Cilt 6, Sayı 2/1 Sosyal Bilimler

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 12 / 12
  • Öğe
    Diyarbakır Müzesine satın alma yoluyla gelen yarı küre formlu bir Urartu damga mühüründen yola çıkarak Urartu mühürleri üzerine bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2016) Kaçmaz Levent, Esra
    Mühürler, ortaya çıktıkları Neolitik Dönem’den itibaren güç, aitlik ve statünün bir simgesi olarak uzun yıllar farklı coğrafyalarda farklı toplumlar tarafından kullanılmışlardır. Mühürler üzerine kazınmış tasvirler ve metinler, ait oldukları toplumların yaşam biçimleri, inanç sistemleri ve sanat anlayışları gibi pek çok konuda bizlere önemli bilgiler sunmaktadır. Yakındoğu’da yapılan son çalışmalar, ilk mühür örneklerinin ortaya çıkışının M.Ö. 8. bin yılın sonlarında başladığını ortaya koymaktadır.1 Mühürler; gerçekliği, aitliği, sosyal statüyü belirttiği gibi aynı zamanda hırsızlık gibi olağan dışı bir duruma karşı da alınan bir tedbirdir.2 Mühürler, M.Ö. 900-600 yılları arasında yaşamış olan Urartular ’da da yaygın olarak kullanılmıştır. Anadolu mühür gelişimi içerisinde önemli bir yere sahip olan Urartu mühürleri, form, üzerlerinde işlenen betimlemeler ve teknik açıdan önemli bir yere sahiptir. Diyarbakır Müzesi’ne satın alma yoluyla gelmiş olan 13/ 63/ 77 Envanter numaralı yarı küre formlu damga mühürde “Kutsal Ağaç ve Keçi” betimlenmiştir. Urartu sanatında sıkça kullanılan betim, mühürcülük sanatında da önemli ve dikkat çekicidir. Mühür, 1.7 cm yüksekliğinde, 1.5 cm genişliğindedir. Bir tarafında biri büyük diğeri küçük olmak iki deliğe sahiptir. Bu delikler diğer tarafta yer alan delikle paralel birleşmektedir. Büyük delik çapı 0.4 cm küçük delik çapı ise 0, 3 cm’dir. Damga yüzünde; kutsal ağaca doğru yönelen stilize edilmiş dağ keçisi yer almaktadır. Boynuz uzun ve aşağı doğrudur. Gövde ve bacaklar ince uzundur, kuyruk kısa yukarı doğrudur.3 Urartu sanatında sevilerek işlenen kutsal ağaç ve keçi betimlemeleri Assur – Urartu kültür etkileşiminin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Urartu sanatında değişik biçimlerde tasvir edilen kutsal ağaç betimleri, koruyucu amacının yanı sıra dinsel anlamlar da taşımaktadır. İncelediğimiz mühür üzerinde yer alan dağ keçisi ve kutsal ağaç betimi yaşamın döngüsel devinimini simgeleyen anlatımlardır.
  • Öğe
    Rewriting history in John Arden's left-handed liberty
    (Batman Üniversitesi, 2016) Alemdaroğlu, Şefika Nüvid
    In Left-Handed Liberty John Arden takes Magna Carta signed between King John and the Barons in 1215, and reinterprets it from a perspective which asserts that it is not, in fact, a milestone on the path to liberty as was officially claimed. Although based on historical documents, Arden's play does not treat history didactically. He is indeed the master of conveying the social and political life of man within the context of real life experiences which always overflow political identities. Hence, for instance, King John is reinterpreted as a weakling rather than a tyrant as the conventional reading of historical documents portrayed him. Taking an unconventional approach to the Great Charter as the “cornerstone” of the path to human rights, John Arden fills in the “opinions” of the important personages partaking in the shaping of the events during the period and adds, as he says in the introduction to the play, “facts” that cannot perhaps be found among the historical documents but are still justifiable within the historical framework of Medieval Europe.
  • Öğe
    Beden eğitimi öğretmen adaylarının öğretmenlik meslek bilgisi dersleri ile alan bilgisi ders başarıları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Batman Üniversitesi örneği)
    (Batman Üniversitesi, 2016) Işıkgöz, Mustafa Enes; Dinçer, Nevzat; Kılınç, Zühal
    Bu çalışmanın amacı beden eğitimi öğretmen adaylarının alan bilgisi ders başarıları ile öğretmenlik meslek bilgisi ders başarıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışma kapsamında 2015–2016 öğretim yılı sonu Batman Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü 3. Sınıfında okuyan 38 erkek ve 25 kız olmak üzere toplam 63 öğrencinin alan bilgisi dersleri ile öğretmenlik meslek bilgisi dersleri dönem sonu başarı notları incelenmiştir. Çalışma sonucunda kız öğrencilerin öğretmenlik meslek bilgisi ile alan bilgisi derslerinde erkek öğrencilere göre başarı puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Ancak öğrencilerin öğretmenlik meslek bilgisi dersleri ile alan bilgisi dersleri başarı puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki saptanmamıştır.
