Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 11
  • Öğe
    Batman Üniversitesi dersliklerinde iç hava kalitesinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi, 2014) Avcı, Ali Serkan; Argunhan, Zeki
    Bu çalışma; Batman Üniversitesi (Batman, Türkiye), Batı Raman ve Merkez Yerleşkesi dersliklerinde iç ortam hava kalitesini belirlemek için 2013-2014 eğitim öğretim yılında yapılmıştır. İç hava kalitesi ölçüm parametreleri olarak bağıl nem, sıcaklık, karbondioksit ve partikül maddeler (PM0.5, PM 1.0, PM2.5, PM5.0, PM10) ele alınmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar değişik ülke standartları ile karşılaştırılmış ve bahar-kış dönemi ayrımı yapılarak değerlendirilmiştir. İç ortam havası için; kış döneminde ortalama sıcaklık değerinin standart limitlerinin altında kaldığı görülmüştür. Bahar ve kış dönemlerini kapsayacak şekilde bağıl nem değerinin konfor şartlarını sağladığı ancak karbondioksit ve partikül madde değerlerinin yüksek miktarlarda olduğu gözlenmiştir. Dolayısıyla, her bir parametre için iç ortam hava kalitesini düzeltmeye yönelik bazı çözüm önerileri sunulmuştur. Ayrıca SPSS 17 istatistik programı ile korelasyon testleri yapılmış ve tüm parametreler arasındaki ilişki istatistiksel açıdan incelenmiştir. Sonuç olarak dış ortam bağıl nem değerleri ile iç ortam bağıl nem değerlerinin ve farklı çaplardaki iç ortam partikül madde düzeylerinin arasında anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Investigate the effect of pre-drilling in friction drilling of A7075-T651
    (Taylor & Francis, 2014-04-28) Demir, Zülküf; Özek, Cebeli
    Friction drilling is a non-traditional hole achieving method that is a clean, chip-less process, which is called thermal drilling, form drilling, flow drilling, and friction stir drilling. In this study pre-drilling friction drilling was investigated for improving the bushing shape of A7075-T651, which is a brittle cast material. During the process, surface roughness and bushing shapes were analyzed and generated frictional heat was measured by the virtue of thermocouples. Experiments were carried out to 4mm and 6mm in thicknesses of A7075-T651 aluminum alloy at 1200, 1800, 2400, 3000, and 3600 rpm spindle speeds, 20, 40, 60, 80, and 100 mm/min feed rates with using high-speed steel rotating conical tool, whose diameter is 8 mm. Consequently, the bushing shapes were advanced without cracks and petal formation in pre-drilling Friction drilling in comparison with without pre-drilling process. With increasing pre-drilled hole diameter the generated frictional heat was decreased. The achieved temperature was realized to be 1/2-1/3 of the melting temperature of the workpiece. Surface roughness values were decreased with decreasing or increasing both spindle speed and feed rate correspondingly.
  • Öğe
    Effect of temperature, force, and vibration on fatigue strength of friction stir-welded AA7075 aluminum alloy joints
    (SpringerLink, 2021-01-04) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol; Çetkin, Edip
    In this study, the AA7075 alloy pairs were welded by friction stir welding method by using conical- and triangular-type stirrer pins. Welding forces and moments, vibration, and temperature values have been measured during the jointing depending on the welding parameters. Finally, microstructures were examined and mechanical tests were carried out. Results obtained from the experiments revealed that at low spindle speed and welding feed rates, the temperatures formed on the surface of the alloy pair were high, the vibrations were low, and the welding force and moments were partially high. When the microstructures of the welded areas are examined, it was determined that the conical mixing pin has a better microstructure than the triangular mixing pin. In addition, it was determined that the mechanical properties of welded joints having a good microstructure were quite good. As a result, it was observed that forces during welding, temperature of welding, and vibration values have an effect on microstructure and mechanical properties.
