Yazar "Manap, Abdullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Batman ilinde ikamet eden engelli bireylerin sosyal istenirlik düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2014-05) Manap, Abdullah; Şahin, Hacı Murat; Çetin, Erdal; Şahin, ErhanGenel anlamda sosyal istenirlik, sosyal psikolojinin temel denklemlerinden olan birey-grup, birey-toplum ilişkisi çerçevesinde, bireylerin toplumsal açıdan arzu edilebilir cevaplar verme veya toplumda olumlu bir izlenim bırakmaya yönelik tutum gösterme eğilimi olarak tanımlanmaktadır. Crowne ve Marlowe, sosyal istenirliği “iyiyi taklit etme”, “kültürel olarak kabul edilebilir bir yanıt verme” veya “onaylanma isteğine önyargılı bir tepki gösterme” mantığı çerçevesinde açıklamaya çalışmıştır. Yine Edward, sosyal açıdan istenen veya istenmeyen ölçek değerleri arasında kendini tanımlama eğilimi olarak tarif etmiştir. Bu bağlamda söz konusu çalışma, Batman İlinde ikamet eden bedensel engellerinin sosyal istenirlik düzeylerinin yaş, cinsiyet, aylık gelir, spor yapma, spor yapma sıklığı gibi çeşitli değişkenler açısından anlamlı fark olup olmadığını incelemektedir. Çalışma kapsamında Batman İlinde ikamet eden 70 bedensel engelli bireye A. Akın tarafından hazırlanan “İki boyutlu Sosyal İstenirlik” ölçeği uygulanmıştır. 70 kişilik örneklem grubunun değişik yaş, medeni durum aylık gelir ve eğitim seviyelerinde olmalarına dikkat edilmiştir. Yine örneklem grubuna bireylerin spor yapıp yapmadıkları, ne sıklıkta spor yaptıkları soruları sorulmuştur. Sonuçların SPSS 17.0 istatistik analiz programı ile değerlendirildiği çalışmada erkeklerin kadınlara, evlilerin de bekârlara oranla sosyal istenirlik düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yine spor yapan bireylerin, spor yapma sıklıkları ile sosyal istenirlik düzeyleri arasında anlamlı bir anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir.Öğe Çiftlerin, evliliklerinde incinmeye verdikleri tepkilerin bazı değişkenler açısından incelenmesi(Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu çalışmanın amacı evli bireylerin, evlilik ilişkilerinde incindikleri, kırıldıkları durumlara verdikleri tepkileri belirlemektir. Çalışmada evli bireylerin, incinmeye verdikleri tepkiler evlenme şekli, öğrenim düzeyi, evlilik süresi ve çocuk sayısı açısından karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Çalışma 141 kadın 147 erkek olmak üzere toplam 288 katılımcı ile gerçekleşmiştir. Çalışmada çiftlerin incindikleri durumlara verdikleri tepkileri belirlemeye yönelik Fincham, Beach ve Davile tarafından geliştirilen Evlilikte bağışlama-Olay (Forgiveness Scale-Event) ölçeği maddelerinden yararlanılmıştır. Verilerin Kikare yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, incinme yaşadıklarında, kadınların erkeklerden daha çok eşlerinden uzaklaştığını göstermektedir. Kadın incindiğinde eşinden uzaklaşıyor, eşiyle birlikte bir şey yapmak istemiyor ve eşine soğuk davranıyor. Erkekler, kadınların aksine daha kısa zamanda, eşine yakınlık hissediyor, eşini bağışlıyor ve olay olmadan önceki haline dönebiliyor. Evlilik biçimi göz önüne alındığında flört ederek evlenenler, görücü usulü ile evlenen çiftlere göre daha yapıcı bir eğilim sergiliyor. Öğrenim düzeyinin artması, evlilikte yaşanan incinmeleri çözme ve daha az kaçınmaya yol açıyor. Öğrenim düzeyi düştükçe kaçınma eğilimi artıyor. Çocuk sayısı açısından bakıldığında ise, çocuksuz ve tek çocuk sahibi olanlar, dört ve üzeri çocuğa sahip olan çiftlerden daha yapıcı ve affediciÖğe Cinsiyete göre öfke düzeyinin incelenmesi: Türkiye’de yapılan tezler üzerine bir meta-analiz çalışması(Turkish Journal of Educational Studies, 2019-10-25) Manap, Abdullah; Kış, AliBu araştırma, cinsiyete göre öfke düzeyini incelemek amacıyla yapılmış olan bir meta-analiz çalışmasıdır. Araştırmada 101 çalışma içerisinden cinsiyet değişkenini kullanan ve analiz sonuçlarını teze dahil eden 24 çalışma kullanılmıştır. Örneklem sayısı 3495’i erkek, 3932’i kadın olmak üzere toplam 7427 bireyi kapsamaktadır. Araştırmaya sürekli öfke-öfke ifade tarz ölçeğini kullanan tezler dahil edilmiştir. Meta-analiz çalışmasına dahil edilen 24 tez çalışmasındaki bulgulardan elde edilen kadın ve erkeklerin örneklem sayıları, ortalama puanlar, standart sapma, F, t ve p değerleri kullanılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre erkeklerin lehine önemsiz düzeyde (d= -0.02) bir genel etki büyüklüğü bulunmuştur.