  • Öğe
    Kullanılan hattın türü bakımından İslam hat sanatında besmele
    (Batman Üniversitesi, 2016) Zariç, Mahfuz
    Üç boyutlu plastik sanatlara mesafeli yaklaşan İslam medeniyetinde hat sanatında muazzam bir zenginlik söz konusudur. İslam medeniyetinde “Rahman ve Rahim olan Allah‟ın adıyla” mealiyle Türkçeye tercüme edilen Besmele lafzına hayatın pek çok alanında büyük bir önem atfedilmiştir. İslam‟ın çizgi sanatı olan hat sanatında Besmele‟nin güzel yazımına ayrı bir önem verilmiştir. Hattatlar, estetik değere sahip besmele örnekleri verebilmek için adeta birbirleriyle yarışmışlardır. Hattatların ortaya koydukları levha ve kitabeler “eserlerde kullanılan hattın türü, hattın oluşturduğu form, hattın dizilimi ve hatta kullanılan teknikler” gibi pek çok açıdan sınıflandırılabilirler. Bu çalışmada da Besmele örneklerde kullanılan hatların türleri dikkate alınmıştır. Altıncı asırdan günümüze kadar hat sanatçıları bu bağlamda başta kûfî ve ma‟kıl‟î; Aklâm-ı sitte‟den muhakkak, reyhanî; sülüs, nesih; tevki‟ ve rikaa‟, Aklâm-ı sitte sonrası ise ta‟lîk, divanî ve rik‟a gibi hat çeşitleriyle Besmele‟ler kaleme almışlardır. Bu çalışmanın gayesi öncelikle hat sanatına ilgi duyacakların İslam yazısı olarak çeşitli hatlara - göz aşinalığını sağlamak ve hat sanatçılarının zengin hayal gücünü dikkatlere sunmaktır. İnceleme tarihi hat türlerinin gelişimlerini dikkate alınacaktır
  • Öğe
    Hasankeyf İmam Abdullah Zaviyesi konservasyon ve restorasyon çalışmaları
    (Batman Üniversitesi, 2016) Eliüşük, Mevlüt; Akgönül, Mustafa Serdar
    Hasankeyf Antik Kenti sınırları içindeki İmam Abdullah Zaviyesi, Eyyubi Meliki el-Melikü’l Muvahhid Takıyyeddin Abdullah tarafından 1249-1294 yılları arasında inşa edilmiştir. Zaviyenin mevcut haliyle yapısal sorunlarından dolayı, neredeyse çökme durumuna gelen bölümlerinin sağlamlaştırılması için 2010 yılında Hasankeyf Kazı Başkanlığı’nca ‘Acil Önlem ve Takviye Projesi’ hazırlatılmıştır. Hazırlanan proje Ilısu Baraj Projesi kapsamında 2012-2013 yılları arasında tamamlanmıştır. Konservasyon ve restorasyon çalışmalarında ilk olarak yapının dış yüzeyindeki çimento esaslı harç ve sıvalar temizlenmiştir. Bu çalışmanın devamında ise yapının duvar ve kubbesinde destekleme çalışmaları yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda ise hazırlanan koruma raporu ile uyumlu olarak kireç, cas ve taş tozundan oluşan harç kullanılmıştır. Kubbede yapılan çalışmalarda mevcut haliyle daire formlu kasnağa sahip olan kubbenin ilk inşasında sekizgen bir kasnağa sahip olduğu anlaşılmış ve mevcut izler doğrultusunda kubbe kasnağının restorasyonu tamamlanmıştır. İmam Abdullah Zaviyesi çalışmaları aslına uygun olarak tamamlandıktan sonra her 6 ayda bir gözlem yapılmış ve kubbede özellikle kış aylarından sonra bakıma ihtiyaç oluştuğu saptanmıştır.