  • Öğe
    Rami elyaf takviyeli kompozitin frezelenmesinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-19) Özdemir, Mehmet; Kılıçkap, Erol
    Sentetik ve petrol türevi malzemeler günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu malzemelerin geri dönüşümü zor ve masraflıdır. Çevresel kaygılardan dolayı bu malzemelere olan ilgi gün geçtikçe azalmaktadır. Bu malzemelerin yerine çevre dostu, geri dönüşüm problemi olmayan ve kolay temin edilebilen malzemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu malzemelerden biri de doğal elyaf takviyeli kompozit malzemelerdir. Bu çalışmada, rami elyaf takviyeli plastik (RETP) kompozit plakalar üretilmiş ve bunların kanal frezelenmesi araştırılmıştır. Kesme derinliğinin sabit tutulduğu deneylerde; iş mili dönme devri ve ilerlemenin frezeleme performansı üzerine etkileri incelenmiştir. 2, 3 ve 4 ağızlı parmak frezelerin kesici takım olarak kullanıldığı deneylerde, iş mili dönme devirleri 1000, 2000, 3000 dev/dak ve ilerleme 0.1, 0.15 ve 0.20 mm/dev olarak seçildi. Deneylerde iş mili devrinin, ilerlemenin ve takım ağız sayısının kesme kuvveti, kesme sıcaklığı, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. İlerlemenin artması ile kesme kuvveti, kesme sıcaklığı, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğünü arttırmıştır. İş mili devrinin artması kesme kuvveti, kesme sıcaklığı ve deformasyon faktörünü arttırırken yüzey pürüzlülüğünü azlatmıştır. Tüm işleme parametrelerinde, kesici takım ağız sayının artması frezeleme performansını olumlu yönde etkilemiştir.
  • Öğe
    Sıcaklığa bağlı olarak polimer elektrolit membran yakıt hücresinin performans analizi
    (Batman Üniversitesi, 2019-04-16) Demir, Merve; Yılmaz, Adem
    Günümüzde fosil enerji kaynaklarının günden güne azalmaya başlaması ve bu kaynakların çevreye vermiş oldukları olumsuz etkilerinden dolayı çevreyle dost olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı önem kazanmaya başlamıştır. Son dönemlerde yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde yer alan hidrojen enerjisi ön plana çıkmaktadır ve yaygınlaşmaktadır. Hidrojen enerjisi üzerine çalışmalar en çok yakıt hücreleri konusunda yapılmaktadır. Yakıt hücresi içerisinde özellikle, yüksek verime ve düşük sıcaklıklarda da çalışabilen PEM yakıt hücreleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada, Polimer Elektrolit Membran (PEM) yakıt hücresinde kullanılan yakıtların sıcaklık değerleri tespit edilerek, bu yakıtlar için en ideal sıcaklık aralıkları elde edilmiştir. Anot ve katot kısımlarında saf hidrojen ve oksijen kullanılmıştır. Yapılan bu çalışmada nem %40, hidrojen miktarı 0,3 ml/dk, oksijen miktarı 0,5ml/dk olarak alınmıştır. Sistem de ki hat sıcaklık değerleri de 40°C - 45°C - 50°C - 55°C - 60°C - 65°C - 70°C - 75°C - 80°C olarak deneyler yapılmıştır. Yapılan deneylerde 40°C' de, volt değeri 0,442V, akım değeri 1,81A olarak alındığında sistemde elde edilen güç değeri 0,804W olduğu bulunmuştur. Yapılan deneyde 75°C' de, akım değeri 1,8A, volt değeri 0,535V alındığında sistemdeki güç değeri 1,025W bulunmuştur. En düşük W değeri 0,804W olarak 40°C' de, en yüksek W değeri 1,025W olarak 75°C' de hesaplanmıştır. Yakıt hücresi performansına etki eden faktörler deneysel olarak incelenip tablo ve grafiklerle sunulmuş olup, bu etkilerin sebepleri tartışılmıştır.
  • Öğe
    Farklı tasarımlara sahip hava akışkanlı güneş kollektörlerinin deneysel analizi
    (Batman Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-06-03) Er, Abdullah; Yılmaz, Adem
    Günümüzde enerji elde etmek için çok farklı çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan bu çalışmalar genelde yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde olmaktadır. Çünkü yenilenebilir enerji kaynakları hem çevreye zarar vermez hem de sürekli enerji kaynağıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları: Rüzgâr enerjisi, Jeotermal enerji, Güneş Enerjisi vb. şeklinde sıralanabilir. Bu kaynaklardan elde edilen enerjinin doğa üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Bundan dolayı petrol türevli yakıtların atmosfere vermiş olduğu tahribat yenilenebilir enerji sayesinde önlenmiş olacaktır. Bu çalışmada içyapısı farklı şekilde tasarlanan üç farklı havalı güneş kollektörünün kıyaslanması 41o’açıda ve 3m/s ile 6,5m/s hava hızında çalıştırılarak deneyler yapılmıştır. Birinci kollektör herhangi bir işlem yapılmamış olup düz plaka sacdan oluşan geleneksel bir havalı güneş kollektörü tipidir. İkinci kollektörde havanın ısı transferini artırmak için atık kola kutuları seri bir şekilde tasarlanarak yerleştirilmiştir. Üçüncü kollektör ise atık kutuların paralel bir şekilde tasarlanmasıyla oluşturulmuştur. Kola kutularından imal edilen kollektörlerimizin ısıyı daha iyi emmesi için siyah mat boya ile boyanmıştır. Boruların altına monte edilen yalıtım malzemesi ise kendisinden yansıyacak olan ışınları borulara vereceği düşünülerek parlak bırakılmıştır, bu sayede birim yüzeye gelecek güneş ışınının daha fazla olacağı düşünülmüştür. Yapılan deneyler sonucunda düz yüzeyli havalı güneş kollektöründe 6,5m/s kütlesel debide en yüksek sıcaklık 88oC olarak elde edilirken, kola kutularından tasarlanan seri bağlantılı havalı güneş kollektörünün en yüksek sıcaklığı 101oC, paralel bağlantılı havalı güneş kollektöründe ise en yüksek sıcaklık 97oC olarak tespit edilmiştir. 