Öğe Çocukluk yaşantıları ölçeği’nin geliştirilmesi: geçerlik ve güvenirlik çalışması(Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2015-12) Manap, AbdullahBu çalışmanın amacı; ergen ve yetişkinlerin olumsuz çocukluk yaşantılarını ölçmede kullanılabilecek bir ölçme aracı geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Batman’da öğrenim gören toplam 775 ortaöğretim ve yükseköğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcıların %42.8’ini erkek öğrenciler (N= 332); %57.2’sini kız öğrenciler (n= 443) oluşturmaktadır. Ayrıca katılımcıların %44.51’ini (N= 345) yükseköğretim; %55.49’unu (n= 430) ortaöğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Ölçeğin geliştirme aşamasında; ilk aşamada açımlayıcı faktör analizi, sonrasında ise doğrulayıcı faktör analizi ve güvenirlik analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçek 3 faktörlü olarak belirlenmiş; aile yaşantısı (4 madde), okul yaşantısı (4 madde) ve kişisel-sosyal yaşantılar (4 madde) alt boyutlarından oluştuğu görülmüştür. Aile yaşantısı alt boyutunun yük değeri .718 - .802; okul yaşantısı alt boyutunun yük değeri .508-.843; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun yük değeri ise .646-.751 arasında değişmektedir. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının ise mükemmel veya kabul edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Güvenirlik analizi sonuçları incelendiğinde; aile yaşantıları alt boyutunun cronbach’s alfa değerinin .822; okul yaşantıları alt boyutunun .770; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun .695 olduğu belirlenmiştir.Öğe Dijital ebeveynlik farkındalığının çeşitli değişkenler, aile içi roller ve çocukta internet bağımlılığı açısından incelenmesi(Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021-04-02) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu araştırmanın amacı; dijital ebeveynlik farkındalığını; cinsiyet, eğitim düzeyi, yaş, akıllı telefon kullanım süresi, aile içi rolle ve çocuğun internet bağımlılığına göre incelemektir. Çalışma, ilkokula devam eden çocuğa sahip ebeveynleri kapsamaktadır. Araştırma, tarama tipi araştırma modeli ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği (DEFÖ), Aile-Çocuk İnternet Bağımlılık Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde; bağımsız örneklem t-test, tek yönlü anova ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; sağlıklı aile içi role sahip ebeveynlerin olumsuz model olma ve dijital ihmal düzeylerinin, sağlıksız aile içi role sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu; verimli kullanım ve risklerden koruma düzeylerinin ise daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocuğun internet bağımlılık düzeyinin olumsuz model olma ve dijital ihmal ile pozitif yönde, risklerden koruma ile negatif yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aile içi rollerin sağlıklı veya sağlıksız oluşunun dijital ebeveynlik farkındalığına ve özellikle olumsuz model olma ve dijital ihmalin çocuğun internet bağımlığına etki ettiği görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; anne-babalara dijital ebeveynlik farkındalıklarını arttırmaya yönelik öneriler getirilmiştir.