25 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 25
Öğe Batman KOSGEB kadın girişimciliği profiline yönelik bir araştırma(Batman Üniversitesi, 2018-07-09) Tunç Baranoğlu, Meral; Gümüş, MuratKadınlar dünya nüfusunun yaklaşık olarak yarısını oluşturmaktadır. Kadınların istihdam sorunlarının çözümlerinden biri olarak kadın girişimciliği görülmektedir. Türkiye'de de kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla devlet tarafından birçok destek verilmektedir. Bu şekilde kadınların iş hayatına girerek, işveren olmalarının sağlanması, hem ülkedeki istihdamı arttıracak hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış olacaktır. Kadınların girişimci olarak ekonomiye katkı sağlamaları için girişimci kadınların önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Bu nedenle, kadın girişimcilerinin sorunlarının görülebilmesi de kadın girişimciliğini etkileyen faktörlerin görülmesi sağlanmalıdır. Bu tezin amacı; Batman ilinde KOSGEB Desteğiyle işyeri açan kadınların girişimcilik profillerinin belirlenmesidir. Araştırma, nicel araştırma yöntemi üzerine kurgulanmış olup kadın girişimciliği hakkında araştırma soruları ve hipotezler önerilmiştir. Yapılan ki kare analizi sonucunda girişimcilik desteği ile hane geliri arasında anlamlı bir farklılık bulunduğu tespit edilmiştir.Öğe Basındaki bilgiler ışığında ilk kadın Milletvekillerimizden Trabzon Milletvekili Seniha Hızal ve Meclis’teki Faaliyetleri(Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2020-04-30) Yaşar, SelmanTürk Milletinin çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması için bir çok yenilik gerçekleştiren Atatürk, Türk kadınının Cumhuriyet idaresinde hak ettiği yeri elde etmesi için çalışmıştır. 1926 yılında Medeni Kanun’la yeni haklar edinen, 1930’da Belediye seçimlerine katılma, 1933’te Muhtar seçilme hakkını alan Türk kadını, Atatürk’ün önderliğinde, 5 Aralık 1934 tarihinde kabul edilen kanunla milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır. 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan V.Dönem seçimlerinde 18 kadın milletvekili seçilerek TBMM’ne katılmıştır. Kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanması, sonrasında yapılan seçimler, ilk kadın milletvekillerinin seçimleri ve TBMM’ndeki çalışmaları kamuoyunda büyük yankı yapmıştır. Dönemin gazeteleri yaptıkları haberlerle ilk kadın milletvekilleri ve TBMM’ndeki çalışmalarıyla ilgili olarak halkı aydınlatmışlardır. Bu milletvekillerinden biri de Seniha Hızal’dır. Seniha Hızal, V.Dönem (1935-1939) Trabzon milletvekilliği yapmıştır. Seniha Hızal, milletvekilliği döneminde yaptığı çalışmalarıyla TBMM’ne giren diğer 18 kadın milletvekili gibi Atatürk’ün Türk kadınına olan güvenini boşa çıkarmamıştır.Öğe Toplumsal cinsiyet rollerindeki eşitsizlik bağlamında Nuri Bilge Ceylan sinemasında kadının konumu(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 20-01-2020) Yel, Halime; Köksal, Selma; Denizli, ÖzlemBu tez çalışmasında toplumsal cinsiyetten kaynaklı eşitsizliğin sinema filmlerine yansımaları görmek için Nuri Bilge Ceylan sineması incelenmiştir. Türk sinemasında önemli bir yere sahip olan Nuri Bilge Ceylan, kendi özgün tarzı ve estetik anlayışıyla, hem ulusal hem de uluslararası camiada önemli bir sanatçı olarak tanınmaktadır. Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmlerin bu kadar geniş bir alana yayılması ve pek çok kesime ulaşması bağlamında, yönetmenin çektiği filmlerdeki toplumsal cinsiyet temsillerinin incelenmesi önem taşımaktadır. Nitekim toplumsal yapının araçlarından biri olan sinemanın, toplumun dönüşümlerinden etkilenmemesi mümkün değildir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmlerin kapsamlı bir incelemesi yapılmıştır. Kuramsal çerçevesini feminist v kurama dayandıran çalışmada kadın karakterlerin inşa biçimlerinin ne tür anlam yapılarına denk geldiği incelenmiştir. Ayrıca, filmler incelenirken