  • Öğe
    İşletme düzeyinde çalışma sermayesi ve karlılık ilişkisi – Bist’de faaliyet gösteren gübre işletmeleri üzerine bir çalışma
    (Batman Üniversitesi, 2016) Güdelci, Erkin Nevzat
    Çalışma sermayesi, işletmenin faaliyetlerini sürdürme noktasında önemli bir kavramdır. İşletmeler, çalışma sermayesini arttırarak, borçlarını ödeme gücünü yükselmektedir. Böylece işletmeler gelecekte karşılaşılabilecek zorluklar karşısında daha güvende olacaktır. Fakat bu garantici tavır işletmenin birçok varlığının atıl kalmasına neden olmakta, bu ise işletmeye fazladan bir maliyet yaratmaktadır. Önemli olan ise optimal tutarda bir çalışma sermayesi bulundurmaktır. Bu yüzden teoride çalışma sermayesi ile karlılık arasında ters yönlü bir ilişki olduğu, çalışma sermayesi arttıkça karlılığın düşeceği belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı çalışma sermayesi ile karlılık arasındaki ilişkinin analizine yöneliktir. Çalışma sermayesinin karlılık üzerindeki etkisini analiz etmek için BİST' de gübre sektöründe faaliyet gösteren üç işletmenin 2006-2015 yılları arasındaki verilerinden yararlanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda çalışma sermayesi ile brüt karlılık arasında herhangi bir ilişki bulunamamış ve çalışma sermayesinin brüt kar üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Butik otel sektörü ve rekabet analizi: Daphnis Otel örneği
    (Batman Üniversitesi, 2016) Dursun, Meral
    Konaklama endüstrisi sektörünün değişen dünya ve değişen tüketici tercihleri doğrultusunda bir değişim içinde bulunduğu görülmektedir. Son yıllarda bu değişime bağlı olarak ortaya çıkan ve hızla büyüyen butik otel sektörü dikkat çekmektedir. Bu çalışma kapsamında butik otel sektörü rekabet ortamı açısından analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda, sektöre ilişkin birincil ve ikincil verilerden yararlanılmıştır. Elde edilen birincil veriler doğrultusunda, butik otel sektörünün rekabet durumu, ikame hizmetlerin yarattığı tehdit, pazara yeni girebilecek firmaların tehdidi, müşterilerin pazarlık gücü, tedarikçilerin pazarlık gücü ve pazardaki rekabetin şiddeti boyutlarıyla ortaya konulmuştur. Son olarak, çalışma kapsamında ele alınan örnek işletmenin işletme içi analizi yapılarak öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Birinci Dünya Savaşı’nın sanata yansıması: İngiliz Vortisist Grubu
    (Batman Üniversitesi, 2016) Uzun Aydın, Derya
    Savaş, kitlesel yıkımı, iktisadi yaklaşımı ve politikanın şekil değiştirmiş bir başka yüzü olarak günümüz yüzyılına kadar varlığını sürdürmüştür. Birinci Dünya Savaşı da, bu illetin bir parçası olarak tarihteki yerini almıştır. Savaşlar, savaşa katılan askerleri olduğu kadar tüm halkı, toplumu olumsuz yönde etkiler. Savaşın yarattığı tahribatlar toplum üzerinde gerek fiziksel, gerekse psikolojik pek çok yara açmıştır. Birinci Dünya Savaşı da, ekonomik, siyasal yönü kadar geride bir çok acı ve ölüme sebep olmuş, insanlar savaş sonrasında da uzun yıllar kendilerini toparlayamamışlardır. Toplumun birer ferdi olarak kabul edilen ve toplumda yaşananlara kayıtsız kalamayan sanatçılar da, savaşın korkunç yüzünü ya birebir yaşamışlar, ya da hissiyatlarındaki derin yaraları eserlerine yansıtmışlardır. Birçok ülkede, birçok sanatçı savaşın bırakıtlarını eserlerine yansıtırken, 20.yüzyılın da önemli sanat akımlarını oluşturmuşlardır. Almanlar Ekspresyonizm ile uğraşırken, İtalyanlar Fütürizmin izlerini yansıtmışlar, kimi Fransız sanatçılar Kübik eserler ortaya koyarken, İngilizler de “Vortisizm” denilen farklı bir akım dili yaratmıştır. Bu çalışmada da, Birinci Dünya Savaşı’nın etkilerine kısaca değinilmiş ve bu etkiler altında kalan İngiliz Vortisist sanatçılarının eser örneklerine yer verilmiştir.
  • Öğe
    XVI. Yüzyılda Hama Sancağında Konar-Göçerler
    (Batman Üniversitesi, 2016) Nasıroğlu, Mehtap
    Osmanlı döneminde Suriye coğrafyası konargöçer nüfus bakımından oldukça zengindi. 16. yüzyılda bu bölgede yer alan Halep, Şam, Trablus ve Humus sancaklarında olduğu gibi Hama sancağında da Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşan konar-göçerler bulunuyordu. Osmanlı nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan konar-göçerler Hama sancağında da hayvancılıkla uğraşır ve mevsimden mevsime farklı coğrafyalara göç ederlerdi. Hama’da yaşayan konar-göçerlerden Türkmenler çoğunlukla Hama nahiyesinde yaşarken, Ekrad cemaatlerinin büyük bölümü Barin nahiyesinde yaşamaktaydı. Bu çalışmada 1526 yılından 1594 yılına kadar geçen sürede Hama’da yaşayan Türkmen, Kürt ve Arap aşiretlerinin nüfusu tespit edilerek bunların çoğunlukla sancağ
  • Öğe
    Otel işletmelerinde duygusal zekanın iş stresi ve iş yaşam dengesi üzerindeki etkisi
    (Batman Üniversitesi, 2016) Gülertekin Genç, Seray; Genç, Volkan; Gümüş, Murat
    Bu araştırmanın amacı, otel işletmelerinde çalışanların duygusal zekalarının iş stresi ve iş yaşam dengesi üzerinde etkisi olup olmadığını ortaya koymaktır. Bunun yanında, iş stresinin iş yaşam dengesi üzerinde bir etkisinin olup olmadığı da incelenmeye çalışılmaktadır. Çalışma evreni, Antalya ilinin Alanya ilçe sınırları içinde yer alan 5 yıldızlı otel işletmelerinin çalışanlarını ve yöneticilerini kapsamaktadır. Çalışan ya da yöneticilerden ulaşılabilen 201’i araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Anket, kolayda örnekleme yönetimi ile 2014 yılı Haziran-Aralık ayları içinde yüz yüze ve bırak topla teknikleriyle toplanmıştır. Veriler, yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre çalışanların kendi duygularının farkında olması ve duygu düzenlemenin iş stresini etkilediği, bunun yanında duygusal zekanın iş yaşam dengesi üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Kim daha iyi empati kuruyor - Empati üzerine mikro bir sosyolojik araştırma
    (Batman Üniversitesi, 2016) Arslan, Yusuf
    Acaba sağlıklı insanlardan kendilerini görme engelli birinin yerine koymaları istenseydi bunu başarmak ne ölçüde olanaklı olurdu? Cinsiyetimiz, başarı durumumuz, gelir düzeyimiz, kitap okuma oranımız yada boşanmalar empati kurmamızı kolaylaştırıcı yada zorlaştırıcı olur muydu? Batman Üniversitesi sosyoloji bölümünde okuyan öğrencilerle yapılan araştırmada bu soruların cevapları aranmıştır. Sonuçlara göre, empati kurma düzeyimiz, genellikle psikolojik değil sosyolojik durumumuza göre değişebiliyor. Bir başka ifadeyle, empati kurma becerimiz sosyolojik nedenlerden etkilenmekte, çoğu kez onlara bağlı değişmektedir.
  • Öğe
    Otel çalışanlarının turizm ve barış ilişkisine yönelik metaforik algıları
    (Batman Üniversitesi, 2016) Kulakoğlu Dilek, Nur; Dilek, Sebahattin Emre; Gümüş, Murat
    Bu çalışmanın amacı üst, orta ve alt düzey otel çalışanlarının “turizm”, “barış” ve “turizm – barış” ilişkisi kapsamındaki algılarını metafor analizi yöntemiyle incelemektir. Bu amaçla, çözüm sürecinin başladığı ve ilan edildiği 2012 yılından 2015 yılına kadar sağlanan çatışmasızlık ve barış ortamı ile gelişen Güneydoğu Anadolu turizminin otel çalışanları için ne anlam ifade ettiği, turizmi ve barışı nasıl algıladıkları ve aralarındaki ilişkiyi nasıl anlamlandırdıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın örneklemini Batman, Diyarbakır, Mardin ve Gaziantep illerinde yer alan üç, dört ve beş yıldızlı otel çalışanları oluşturmaktadır. Bu bağlamda söz konusu illerde yer alan otel çalışanlarına “Turizm .... gibidir; çünkü.... ” , “Barış .... gibidir; çünkü.... ” ve “Turizm ve Barış .... gibidir; çünkü.... ” şeklinde üç ifade yöneltilmiş, var olan boşlukları birer metafor ile doldurmaları ve o metaforu tercih etmelerinin nedenini yazmaları istenmiştir. “Turizm – barış” ilişkisine yönelik üretilen metaforlar, ekonomik, duygusal, ilişkisel ve holistik (bütünsel) algı olmak üzere dört kavramsal kategori altında toplanmıştır. Katılımcıların “turizm – barış” ilişkisine yönelik metaforik algıları daha çok ilişkisel ve holistik (bütünsel) algı kategorilerinde yoğunlaşmaktadır. Bu durum katılımcıların turizm ve barışı bir bütün ve birbirlerinin tamamlayıcısı olarak gördüklerini ortaya koymaktadır.