Öğe Dijital ebeveynlik farkındalık ölçeğinin geliştirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2020-06-04) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu araştırmanın amacı, keşfedici sıralı desen modeline göre dijital ebeveynlik farkındalığının boyutlarını belirlemek ve anne babaların dijital ebeveynlik farkındalık düzeyine ilişkin geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirmektir. İlk basamakta nitel görüşmelerin içerik analizi ile dijital ebeveynlik farkındalığının boyutları belirlenmiştir. İkinci aşamada, anne-babaların dijital ebeveynlik farkındalığını belirleyen bir ölçek geliştirilmiştir. Nitel bulgulara göre; dijital ebeveynlik farkındalığının beş boyutlu olduğu sonucuna varılmıştır. Nitel çalışma sonuçları ve alan yazı incelenerek bir madde havuzu oluşturulmuştur. Sonraki aşamada geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılan ve ebeveynlerin dijital farkındalığını ölçmeyi amaçlayan bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek geliştirme aşamasında ölçeğin yapı geçerliği için ilkokula giden çocuğa sahip 461 ebeveyn üzerinden açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Farklı 291 ebeveyn üzerinden doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin güvenirliğine ilişkin iç tutarlılık katsayıları, test yarılama analizi, madde analizleri ve son olarak ölçüt geçerliği bulguları elde edilmiştir. Araştırma sonunda, geçerlik ve güvenirliği test edilmiş, , dört boyutlu ve 16 maddelik bir “Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği” geliştirilmiştir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği’nin alt boyutları ile nitel bulguları karşılaştırıldığında elde edilen bulguların birbirini desteklediği görülmektedir. Nitel bulguların alt temaları; verimli kullanım, risklerden koruma, model olma, dijital ihmal ve yeniliklere açık olma şeklindedir. Ölçeğin alt boyutlarının da; verimli kullanım, risklerden koruma, model olma ve dijital ihmal şeklinde olduğu görülmektedir. Ölçek de yer alan alt boyutlarla ebeveynlerin dijital ebeveynlik farkındalığının belirlenebileceği görülmektedir.Öğe Evlilikte bağışlama ölçeği-olay: Türkçe’ye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması(Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2018-12-28) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu çalışmanın amacı, Fincham, Beach & Davila tarafından 2004 yılında geliştirilen Evlilikte Bağışlama Ölçeği-Olay “Marital Forgiveness Scale-Event”ın Türkçe formunun evli bireylerde kullanılmak üzere psikometrik özelliklerinin sınanmasıdır. Araştırmanın örneklemini 18-64 yaşları arasındaki 521 evli birey oluşturmaktadır. Ölçeğin Türkçe formu istatistiksel analizler kullanılarak, faktör yapısı, ölçüt geçerliği, iç tutarlılığı, madde analizi (düzeltilmiş madde-toplam korelasyonu, alt %27-üst %27 t testi) açısından değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre ölçek orjinalinde olduğu gibi 9 maddelik bir yapıya sahiptir. Ayrıca ortak faktör varyansının .55 ile .76 arasında değiştiği, Kaiser Meyer Olkin sonucunun .782 olduğu, doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının mükemmel ve kabul edilebilir seviyelerde olduğu saptanmıştır. Bu araştırma, Evlilikte Bağışlama Ölçeği-Olay’ın yurtiçinde uygulanabilir psikometrik özellikler taşıdığını ve evli bireylerde bağışlama düzeyini belirlemek amacıyla kullanılabilir olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Ortaokul öğrencilerinin çeşitli değişkenler açısından siber zorbalık düzeyinin incelenmesi Batman ili örneği(Hitit Üniversitesi, 2013-11) Manap, AbdullahBu araştırmada, Batman ilinde bulunan ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin; cinsiyet, sınıf düzeyi, en sık ziyaret ettikleri internet site türü ve ilgi duydukları dizi/film türüne göre siber zorbalık düzeyleri incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Batman İli'nin merkeze bağlı bir ilköğretim kurumunda 6., 7., ve 8. sınıfta öğrenim görmekte olan 70 kız, 80 erkek öğrenci olmak üzere toplam 150 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkeni, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan Arıcak, Kınay ve Tanrıkulu (2011) tarafından geliştirilen Siber Zorbalık Ölçeği'dir. Cinsiyet, sınıf düzeyi, en sık ziyaret ettikleri internet site türü ve ilgi duydukları dizi/film türü olmak üzere 4 bağımsız değişkene ilişkin verilerin toplanması amacıyla kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS 17 programı kullanılmış; veriler non-parametrik olarak saptandığı için Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testleri uygulanmıştır. Bu araştırmada elde edilen bulgulara göre; Erkek öğrencilerin siber zorbalık düzeyi kız öğrencilere