görselliğin analizi için gösterge bilim yönteminden, filmlerdeki karakterin çözümlenmesi için ise psikanalitik yöntemden yararlanılmıştır. Böylece film anlatılarındaki karakter analizi ve anlatım biçimi çözümlenirken farklı disiplinlerden yaralanmış ve seçilen filmler geniş bir perspektifte incelenmeye çalışılmıştır Bu bağlamda Nuri Bilge Ceylan’ın günümüze (2020) kadar çektiği filmlerin tamamı örneklem olarak kapsamlı bir şekilde çözümlenmeye çalışılmış ve varılan sonuçta Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmlerin, klasik anlatı kalıplarından uzak olduğu ve bu filmlerde bağımsız, gerçekçi bir sinema anlayışının hakim olduğu anlaşılmıştır. Çalışmada Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmler iki ayrı döneme ayrılmış, bu dönemlerin genel özellikleri farklılıklar ve paralellikler ekseninde araştırılmıştır. Varılan sonuçlar, yönetmenin ilk dönem filmlerinde kadın erkek konumlanışının “Uzak”tan sonra çekilen filmlere nispeten daha eşit düzlemde olduğu ve ne kadın ne de erkek kahramanın tek başına anlatının merkezinde olmadığı görülür. Ancak, özellikle “Uzak” (2002) ve sonrasında çekilen filmlerde daha çok erkek karakterlerin merkezde olduğu anlatıların ağırlık kazandığı görülmüştür. Böylelikle filmlerdeki kadın karakterlerin konumlarının erkeklerle kıyaslandığında asimetrik ve nispeten daha geri planda olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışmada, gerek dünya sineması gerekse çalışmanın merkezinde yer alan Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı filmler, feminist bakış açısıyla incelenmiş. Toplumsal cinsiyetin tarihi kökenleri ve ataerkil toplumsal düzenle ilişkileri ele alınmıştır.Öğe Yalnız seyahat eden kadınların motivasyon ve deneyimleri: Diyarbakır’ı ziyaret eden kadınlar üzerine bir araştırma(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-07-03) Pekiner, Azize Burcu; Doğan, MustafaDeneyim ve motivasyonla ilgili birçok çalışma bulunmaktadır fakat Türkiye’de yalnız seyahat eden kadınların deneyim ve motivasyonlarıyla ilgili çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı yalnız seyahat eden kadınların deneyim ve motivasyonlarını incelemektir. Çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmış ve Diyarbakır’ı yalnız seyahat etmeye gelen 27 kadın üzerinden veriler toplanmıştır. Elde edilen ham bilgiler, içerik analizi yöntemi kullanılarak işlenmiştir. Ortaya çıkan bulgular; yalnız seyahat eden kadınların deneyim ve en temel motivasyon kaynakları ile Diyarbakır özelindeki algılarına yöneliktir. Bu bağlamda, kadınların yalnız seyahat etmelerindeki en temel motivasyon kaynağı; ¨yeni insanları tanıma isteği¨, ¨özgürleşme¨ ve bireysel seyahatin çekiciliği olarak belirlenmiştir. Yalnız seyahat etmek, kadınlar için genel olarak olumlu deneyimlere sahne olsa da olumsuz deneyim olarak bazı taciz ve benzeri vakalarla karşılaştıkları görülmüştür. Bununla birlikte, kadınlarda yalnız seyahat etmenin her şekilde devam ettirilmesine yönelik güçlü bir motivasyon olduğu da tespit edilmiştir.Öğe Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki kadınların bâtıl inançlar karşısındaki tutumu(Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2017-12) Duran Oto, Elif1864-1944 yılları arasında yaşayan Hüseyin Rahmi Gürpınar, pek çok edebî türde eser kaleme almış olsa da romancı kimliğiyle öne çıkan bir isimdir. 