20 Ağustos 2021 tarihinde 3m/s kütlesel debide düz yüzeyli kollektörde sıcaklık 101oC olarak ölçülmüş, seri kollektörde elde edilen en yüksek sıcaklık 101oC olarak ölçüldü. Paralel bağlantılı kollektörde ise sıcaklık 110oC olarak ölçüldüğü görüldü. 15 Ağustos 2021 tarihinde 6,5m/s kütlesel debide yapılan ölçümlerde giriş ve çıkış sıcaklık farklarına bakıldığında ise saat 09:00’da alınan verilerde, düz kollektörde sıcaklık farkının 23oC, paralel kollektörde 33oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 35oC olduğu görüldü. Düz kollektörde maksimum sıcaklık farkının saat 12:20’de 30oC olduğu, paralel kollektörde maksimum sıcaklık farkı saat 12:00’ da 56oC olduğu ve seri kollektörde ise maksimum sıcaklık farkı 11:40’da 56oC olduğu görüldü. Saat 16:00’da ise düz kollektörde sıcaklık farkının 27oC, paralel kollektörde 19oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 37oC olduğu gözlemlendi. 20 Ağustos 2021 tarihinde 3m/s hızda yapılan ölçümlerde ise saat 09:00’da yapılan ölçümlerde düz kollektörde sıcaklık farkı 33 oC, seri kollektörde sıcaklık farkı 35oC paralel kollektörde oluşan sıcaklık farkı ise 33oC olarak ölçüldü. Düz kollektörde maksimum farkı saat 12:40’da olduğu, paralel kollektörde maksimum sıcaklık farkı saat 11:20’de 68oC olduğu ve seri kollektörde ise maksimum farkın 11:00’da 59oC olduğu görüldü. Saat 16:00’da ise düz kollektörde sıcaklık farkının 33oC, paralel kollektörde 50oC ve seri kollektörde sıcaklık farkının 35oC olduğu gözlemlendi. Elde edilen sonuçlara göre sistem 6,5m/s hızda çalıştırıldığında seri kollektör daha iyi sonuçlar verirken, 3m/s hızda çalıştırıldığında paralel kollektörün daha iyi sonuçlar verdiği görüldü. Yapılan hesaplamalar sonucunda ise 6.5m/s hızda en iyi verimi seri kollektör verirken, 3m/s hızda ise en iyi verimi paralel kollektör vermiştir.
  • Öğe
    Effect of climate change on some meteorological data: Batman example
    (ISITES, 2015) Karakaya, Hakan; Kallioğlu, Mehmet Ali; Yılmaz, Adem
    Increasing Energy need in the global economy and tendency to utilization of poor quality fossil fuels have led to significant changes in world climate in recent years. Nowadays, global climate change has started taking part in the upper parts of the agenda. Human health, ecosystems even climate change evaluated as a problem to cause threat in terms of maintaining the human race have come forefront as basic ıssue of scientists and governments especially in recent years. In this study, an evaluation has been carried out about meteorological data of Batman Province, which has been developing rapidly in recent years and is located in the Southeastern Anatolian Region where climate change is felt severely. Within this context, meteorological data belonging to the years between 1993 and 2013 were provided by State Meteorology Affairs General Directorate. At twentyyear time, monthly average alterations of data in solar radiations, in wind power and in the amount of precipitation and temperature relations among them have been investigated by means of statistical analyses. As a result of the study, some significant changes in meteorological data of the region searched have been found and suggestions on solutions have been proposed.
  • Öğe
    Batman’ın iklim şartlarında amorf silisyum PV sisteminin performans değerlendirilmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-23) Akçay, Süleyman; Pakma, Osman
    Bu tez çalışmasında Batman ilinde kurulu ince film amorf silisyum modüllerinden oluşan 2,160 kWp güce sahip fotovoltaik sistemin (PV) 2014-2023 yılları arasında aylık toplam üretilen güç miktarları karşılaştırılarak performans değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 2014-2023 yılları arasında Batman ili için anlık yatay yüzeye gelen güneş ışınım ve ortam sıcaklık değerleri de ölçülmüştür. Ölçülmüş olan ışınım ve sıcaklık değerleri, sistemin teknik değerleri de dikkate alınarak yazılım yardımıyla simüle edilmiştir. Simüle edilen çıktı değerleri PV sistemin ürettiği güç değerleri ile kıyaslanmıştır. Ayrıca üretilen güç değerleri 2014-2023 yılları arasında performans analizleri yapılarak yorumlanmıştır.
