak pek çok plan tipinde karşımıza çıkan han mimarisi, bölgenin; malzeme, teknik ve bölgesel bir takım mimari ihtiyaçları doğrultusunda açık avlulu, kapalı avlulu ve değişen kat sayılarına sahip plan tipleriyle inşa edilmiştir. Çalışma konumuzun ana arterini oluşturan Batman ili tarihsel süreç içerisinde, her zaman stratejik önemini korumuş bir yerleşimdir. Mevcut jeopolitik konumu ile önemli ticari yollar üzerinde kalan özellikle Dicle vadisini takip eden verimli topraklar üzerinde çevre illere de geçiş güzergâhı sağlaması sebebi ile han inşasına önem verilmiştir. Bu çalışma ile Batman’da tespit edilen Han örneklerinin, konumlanışı, mimari biçimlenişi, malzeme ve tekniği değerlendirilmeye çalışılarak plan tipleri ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Anadolu örnekleri ile benzerlik ve farklılıklarının belirlenmesi ve Anadolu kentleşmesi içerisinde önemli bir yapı grubunu temsil eden hanlar ile bölgenin ticari yollarının tespitinin yapılması amaçlanmaktadır.Öğe Diego Velazquez’in sanatı ve otoportreleri üzerine bir değerlendirme(Batman Üniversitesi, 2017) Barotcu, SongülOrtaçağ Döneminde, kilisenin baskısıyla dini konulu resimlere yöneltilmiş olan ressamlar, Rönesans akımının tüm Avrupa’da yayılmasıyla birlikte kendi kişiliklerini ve ruh hallerini resim kompozisyonlarına dâhil etmişlerdir. Bunun bir sonucu olarak portre ve otoportre sanatı gelişim göstermiştir. 16. yüzyılda gelişme gösteren portre ve otoportre sanatı 17. yüzyılda büyük bir çığır açarak döneme damgasını vurmuştur. Bu yüzyılda, otoportrecilikte meydana gelen en önemli değişiklik, ressamların mesleklerine vurgu yapmak amacıyla kendilerini resim sehpalarının önünde, tam boydan, paletleri ve fırçaları ile resmetmeleridir. Bu çalışmada, literatür taraması ve incelenen eserler ışığında, 17. yüzyılda portre sanatının nasıl bir gelişim gösterdiğine değinilmiş, Diego Velazquez’in üç eseri (Kral Mabeyincisi Olarak Otoportre, Bredanın Teslimi Tablosu, Nedimeler Tablosu) ve 17. yüzyıl otoportre sanat anlayışı üzerine bir değerlendirme yapılmıştır.Öğe James Joyce’un “The sisters” adlı kısa hikâyesinin Türkçe çevirilerinde kültürel unsurlar ve çeviri stratejileri(Batman Üniversitesi, 2017) Tekalp, SelenBu çalışmada, James Joyce’un “Kız Kardeşler [The Sisters]” adlı kısa hikâyesinin iki ayrı çevirisinde çevirmenlerin kültürel öğeleri çevirirken yararlandıkları stratejiler incelenmiştir. Amaç, çevirmenlerin aynı esere yaklaşımının ne ölçüde değiştiğini ve hangi durumlarda ne tür stratejiler kullandıklarını saptamaktır. Türkçe çeviriler karşılaştırmalı olarak incelenmiş, çevirmenlerin kaynak metin ile hedef metne yaklaşımları kullandıkları stratejilerden yola çıkılarak tespit edilmiştir. Çevirilerden biri Murat Belge tarafından 1987 yılında, diğeri ise kitabın basımının yüzüncü yılı dolayısıyla 2015 yılında Merve Tokmakçıoğlu tarafından yapılmıştır. Çalışmada, çevirmenlerin kültürel öğeleri çevirirken ne tür sorunlarla karşılaştığı ve kaynak metinde iletilmek istenen mesajı hedef metne hangi şekilde aktardığı Newmark’ın ve Venuti’nin kuramlarından yararlanılarak analiz edilmiştir..Öğe Hat sanatında Besmele III - Bağlam, motif, geometrik form(Batman Üniversitesi, 2017) Zariç, MahfuzResim ve heykel sanatlarına mesafeli yaklaşan İslam sanatçıları çizgi hünerlerini daha çok hat sanatıyla ortaya koymuşlardır. Hattatlar, çalışmalarında başta Allah ve Muhammed lafızları olmak üzere Esma’ül Hüsna, ayetler, hadisler, şiirler ve özlü güzel sözlere yer vermişlerdir. İslam inanç ve uygulamalarında önemli bir yer tutan Besmele lafzı da hat sanatında önemli bir yer tutmuştur. Hattatlar, Aklâm-ı Sitte öncesi kûfî ve ma’kıl’î; Aklâm-ı sitte’den muhakkak, reyhanî; sülüs, nesih; tevki’ ve rikaa’, Aklâm-ı sitte sonrası ise ta’lîk, divanî ve rik’a hatlarıyla Besmele örnekleri ortaya koymuşlardır. Besmele hatlarının elde edilmesinde pek çok istifleme ve yazım tekniğinden yararlanmışlardır. Söz konusu Besmele örneklerinin bir kısmı “Hûd Sûresi’nin 41., Neml Sûresi’nin 31. ve Nahl Sûresi’nin 89. ayeti gibi farklı ayetleri ve bazı hadisler bağlamında hat sanatına konu edilmişlerdir. Bazı hattatlar da ortaya koydukları Besmele yazılarıyla anahtar, gemi, güvercin, tuğra, nar gibi çağrışım gücü zengin motifler, çeşitli geometrik formlar ve resimler elde etmişlerdir.