41 roman kaleme alan Hüseyin Rahmi Gürpınar, roman tarihimizde Ahmed Midhat Efendi geleneğine bağlı olarak eserler vermiş, onun gibi konusunu halkın hayatından almış ve yine halkı eğitmeyi hedeflemiştir. Bu sebeple romanlarında yerli hayatı yansıtan pek çok sahneye rastlanır. Gürpınar, alafranga merakı ve yanlış Batılılaşma anlayışının doğurduğu olumsuz sonuçları, halk arasında yaygın olan ve bilhassa kadınlar arasında bir çare olarak sığınılan bâtıl inançları, eğitimsizlik ve cehaleti, tespit ve teşhir ederek bunların düzeltilmesine çalışmış, bunlarla ilgili tekliflerini okuyucuyla paylaşmıştır. “Hâce-i Sâni” diye de anılan Hüseyin Rahmi Gürpınar, eğitimsiz kitlelere eserleri vasıtasıyla ulaşırken, bâtıl inançların toplumdaki yerleşikliğine, bu inançların temelsizliğine ve zararlarına dikkat çekmeye çalışmıştır. Aslı ve gerçekliği olmayan, gözlemlenemeyen bir takım ritüellerin toplamı “bâtıl inanç” kavramıyla karşılanmaktadır. Hüseyin Rahmi Gürpınar, romanlarında bâtıl inançlar konusuna geniş yer verirken, natüralist çizgide yazan bir yazar olarak da bu inançların kanıtlanamayan, gerçekliği yansıtmayan yönünü ortaya koymaya çalışmıştır. Romanlarda bu inançların yaygınlığı ve yerleşikliği eğitimsizlikle açıklanır. Bu inançların pek çoğu kadın karakterlerin ekseninde okuyucuya verilmektedir. Romanlarda sıklıkla karşılaştığımız bâtıl inanç örnekleri; fal baktırma, büyü ve muska yaptırma, kurşun döktürme, albasması inancı, halk hekimliği adı altında yapılan yanlış uygulamalar, doğaüstü varlıklara olan inanışlar, birtakım kavramların ve eylemlerin uğursuz kabul edilmesidir. Yazarın bu konuya en çok temas ettiği romanları ise Tesâdüf, Gulyabani, Cadı, Hakka Sığındık, Muhabbet Tılsımı, Şeytan İşi, Dirilen İskelet, Ölüler Yaşıyor mu? adlı yapıtlarıdır.Öğe Üniversiteli kadın öğrencilerinin fiziksel serbest zamana katılımlarında dindarlığın etkisi: Bölgesel farklılıklar(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-06-17) Akar, Dilek; Şahin, Hacı MuratBu çalışmada, üniversiteli kadın öğrencilerin çeşitli değişkenlere göre dindarlık düzeyleri ve dindarlığı oluşturan inanç, duygu, davranış ve bilgi alt boyutları arasındaki ilişki anlaşılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemi Muğla, Manisa Celal Bayar, Hatay Mustafa Kemal, Mersin, Sakarya, Ordu, Düzce, Batman, Bitlis Eren, Dicle, Muş Alparslan, Ankara ve Marmara Üniversitelerinde lisans öğrenimlerine devam eden 18-45 arasında ve yaş ortalaması x =21,2308±2,64761 olan toplam 650 gönüllü kadın öğrenciden oluşmuştur. Öğrencilerin dindarlık düzeylerini ölçmek için Dini Hayat Ölçeği (DHÖ) ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde, bağımsız t-test, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) Scheffe Post Hoc ve Tamhane’s T2 testleri uygulanmıştır. Sonuçlara göre coğrafi bölge, yaş ve aylık gelir dindarlık açısından önemlidir. Ayrıca yaş ve aylık gelir ile dindarlık arasında olumsuz bir ilişki varken düzenli egzersiz alışkanlığı ile dindarlık arasında bir ilişki yoktur. Yeni çalışmaların daha çok örneklemi kapsayacak şekilde ve daha çok bulguya ulaşabilecek bir ölçüm aracı kullanılarak yapılması önerilir.Öğe Cihan Aktaş’ın hikâye ve romanlarında yapı ve tema(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-07-29) Güzel, Mahbube; Korkmaz, FerhatToplumsal meselelere duyarlı bir yaklaşımla eserlerini kaleme alan Cihan Aktaş; roman, hikâye, günlük, inceleme-araştırma türlerinde eserler vermiş kadın yazarlardandır. 1980’li yıllardan itibaren çeşitli dergilerde düşüncelerini aktaran Aktaş, sonraki yıllarda yazılarını kitaplaştırmıştır. Eserlerinde genelde ‘kadın’ özelde ise ‘başörtülü kadınların’ problemleri üzerinde durmuştur. Hikâye ve romanlarında kadının yaşadığı baskıları, İslâmcı kadının birey olma çabasını, din, gelenek, modernizm arasında sıkışan kadın ekseninde işlemiştir. Kadının yanı sıra göç, mülteci sorunu, çevre, edebiyat, kültür, sinema konularını inceleme ve araştırma eserlerine taşımıştır. Edebiyat dünyasına düşünce yazıları yazarak başlayan Cihan Aktaş, hikâyeciliğiyle ön plana çıkmış, yazın hayatına on üç hikâye kitabı, dört roman sığdırmıştır. İlk hikâye kitabını 1991 yılında Üç İhtilal Çocuğu adıyla kaleme almış, Bana Uzun Mektuplar Yaz adlı ilk romanını 2002 yılında yayımlamıştır. Cihan Aktaş’ın hayatı ve sanatının ele alındığı bu çalışmada hikâye ve romanları yapı ve tema bakımından analiz edilmiştir.