göre daha yüksektir. Sınıf düzeyi arttıkça siber zorbalık düzeyinin yükseldiği görülmektedir. En sık sosyal paylaşım sitelerini ziyaret eden öğrencilerin siber zorbalık düzeyinin eğitim-ödev/forum ve oyun sitelerini ziyaret edenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Son olarak; şiddet içerikli dizi ve filmlere ilgi duyan öğrencilerin siber zorbalık düzeyinin şiddet içerikli olmayan dizi ve filmlere ilgi duyan öğrencilere göre daha yüksek olduğu saptanmıştırÖğe Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables(Selçuk Üniversitesi, 2014) Şahin, Hacı Murat; Çetin, Erdal; Manap, Abdullah; Şahin, ErhanGenerally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.Öğe Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables(Turkish Journal of Sport and Exercise, 2014) Manap, Abdullah; Şahin, Hacı Murat; Çetin, ErdalGenerally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.Öğe Üniversite öğrencilerinin cinsiyet en sık ziyaret edilen internet sitesi ve izlenen dizi film türüne göre siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeyleri(Boğaziçi Üniversitesi, 2013-09) Manap, Abdullah; Demirci, İbrahimProblem Teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak mobil cihazların ve internet kullanımının -hem zaman olarak hem de kullanıcı sayısı olarak- artması zorbalık davranışının sanal ortamlara taşınmasına ve küresel bir problem olmasına neden olmuştur (Campbell, 2005). Hızlı bir değişim ve gelişim içerisinde olan bilgisayar aracılı iletişim özellikle gençler tarafından diğer yaş gruplarına göre daha sık takip edilmekte ve kullanılmaktadır (Li, 2005). Buna bağlı olarak çevrimiçi iletişim ergenlerin temel gelişim görevleri kadar ailelerini, akranlarını ve partnerlerini de etkilemektedir (Subrahmanyam ve Greenfield, 2008: Baht, 2008). Slonje ve Smith (2008) tarafından Siber zorbalık: internet aracılığıyla başka kişileri rahatsız edici iletişim kurma, fotoğrafların montajlanarak sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanması, virüslü mail gönderme, tehdit edici veya sözel zorbalık içeren mesajlar gönderme ve şantaj yoluyla zorlayıcı eylemler gerçekleştirme şeklinde tanımlanmıştır. Bu araştırma: üniversite öğrencilerinin siber zorbalık ile siber mağduriyet düzeyleri arasında ilişki olup olmadığını ve çeşitli değişkenlere göre değişip değişmediğini ölçmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır: Üniversite öğrencilerinin cinsiyetlerine göre siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeyi değişmekte midir? İzlenen dizi/film türüne göre siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeyi değişmekte midir? En sık ziyaret edilen internet sitelerine göre siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeyi değişmekte midir?Öğe Üniversite öğrencilerinin siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2013-05) Manap, Abdullah; Çetin, ErdalÖğe The validity and reliability of the turkish version of the onlinecounseling and face to face counseling attitudes scale(International Journal of Psychology and Educational Studies, 2014-09) Manap, Abdullah; Demirci, İbrahim; Şar, Ali HaydarThe purpose of this study is to examine the validity and reliability of the Turkish version of the Online Counseling Attitudes Scale (OCAS) and Face‐to‐Face Counseling Attitudes Scale (OCAS) (Rochlen, Beretvas, & Zack, 2004). OCAS and FCAS loaded on four factors and the factors were named Value of Online Counseling (OC‐V), Discomfort with Online Counseling (OC‐D), Value of Face‐to‐Face Counseling (FC‐V) and Discomfort with Face‐to‐Face Counseling (FC‐D). The results of confirmatory factor analysis indicated that the four dimensional model was well fit (x²=323.61, df=157, p=0.00000, RMSEA=.056, NFI=.94, CFI=.96, IFI=.96, RFI=.92, GFI=.91, and SRMR=.071). Factor loadings ranged from .47 to .88. The internal consistency coefficients of four subscales were .84, .80, .88 and .78. Overall, findings demonstrated that OCAS and FCAS may be used as a valid and reliable instrument in order to assess attitudes toward online counseling and face to face counseling of individuals.