  • Öğe
    Yüksek sıcaklığa maruz kalmış çimento esaslı lifli kompozitlerde tasarım parametrelerinin sülfat direncine olan etkisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-28) Alğan, Muhammet Cüneyt; Demirhan, Serhat
    Yüksek sıcaklık ile birlikte sülfat hücumunun, çimento esaslı lifli kompozitlerin temel mühendislik özellikleri üzerinde oluşturduğu değişim, çalışmanın temel gayesini oluşturmaktadır. Bu maksatla; bünyesinde çelik ve polipropilen lif barındıran çimento esaslı lifli kompozitlerin yangın ve sülfat etkilerine maruz kaldığı bir senaryoda, temel mühendislik özelliklerinin incelenebilmesi maksadıyla basınç dayanımı ve UPV değerlerine ait ölçümler gerçekleştirilmiş olup mikroyapısal boyuttaki değişimin gözlemlenebilmesi için numunelere ait Taramalı Elektron Mikroskobu görüntülerinden yararlanılmıştır. Deney kapsamında 6 mm uzunluğa sahip 0.16 ve 0.35 mm çap değerlerindeki çelik lifler ile 0.30 mm çapında polipropilen lif kullanılmıştır. Numuneler 6 farklı karışım parametresi oluşturacak şekilde standart, %5 doygunlukta sodyum sülfat ve %5 doygunlukta potasyum sülfat kür koşullarına maruz bırakılmadan evvel üretimlerine müteakip üçüncü günün sonunda 600 °C sıcaklıkta iki saat bekletilmiştir. Tasarım parametreleri oluşturulurken uçucu kül ihtiva etmeyen karışımlarda su/çimento oranı 0.35 olarak seçilmiş iken uçucu kül barındıran karışımlarda ise uçucu kül/bağlayıcı oranı 0.30 olarak belirlenmiştir. Gerçekleştirilen deneyler neticesinde; uçucu külün beton matrisinde poroziteyi düşürerek geçirimsizlik sağladığı bununla birlikte betonda erken yaş dayanımını bir miktar düşürse de zamanla daha mukavemetli bir yapı oluşturduğu tespit edilmiştir. Farklı narinlik oranlarına sahip çelik liflerden, narinlik oranı yüksek olan 0.16 mm çap değerine sahip çelik lifin basınç dayanımına müspet şekilde daha fazla katkı sağladığı belirlenmiştir. Ayrıca sülfat hücumu öncesinde tatbik edilen yüksek sıcaklık nedeniyle eriyen polipropilen liflerin etrenjit gelişimine müsait boşluklar oluşturduğu SEM görüntüleri ile tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Tarımsal desteklemelerin ekonomik etkisi: Konya ili Karapınar ilçesi örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-13) Öztürk, Şenol; Şiriner, İsmail
    Bu çalışma, Karapınar ilçesinin 2014-2023 yılları arasındaki tarımsal üretim dinamiklerini analiz ederek, tarım teşvikleri, ortalama sıcaklık ve toplam yağış miktarının tarımsal üretim üzerindeki etkilerini incelemektedir. Veriler, Tarım ve Orman Bakanlığı, TÜİK ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü gibi güvenilir kaynaklardan temin edilmiştir. Regresyon analizleri, tarım teşviklerinin (LNSP) üretim üzerinde pozitif ve anlamlı bir etki gösterdiğini ortaya koyarken, sıcaklık (LNT) ve yağış (LNR) değişkenlerinin etkilerinin düşük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığını göstermiştir. Araştırma sonuçları, tarım teşviklerinin bölgedeki üretim artışında önemli bir role sahip olduğunu, ancak iklimsel değişkenlerin sınırlı bir etkisi bulunduğunu göstermektedir. Çalışma bulguları, tarım politikalarının bölgeye özgü ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını, modern tarım tekniklerinin teşvik edilmesini ve çiftçilere yönelik eğitim programlarının güçlendirilmesini önermektedir. Bölgesel kalkınma stratejilerinin oluşturulması ve çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarının hayata geçirilmesi, Karapınar ilçesindeki tarımsal üretim potansiyelinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Bu çalışma, bölgeye özgü tarımsal politikaların belirlenmesi ve uygulanmasında önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.