Öğe 2000 sonrası Türk sinemasında ataerki ve kadın temsili(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-06-28) Tekin, Nergiz; Aydın, SeçkinBu çalışma Sinema ve Ataerki arasındaki ilişkiyi 2000 sonrası Türk sinemasını merkeze alarak incelemeyi amaçlamaktadır. Ataerki kavramı çok geniş bir çalışma alanına sahiptir. Tezde Ataerki kavramının süreç içerisinde geçirdiği değişim, dönüşümler ve toplumsal cinsiyet kavramı ele alınmıştır. Sinemadaki ataerkil ideolojinin kullanılma biçimleri ve kadın temsilleri incelenip filmlerdeki ataerkil kodlar analiz edilmiştir. Tezde belirlenen amaca ulaşabilmek için çalışma üç bölüm şeklinde kurgulanmıştır. Birinci bölümde Ataerki kavramı incelenmiştir. Anaerkil dönemden Ataerkil döneme geçiş, Ataerkinin süreç içerisindeki değişimleri ve sinema ile olan bağı üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde sinema ve ataerki arasındaki bağdan yola çıkarak 2000 öncesi dönem Türk Sinemasında Ataerkinin kullanımına ve kadın temsiline yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise 2000 sonrası Türk Sinemasında Ataerki ve kadın temsiline değinilip çalışmanın örneklem kısmı oluşturulmuştur. Türk sinemasında 2000’den sonra çekilmiş olan üç film (Üç Maymun, Kıskanmak, Barda) sosyolojik film eleştirisi ve feminist kuram çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda Ana akım ve Popüler Sinemada olduğu gibi Alternatif Sinemada da Ataerkil ideoloji ve söylemin yeniden üretilerek kullanıldığı görülmüştür.Öğe Mülteci kamplarında etkili iletişim yöntemleri neden önemlidir?(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Özdemir, ÖzlemEn basit tanımıyla iletişim; alıcının (hedefin), kaynağın (gönderici) kanal aracılığıyla kodlayarak gönderdiği mesajı çözümleyerek geri bildirimde bulunma sürecidir. Etkileşimin olabilmesi için iletişim sürecinde aktarılan duygu, düşünce ve mesajın her iki taraf açısından anlaşılır olması gerekmektedir. İletişimi engelleyen etmenlerin azaltılması etkili iletişimin güçlenmesine sebep olmaktadır. Güvensizlik, dışlanma korkusu, eleştiri, umursamamak, önyargı, cinsiyet, gelenek, kültür, dil ya da yaş mülteci kamplarında karşılıklı iletişimi engelleyen faktörlerdir. İletişimi gerçekleştirecek görevlilerin, karşısındaki bireyi yargılamadan dinlemeli, onun dünyasını anlamalı, empati kurmalı, davranışlarını bilmeli ve fikirlerine önem verdiğini hissettirmelidir. Ancak bu şekilde etkili iletişim gerçekleşmiş olacaktır. Diğer taraftan mülteci kamplarının fiziki koşulları, yapısı, dizaynı, dijital teknolojinin olup olmaması, nerede konuşlandığı ve çalışanları etkili iletişimin gerçekleşmesini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle çalışmada, kadın mültecilerin güvenliği açısından kamplarda etkili iletişimin tam ve doğru olarak gerçekleşmesi için hangi iletişim yöntemlerinin kullanılması gerektiğine değinilmiştir.Öğe Gençlik kampı kadın lider adaylarının özgüven düzeyleri(Kastamonu Üniversitesi, 2017-01-15) Esentaş, Melike; Karacan Doğan, Pınar; Şahin, Hacı Murat; Işıkgöz, Mustafa EnesBu araştırmanın amacı; Gençlik ve Spor Bakanlığı [GSB] tarafından eğitime alınan gençlik kampı kadın lider adaylarının özgüven düzeylerinin incelenmesidir. Araştırma tarama modelinde olup araştırmanın çalışma grubunu GSB’nın 2014 yılında Antalya’da düzenlediği “Gençlik Kampı Lider Adayları” eğitimine katılan 326 Kadın Lider Adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veriler “Özgüven Ölçeği” elde edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22.0 programı kullanılmış, tanımlayıcı ve çıkarımsal istatistik kapsamında t testi ve tek yönlü varyans (ANOVA) analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda; spor yapan gençlik kampı kadın lider adaylarının özgüven düzeylerinin spor yapmayan kadın lider adaylarından daha yüksek çıktığı görülmüştür. Ayrıca kadın lider adaylarının baba eğitim değişkeni ile özgüven düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »