Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Başlık Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 34
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe [2-(3,4-epoksisikloheksil)etil]trimetoksisilan türevi yeni bir sabit fazın sentezi ve karma mod HPLC uygulamaları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-27) Mumin, Mehmet Yaşar; Aral, HayriyeBu tez çalışmasında, daha önce BTÜBAP-2018- FED-3 Projesi kapsamında sentezlenip HPLC kolonu haline getirilen Si-Ch-IlePBA sabit fazın HPLC ile hidrofilik etkileşimi incelendi. Bir kapling reaktifi olan [2-(3,4-epoksisikloheksil)etil]trimetoksisilandan yola çıkılarak silika tabanlı yeni bir karma- mod sabit fazı sentezlendi ve hidrofilik etkileşim/ters fazlı yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) etkinliği incelendi. Polar amid, amin ve alkol gruplarının yanı sıra polar olmayan alifatik ve aromatik grupları taşıyan yeni sabit faz, [2-(3,4-epoksisikloheksil)etil]trimetoksisilan ve izolösin amino asitinden başlayarak sentezlendi ve yapısı elementel analiz, kızılötesi spektroskopi(FTIR), taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve katı hal 13C nükleer manyetik rezonans (CPMAS NMR) ile karakterize edildi. Farklı polaritelere sahip bazı aromatik bileşiklerin, hidrofilik etkileşim sıvı kromatografisi (HILIC) ve ters faz (RP) koşullarında ayrımı incelendi ve başarılı bir ayırma sonucu elde edildi. Yeni sabit fazın HILIC modundaki etkinliğini incelemek için suda çözünen vitaminler ve nükleobazlar test edildi. Altı tane suda çözünen vitamin, gradient elüsyonla, beş tane nükleobaz, izokratik elüsyonla başarılı bir şekilde ayrıldı. Sabit fazın sübstitüe benzoik asitler, klorlu herbisitler, alkil benzenler gibi bir seri orta ve zayıf polarlıkta ve polar olmayan küçük bileşiklere ve polar/polar olmayan aromatik bileşiklerin bir karışımına karşı ters faz (RP) etkinliği incelendi ve başarılı ayırmalar elde edildi. İzokratik elüsyon ile ayrılan tüm analitler için alıkonma faktörü, teorik tabaka sayısı ve pik asimetri faktörü hesaplandı. Geleneksel C18 ve ticari HILIC kolonları ile kıyaslandığında, yeni sabit fazın hem HILIC hem de RPLC performansı sergilediği gözlendi ve böylece daha geniş perspektifte analit sınıflarının ayrımı incelendi.Öğe Aril sülfonat grubu içeren bazi yeni hidrazon türevlerinin sentezi ve yapısal karakterizasyonu(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-03) Tür, Gulal; Başaran, EyüpBu tez çalışması kapsamında, ilaç etken maddesi olabilecek, spesifik etkili yeni kimyasal bileşikler olarak, aril sülfonat grubu içeren hidrazon türevlerini tasarlayarak, sentezlemesi ve yapılarının aydınlatılması amaçlanmıştır. Birincil olarak, başlangıç maddesi olarak seçilen 4-(triflorometil)benzensülfonil klorür ile fenolik aldehitleri uygun koşullarda reaksiyona sokarak, sülfonat ester aldehitleri (1-9) elde edildi. İkincil olarak, sentezlenen aldehitler ile izoniyazid bileşiğinin etanollü ortamdaki kondenzasyonu sonucu yapısında piridin halkası barındıran bazı yeni hidrazon türevli bileşikler (10-18) sentezlendi. Sentezlenen tüm bileşiklerin reaksiyon takibi İnce Tabaka Kromatografisi (İTK) ile yapıldı. Sentezlenen bileşiklerin yapılarının aydınlatılmasında, başta elemental analiz (C,H,N,S) yöntemi olmak üzere, FT-IR, 1H NMR ve 13C NMR gibi spektroskopik teknikler kullanıldı. Hidrazonların biyolojik aktivite göstermeleri göz önüne alındığında yeni hidrazonların birden fazla biyolojik özelliğe sahip olacağı öngörülmektedir.Öğe Atık patates kabukları kullanılarak ham patates kabuğu ve işlenmiş patates kabuğu ile sulu çözeltilerden Ni (II) iyonlarının adsorpsiyon kapasitelerinin karşılaştırılması. izoterm, kinetik ve termodinamik çalışmalar(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-02) Bulut, Aycan; Altunkaynak, YalçınBu tez çalışmasında, sulu çözeltilerden Ni(II) iyonlarını etkili bir şekilde uzaklaştırmak için atık patates kabukları (PP) ve İşlenmiş Patates Kabuklarının (MPP) umut verici uygulamasını uygun bir çözüm olarak araştırmayı amaçlamaktadır. PP için, Ni(II) iyonlarının sulu çözeltiden uzaklaştırılmasında en iyi çalışma koşulları, 500 mg/L başlangıç konsantrasyonu, 0.3 g adsorban dozajı, 100 dakikalık temas süresi ve 6.21'lik bir çözelti pH'ı. MPP için ise en iyi çalışma koşulları 500 mg/L'lik bir başlangıç konsantrasyonu, adsorban dozu olarak 0.15 g, 100 dakikalık temas süresi ve çözelti pH'ının 6.21 olduğu durum belirlendi. Adsorban maddelerin uzaklaştırma kapasitelerini daha iyi anlamak için farklı sıcaklıklarda çalışmalar yaoıldı. Ni(II) iyonlarının adsorpsiyon yetenekleri PP için farklı sıcaklıklarda (298 K, 308 K ve 318 K) sırasıyla 25.125, 29.325 ve 33.112 mg/g olarak belirlendi. Aynı şartlarda MPP için adsorpsiyon kapasitesi sırasıyla 68.965, 78.125 ve 85.470 olarak bulundu. Adsorpsiyon kinetiğinin daha ileri analizi, hem PP hem de MPP adsorbanları için deneysel verilerin yalancı ikinci dereceden modele uyduğu görüldü. Termodinamik araştırmalar, kullanılan adsorbanlar üzerindeki Ni(II) metal iyonlarıyla ilgili adsorpsiyon sürecinin endotermik ve kendiliğinden gerçekleştiğini ortaya koydu. Sonuç olarak PP ve MPP, Ni(II) iyonlarının sulu ortamdan uzaklaştırılması için son derece verimli ve çevreye duyarlı adsorbanlar olduğu belirlendi. Metal iyonlarını etkin bir şekilde uzaklaştırmada oldukça iyi adsorpsiyon kapasitesiteleri, basit erişilebilirlik, maliyet etkinliği ve tarımsal atık olarak kökeni ile birleştiğinde, su arıtma ve çevre iyileştirmede sürdürülebilir uygulamalar için umut verici birer adsorban olarak konumlandırıyor.Öğe Batman Müzesinde bulunan Helenistik dönemine ait bir grup sikkenin x-ışınları floresans spektrometresi ile karakterizasyonu(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-01) Doğan, Çiçek; Levent, AbdulkadirBu çalışmanın amacı, Batman Müzesine taşınmış olan Helenistik Döneme ait sikkelerin kimyasal bileşimlerini detaylı bir şekilde inceleyerek bu döneme ilişkin yeni bilgiler elde etmektir. Helenistik dönem, Büyük İskender’in Doğu Seferi ile başlayıp onun ölümünden sonra kurulan krallıkların bölünmesiyle devam eden, kültürel ve ekonomik açıdan oldukça önemli bir zaman dilimini kapsar. Çalışmada, bu döneme ait 32 sikke, taşınabilir X-Işını Floresans Spektrometresi (P-EDXRF) kullanılarak analiz edilmiştir. Bu teknik, sikkelerin zarar görmeden hızlı ve etkin bir şekilde kimyasal analizinin yapılmasına olanak tanır. Her bir sikkenin kimyasal bileşimi ortalama 35 saniyede tespit edilmiştir. Analiz sonuçları, sikkelerin ortalama %65.54 oranında bakır, %16.52 oranında kurşun ve %14.99 oranında kalay içerdiğini göstermiştir. Bu sonuçlar, dönemin üretim teknikleri ve kullanılan malzemeler hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, elde edilen veriler Helenistik dönemin ekonomik ve ticari yapısına dair önemli ipuçları sağlamaktadır. Çalışmanın bulguları, Helenistik döneme ait nümismatik eserlerin anlaşılmasına katkı sağlayarak, bu alandaki literatüre de önemli bir ekleme yapmaktadır. Bu bağlamda, sonuçlar hem arkeolojik hem de tarihsel açıdan değerlendirildiğinde, dönemin sikkelerinin üretim ve kullanım şekillerine dair yeni perspektifler sunmaktadır.Öğe Batman Müzesi’nde bulunan Sasani Dönemi’ne ait bir grup sikkenin P-EDXRF yöntemi ile analizi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-12) Barış, Ezgi; Levent, Abdulkadirİlk insanın hayatla mücadelesi ve uyumu farklı bilgilere ulaşması sonucu kolaylaşmıştır. Bu bilgi birikimi sayesinde diğer toplumları tanıma imkânı bulmuş ve toplumlarla etkileşim içerisine girerek hayatta kalma mücadelesini arttırmışlardır. Elde edilen birikim zamanla ürünlerin artmasını sağlayarak yeni değişim araçlarının oluşmasını sağlamıştır. Bu doğrultuda ortaya çıkan değişim aracı madeni şekilde yapılan sikkelerdir. Her toplumun kendi kültürel özelliklerini içerisinde barındırması nedeniyle oldukça önemli bir veri kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Yapılan analiz çalışması Sasani İmparatorluğu dönemine ait 30 adet gümüş sikkeyi kapsamaktadır. Batman Müze Müdürlüğü’ne farklı yollarla kazandırılmış olan 30 adet gümüş sikkenin tahribatsız bir yöntem olan Taşınabilir X-Işını Floresans Spektrometresi cihazı ile analizleri yapılmıştır. Analiz sonrası elde edilen veriler sonucunda sikkelerin kimyasal içeriklerinin açığa çıkarılması ve alaşım oranlarının tespiti yapılarak süreç içerisinde değerli metallerin oranlarının değişimi hakkında bilgiye ulaşılmaya çalışılmıştır. Yapılan analizler sonucunda Sasani İmparatorluğu dönemi sikkelerinin ortalama % 93,22 gümüş, % 4,07 bakır, % 0,67 altın, % 0,97 kurşun, % 0,18 bizmut, % 0,78 demir, % 0,13 Mangan, % 0,35 germanyum ve % 2,38 kalay içerdiği tespit edilmiştir.Öğe Batman yöresinde yetişen şalgam (Brassica Rapa L.) bitkisinin ağır metal, fenolik bileşikler ve antioksidan içeriklerinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-03-09) Aslan, İlham; Dağ, BeşirŞalgam (Brassica rapa L.) Cruciferae familyasına ait olup tarih öncesi çağlardan beri tüketilen kültür bitkilerinden biridir. Şalgam, tüm yıl boyunca bulunabilen, özellikle Türkiye'de, Avrupa, Asya ve Amerika'da yaygın olarak yetişen bir yumrulu sebzedir. Bu çalışmada, Batman yöresine ait merkez köy ve ilçe köylerden toplanan 7 adet şalgam örneğinde ağır metal, fenolik bileşikler ve antioksidan içeriklerindeki değişimler tespit edilmiştir. Şalgam örneklerinde arsenik (As), kadmiyum (Cd), kobalt (Co), bakır (Cu), demir (Fe), civa (Hg), nikel (Ni), kurşun (Pb), kalay (Sn) ve çinko (Zn) düzeyleri analiz edildi. Şalgam örneklerinin metal içerikleri, mikrodalga ünitesinde yakma işlemi sonrasında indüktif eşleşmiş plazma optik emisyon spektrometre (ICP-OES) cihazı ile belirlendi. Bu şalgam örneklerinin ağır metal içerikleri daha önce standart olarak JECFA tarafından belirlenen ağır metal değerleriyle karşılaştırılmıştır. Örneğin, Demir(Fe) miktarı 14,32±0,045 mg/kg tespit edilmiş olup, JECFA tarafından haftalık olarak vücuda alınabilir miktarı ise 0,2-25 mg/kg olarak belirlenmiştir. Ölçülen tüm elementler için bu değerler hesaplanmış olup, JECFA değerleri ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca kalitatif ve kantitatif analizlerde yaygın bir şekilde kullanılan ve ölçüm güvenilirliğinin oldukça yüksek olduğu bilimsel olarak teyit edilmiş olan, LC-MS/MS cihazı kullanılarak fenolik bileşikler ölçülmüştür. Bu ölçümlerde şalgam örneklerinin fitokimyasal özellikleri belirlenerek, 53 adet fenolik bileşiğin analizi sonucunda, şalgam örneklerinde 7 adet fenolik bileşiğin mevcut olduğu belirlenmiştir. Bu bileşiklerden bazıları Qunic acid, Fumaric acid, Gallic acid ve Protocatechuic acid şeklindedir. Qunic acid bileşiği miktarı en yüksek 0,938 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Yayladüzü köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,299 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Boğaz köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Fumaric acid bileşiği miktarı en yüksek 2,998 mg analit/g ekstrat merkez ilçeye bağlı Balpınar köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,73 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Yayladüzü köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Protocatechuic acid bileşiği miktarı en yüksek 0,082 mg analit/g ekstrat merkez ilçeye bağlı Balpınar köyündeki şalgam örneğinde tespit edilirken, en düşük 0,01 mg analit/g ekstrat Gercüş ilçesine bağlı Bağlıca köyündeki şalgam örneğinde gözlemlenmiştir. Gercüş ilçesine bağlı Bağlıca köyündeki şalgam örneği analizi yapılan diğer örneklerle karşılaştırıldığında fenolik madde miktarının daha düşük miktarlarda olduğu belirlenmiştir.Öğe Batman yöresinde yetişen zeyti üzümlerin kimyasal, ağır metal, mineral ve antioksidan içeriklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-04) Ekmen, Ayşe; Dağ, BeşirBu çalışmada Batman ili yöresinde yetiştirilen Zeyti üzümü ve Besni Karası kuru üzümlünün; fizikokimyasal, ağır metal, antioksidan ve toplam fenolik madde özellikleri incelenip karşılaştırma yapılmıştır. Çalışmada araştırma materyali olarak Batman ilinin Gercüş ilçesine bağlı çeşitli köylerden hasat zamanlarında yaş üzüm olarak alınıp kurutulmuştur. Üzüm örneklerinde, pH, Titrasyon asitliği, nem, kül, tane ağırlığı, tane eni, tane boyu, rehidrasyon özelliği, antioksidan özellik, toplam fenolik asit ve bazı ağır metal oranları belirlenmiştir. Bu amaçla, üzüm örnekler alınmış ve bu örneklerde ICP- OES endüktif eşleşmiş plazma kütle spektrometresi kullanılarak K, Ca, Na, Cu, Fe, Mg, Mn, ve Zn ağır metallerinin analizleri yapılmıştır. Örneklerin analizleri sonucunda numune alınan bütün noktalarda en yüksek konsantrasyonlar ölçülmüştür. Üzüm örneklerinin ağır metal içeriği incelendiğinde özellikleri bakımından iyi oldukları belirlenmiştir. Antioksidan aktivite analizleri standart olarak sentetik antioksidanlar (Trolox, BHT ve BHA) kullanılarak, ABTS+ (Serbest Radikal Giderme), DPPH (Söndürücü Radikal Giderme) ve İndirgeme Güç Yöntemleri kullanılarak, bileşiklerin antioksidan aktiviteleri UV spektrofotometre cihazıyla tespit edilerek, bu aktivitelerin sonuçları değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda Zeyti üzümünün antioksidan özelliği açısından zengin olduğu tespit edilmiştir.Öğe Batman yöresine ait tandır ekmeği’nin mor meyve ve sebzeler ile etkileşimi sonucu ağır metal ve toplam fenolik madde miktarının belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-04-08) Cengiz Omay, İrem; Dağ, BeşirBu çalışmada, Batman yöresine ait tandır ekmeği’nin; Kara dut(morus nigra), kırmızı pancar(Beta vulgaris ssp. vulgaris. var. conditiva), siyah havuç( Dausucus carota ssp. Var. Atrorubens Alef.), mürdüm erik kabuğu (Prunus) ve kırmızı lahana(Brassica oleracea var. Capitata f.rubra) gibi mor meyve ve sebzeler ile etkileşimi araştırılmıştır. Beş’er çeşit meyve ve sebzeden mor un ve beyaz un ile tandır ekmekleri üretilerek, bu tandır ekmeklerinin ağır metal ve toplam fenolik madde miktarı tespit edilmiştir. Mor tandır ekmeklerin de Arsenik (As), Kadmiyum (Cd), Civa (Hg), Bakır (Cu), Demir (Fe) ve Kurşun (Pb) gibi ağır metaller indüktif eşleşmiş plazma optik emisyon spektrometre (ICP-OES) cihazıyla tayin edilerek, bu tandır ekmeklerinin ağır metal içerikleri daha önce standart olarak JECFA tarafından belirlenen ağır metal değerleriyle karşılaştırılmıştır.Örneğin, Demir(Fe) miktarı 4,84±0,045 mg/kg olup, JECFA tarafından vücuda alımı haftalık kabul edilebilir miktarı ise 0,2-25 mg/kg olarak belirlenmiştir.Ölçülen tüm elementler için bu değerler hesaplanmış olup, JECFA değerleri ile karşılaştırılmıştır.Ayrıca kalitatif ve kantitatif analizlerde yaygın bir biçimde kullanılan ve ölçüm güvenilirliğinin oldukça yüksek olduğu bilimsel olarak teyit edilmiş olan, LC-MS/MS cihazı kullanılarak fenolik bileşikler ölçülmüştür.Bu ölçümlerde mor tandır ekmeklerinin fitokimyasal özellikleri belirlenerek,53 fenolik bileşiğin analizi sonucunda, mor tandır ekmeklerinde 14 adet fenolik bileşiğin mevcut olduğu tespit edilmiştir.Bu bileşiklerden bazıları Qunic acid, protocatechuic acid, protocatechuic aldehyde ve chlorogenic acid şeklindedir.Qunic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 5,92 mg analit/g ekstrat mürdüm erik kabuğu -beyaz un numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,315 mg analit/g ekstrat kırmızı lahana- beyaz un numunesinde tespit edilmiştir. Protocatechuic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 1,074 mg analit/g ekstrat endüstriyel olarak satın alınan ekmek numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,051 mg analit/g ekstrat siyah havuç-beyaz un numunesinde tespit edilmiştir. Chlorogenic acid bileşiği miktar olarak en yüksek 0,568 mg analit/g ekstrat endüstriyel olarak satın alınan ekmek numunesinde gözlemlenirken, en düşük 0,015 mg analit/g ekstrat siyah havuç-beyaz un numunesinde tespit edilmiştir.Siyah havuç ve kırmızı lahana sebzeleri analizi yapılan diğer meyve ve sebzelerle karşılaştırıldığında fenolik bileşik madde miktarlarının daha düşük seviyelerde olduğu tespit edilmiştir.Öğe Bazı yeni hidrazon bileşiklerinin sentezi, karakterizasyonu ve antioksidan aktivitelerinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-09-28) Esmer, Yusuf İslam; Çınar, Ercan; Başaran, EyüpBu araştırmada, bir aril sülfonat parçası (2a-i) taşıyan bazı yeni heterosiklik hidrazon bileşikleri ilk kez başarılı bir şekilde sentezlendi ve bazı spektroskopik tekniklerle (FT-IR, 1H ve 13C NMR) aydınlatıldı. Sentezlenen tüm moleküllerin asetilkolinesteraz (AChE), butirilkolinesteraz (BChE), tirozinaz enzimleri üzerindeki inhibitör potansiyelleri araştırıldı. Ayrıca tüm moleküllerin DPPH serbest radikal giderimi, ABTS katyon radikali giderimi ve CUPRAC antioksidan aktiviteleri incelendi. BChE inhibisyon aktivitesi yönteminde 2-formilfenil 4-klorobenzensülfonat (1a) (IC50=10,45 μM), 5-(dietilamino)-2-formilfenil 4-Klorobenzensülfonat (1h) (IC50=10,12 μM) ve 1-( (2-nikotinoilhidrazono)metil)naftalen-2-il 4-klorobenzensülfonat (2i) (IC50=9,89 uM), standart bileşik galantaminden daha etkili bulundu. DPPH serbest radikal giderimi testinde, 2-((2-nikotinoilhidrazono)metil)fenil 4-klorobenzensülfonat (2a) (IC50=361,03 μM) ve 5-metoksi-2-((2-nikotinoilhidrazono)metil)fenil 4-klorobenzensülfonat (2e) ( IC50=348,9 μM) en yüksek antioksidan aktiviteyi gösterdi. Öte yandan, 1a, 1h, 2i bileşikleri ve galantamin moleküllerinin moleküler elektrostatik potansiyel (MEP) haritaları incelenmiştir.Öğe Bazı yeni hidrazon türevlerinin sentezi, karakterizasyonu ve karbonik anhidraz ve kolinesteraz enzim inhibisyon aktivitelerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-04-29) Akış, Berna; Çakmak, Reşit; Şentürk, Muratİnsan karbonik anhidraz I ve II izoenzimleri (hCA I ve II) ve kolinesteraz enzimleri, yani asetilkolinesteraz (AChE) ve butirilkolinesteraz (BChE), çeşitli fizyolojik ve patolojik süreçlerle yakından ilişkili önemli metabolik enzimlerdir. Bu çalışmada, hidrazon ve sülfonat grupları içeren bazı yeni hibrit moleküllerin (2a-g) hCA I, hCA II, AChE ve BChE'ye karşı inhibisyon aktivitesini araştırdık. Hibrit moleküllerin kimyasal yapıları elementel analiz ve bazı spektroskopik tekniklerle karakterize edildi. Test edilen tüm hibrit bileşikler, hCA I'e karşı 30.4 ila 264.0 nM, hCA II'ye karşı 23.2 ila 251.6 nM, AChE'ye karşı 12.1 ila 114.3 nM ve BChE'ye karşı 76.4 ila 134.0 nM aralığında IC50 değerleriyle düşük nanomolar inhibisyon gösterdi. Bu bileşikler, hCA I ve AChE'yi referans moleküller olan asetazolamid (AZA) ve neostigmin'den daha fazla inhibe etti. Test edilen bileşikler arasında 2c ve 2e bileşiklerinin bu enzimlere karşı en iyi inhibitör olduğu belirlendi.Öğe Bor endüstri atıklarında bazı elementlerin ICP-MS yöntemiyle tayini ve mikroyapısal özellikleri’nin araştırılması(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-01-17) Uçar, Hamza; Dağ, BeşirBu çalışmada batı Anadolu bölgesinden alınan, Bor atık numunelerinde, bazı eser elementler (Arsenik(As), Rubidyum(Rb), Sezyum(Cs)) ve (Bor(B) elementi İndüktif eşleşmiş plazma-kütle spektrometresi (ICP-MS) yöntemiyle tayin edildi. Elde edilen sonuçlar Bor atık numuneleri’nin dahi yüksek miktarlarda Bor elementi ihtiva ettiği tespit edilmiş olup, on atık numunenin Bor derişimi ortalaması (1000,05 ± 0,03) ppm olarak ölçülmüştür. Benzer biçimde diğer eser elementlerin derişimleri sırasıyle; Arsenik (As) (8,74±0,04), Rubidyum (Rb) (0,99±0,03), Sezyum (Cs) (2,19±0,05) ppm olarak tespit edilmiştir. Bu veriler değerlendirildiği’nde katma değeri yüksek olan Rubidyum ve Sezyum elementlerin yüksek içeriklere sahip oldukları dikkat çekerek çalışmamıza ayrı bir önem atfetmiştir. Ayrıca çalışmamızın ikinci kısmında ise bu atık numunelerin Mikro yapısal karakteristik özellikleri araştırılmış olup, elde edilen X-Işınları Difraktometresi (XRD) ve Taramalı elektron mikroskobu (SEM) analizleri değerlendirildiğinde, ölçülen numuneler içerisinde bol miktarda Silisyum (Si), Oksijen (O), Karbon (C), Alüminyum (Al) ve Kalsiyum (Ca) mineralleri’nin olduğu tespit edilmiştir.Öğe Bor katkılı elmas elektrot ile Vindesin'in elektroanalitik özelliklerinin incelenmesi ve miktar tayini(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-14) Tingaz, Buse Nur; Önal, GülayBu tez çalışmasında, ilk defa vinka alkaloidlerinden olan Vindesin ilacının bor katkılı elmas (BDD) elektrot yüzeyinde, Döngüsel voltametri (CV) tekniği ile elektrokimyasal özellikleri incelenmiştir. Kare-dalga adsoptif sıyırma (SW-AdS) voltametri tekniği ile de miktar tayini araştırılmıştır. Farklı destek elektrolitler ve farklı pH değerlerinde incelemeler yapılmış, çalışılacak destek elektrolit ortamı ve pH değeri belirlenmiştir. Çalışma koşulları optimize edilmiş ve pH üzerinde anyonik, nötr ve katyonik (SDS, TRT X-100, CTAB) sürfaktanların etkisi araştırılmıştır. Vindesin maddesinin çalışma ortamı olarak, SDS içeren Britton-Robinson (BR, pH 2.0) tampon ortamı seçilmiştir. SW-AdS voltametri tekniğiyle yapılan miktar tayin çalışmalarında gözlenebilirlik sınırı (LOD 0.00675 µM) ve tayin alt sınırı (LOQ 0.0225 µM) hesaplanmıştır. Geliştirilen bu yöntemin farmasötik numuneye uygulanabilirliği test edilmiştir.Öğe C12-hidroksi mixed-mod kolonu ile sülfanamid ilaçların HPLC ayrılması, karma mod ayırma mekanizmasının kantitatif parametrelerle incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-14) Altun, Yekun; Aral, HayriyeSülfonamidler geniş spektrumlu antibakteriyel etkilere sahiptir. Ancak, yaygın kullanımları, antimikrobiyal direnç gibi sağlık risklerini beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, sülfonamid kalıntılarının varlığını izlemek için gelişmiş ve doğru analitik tekniklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, hem hidrofobik bir C12 zinciri hem de hidrofilik bir diol grubu içeren bir C12-diol karma modlu kolonda sekiz sülfonamid karışımı ayrılmıştır. pH, tampon konsantrasyonu, mobil faz bileşimi, sıcaklık ve akış hızı gibi çeşitli deneysel parametrelerin kolonun ayırma verimliliği üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Tüm sekiz sülfonamid, 15 °C'de 250 nm dalga boyunda ve asetonitril/fosfat tamponu (pH 6.5, 40 mM KH2PO4/K2HPO4) çözeltisi ile gradyan elüsyon kullanılarak 20 dakika içinde ayrılmıştır. 3 ila 7 arasında değişen pH değerlerinde analitlerin alıkonma zamanlarının incelenmesi, sülfonamidlerin ortamın asitliğinden önemli ölçüde etkilendiğini ve böylece karma modlu ayırma mekanizmasının ayrıntılı bir şekilde tartışılmasını sağlamıştır. Sekiz sülfonamid ile C12-diol karma modlu kolon arasındaki etkileşim mekanizması, logD, logS ve pKa gibi kantitatif yapı-aktivite ilişkisi parametreleri kullanılarak araştırılmıştır. Sülfonamidler ile C12-diol karma modlu kolon arasındaki etkileşim kısmen klasik ters faz özelliğini göstermesine rağmen, polar etkileşimler önemli bir rol oynamış ve karma modlu etkileşim mekanizması polar ve apolar etkileşimler tarafından domine edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, hem ayırma performansı hem de tutulma davranışı açısından ticari bir ODS-C18 kolonuyla karşılaştırılmıştır.Öğe Endüstriyel atıktan hidrotermal yöntemle hazırlanan fonksiyonel karbon malzemelerin çevre ve enerji uygulamalarında kullanılabilirliğin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-10-05) Akkuş, Muhammed Şuayip; Sayğılı, HasanBu yüksek lisans çalışmasının temelini yer fıstığı kabuklarından (YK) geçmişte kullanılan karbonizasyon yöntemlerine göre yeni bir alternatif olan hidrotermal karbonizasyon (HTK) yönteminden sürdürülebilir karbon malzemeler (SKM) üretmek, elde edilen karbon malzemelerin çevre ve enerji uygulamalarındaki performanslarını incelemek oluşturmaktadır. Bu yüzden, tarımsal atık üretimi fazlaca bulunan ve elde edilmesi kolay olan YK’lar yeni tür SKM hazırlanmasında başlangıç maddesi olarak seçildi. YK’nın HTK’sına sıcaklık ve sürenin etkisi incelenerek optimizasyonu yapıldı. 180oC, 200oC, 240oC sıcaklık ve 6, 12, 24 saatlik sürelerde yapılan çalışmalar sonucunda elementel, enerji ve verim parametrelerine bağlı olarak 240oC sıcaklık ve 6 saatlik süre optimal değerler olarak tespit edildi. Optimal hidrokömür (YKHK) üretilip, optimum koşullarda manyetik hidrokömür kompozit (MYKHK) malzeme sentezlendi. YKHK ve MYKHK’nın yüzey foksiyonel gruplarını belirlemek için FT-IR spektrumları, morfolojik özelliklerini belirlemek için SEM analizleri, kristal özelliklerini incelemek için XRD analizleri ve CHNS yüzdelerini belirlemek için elementel analizleri yapıldı. Hazırlanan SKM’lerin adsorplama performansını incelemek üzere Metil oranj (MO) ve Metilen mavisi (MM) boyarmaddeleri adsorplanan olarak seçildi. YKHKve MYKHK ile yapılan adsorpsiyon çalışmaları sonucunda elde edilen bulguların Langmuir ve Freundlich izotermlerinden Langmuir izoterm modeline uygunluğu belirlendi. Adsorpsiyon kapasitesileri YKHK için MM ve MO sırasıyla 68.49 mg/g ve 25.58 mg/g olarak bulundu. MYKHK için MMve MO sırasıyla 48.31 mg/g ve 12.90 mg/g olarak bulundu. Ayrıca YKHK ve MYKHK’dan elektrotlar hazırlanarak oluşturulan elektrotların kapasitif performansları, dönüşümlü voltametri (CV) tekniği ile araştırıldı. Çalışmalar, Ag/AgCl (3,0 M) referans elektrota karşı 1 M Na2SO4 sulu çözeltisi içerisinde gerçekleştirildi.YKHKve MYKHK’dan elde edilen elektrotlar birbiri ile kıyaslandığında; MYKHK elektrotunun, 20 mVs-1 tarama hızında en yüksek kapasitif performansa (107-325 F g-1) sahip olduğu belirlendi. Bu çalışmayla, HTK ile üretilen YKHKve MYKHK fonksiyonel karbon malzemelerin yüksek adsorplama kapasiteleri ile çevre, segiledikleri elekrot performansları ile enerji uygulamalarına uygun birer malzeme oldukları sonucuna varılmıştır.Öğe Fenil alanin temelli C2-simetrik kiral amitlerin sentezi ve karakterizasyonu(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-11) Söğüt, Merve; Aral, TarıkBu çalışmada, hedef olarak stereojenik merkeze sahip, C2 simetrik sekiz farklı amid bileşiğini sentezlemek için N-boc-D-fenilalanin kullanıldı. Bu amaçla N-Boc-D-fenilalanin sırasıyla 4-fenilbutilamin, 4-butilanilin, tert-butilbenzilamin ve siklohekzilamin ile reaksiyona sokulmasıyla boc-mono-amid bileşikleri 1a-d yüksek verimlerle (en az %89) elde edildi. Boc grubunu TFA/AcOH ile uzaklaştırılmasıyla amit-amin bileşikleri 2a-d yüksek verimlerle (en az %85) elde edildi. Sentezin son basamağında, 2a-d bileşikleri sırasıyla izoftaloil klorür ve diglikoil klorür bileşiği ile reaksiyona sokularak 3a-d ve 4a-d olmak üzere toplam sekiz adet yeni C2-simetrik kiral tetraamid bileşiği sentezlendi. Sonuçta 14'ü yeni olmak üzere 8’i tetramid olan toplam 16 amid bileşiği sentezlendi. Sentezlenen tüm bileşikler için FTIR, 13C ve 1H NMR analizleri yapıldı.Öğe Fluopram’ın elektrokimyasal özellikleri ve miktar tayini için yöntem geliştirme(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-05-23) Çağıl, Azad; Levent, AbdulkadirBu tez çalışmasında pestisist mücaledesinde kullanılan Fluopram’ın camsı karbon elektrot yüzeyindeki elektrokimyasal davranışları araştırıldı. Fluopram’ın elektrokimyasal davranışları dönüşümlü voltametri tekniği ile Britton-Robinson (BR pH:4.0) tamponu ortamında +0.97 V civarında tersinmez bir sinyale sahip olduğu gözlendi. Kare-dalga voltametri tekniği kullanılarak BR (pH 4.0) içerisinde Fluopram’ın (vs. Ag/AgCl) iyi belirlenmiş bir yanıt vermiştir. Geliştirilen voltametrik teknik BR (pH 4.0) ortamında [(0.2 µM ile 1.4 µM)] derişim aralığında doğrusal olduğu tespit edilmiştir. Önerilen yöntem İdrar, Nehir Suyu, Portakal Suyu ve Toprak örnekleri üzerinde test edilmiştir.Öğe Hodgkin lenfoma tedavisinde kullanılan brentuksimab vedotin’in elektrokimyasal özelliklerinin incelenmesi ve miktar tayini için bor-katkılı elmas elektrot uygulaması(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-12-24) Karadoğan, Abdülsemet; Levent, AbdulkadirSunulan tez çalışmasında, Hodgkin lenfoma tedavisinde kullanılan bir antikanser ilaç olan Brentuksimab vedotin’in elektrokimyasal tayini için Bor-katkılı elmas elektrodun kullanımına dayanan yeni bir elektroanalitik teknik geliştirilmiştir. Geliştirilen bu elektroanalitik teknikte, sülfürik asit ortamında elektrokimyasal olarak aktive edilen bor-katkılı elmas elektrot üzerinde, özellikle bazik ortamda Brentuksimab vedotin’in döngülü voltametri tekniği ile yaklaşık +1.35 V civarında tersinmez bir dalga verdiği görülmüştür. Brentuksimab vedotin’in kantitatif tayini için geliştirilen teknikte, Britton-robinson (pH =8.0) destekleyici elektrolit ortamında bor-katkılı elmas elektrot üzerinde 9.99 μg/mL ile 49.95 μg/mL derişim aralığındaki doğrusal denklem Ip(μA)=0.026 C[BV] (μg/mL) -0.269, r=0.997 (n=9) olarak belirlenmiştir. Geliştirilen yöntemin en düşük tayin alt sınırı 0.98 μg/mL olarak hesaplandı. Ayrıca geliştirilen metod idrar numunelerine standart ekleme-geri kazanma işlemi uygulanarak metodun doğruluk çalışması yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda idrar örneklerinde bulunan Brentuksimab vedotin için % 94.25’lik yüksek bir geri kazanım sonucu elde edilmiştir. Bu da idrarda bulunan Brentuksimab vedotin’in tayini için geliştirdiğimiz elektrokimyasal metodun yüksek doğrulukla sonuç üretebildiğini göstermiştir.Öğe Hurma çekirdeklerinden hidrotermal yöntemle sürdürülebilir karbon esaslı malzemelerin üretilmesi, kirlilik giderme ve süperkapasitör performanslarının incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-10-04) Gölge, Abdulbari; Sayğılı, HasanBu yüksek lisans çalışmasındaki temel amaç atıl durumdaki biyokütleden karbon esaslı malzemeler hazırlamak, hazırlanan bu malzemelerin atık sulardaki boyarmadde kirliliğini giderme kapasitelerini belirlemek ve süperkapasitör olarak kullanımının uygunluğunu tespit etmektir. Son yıllarda atık biyokütlelerden karbon esaslı fonksiyonel malzemelerin elde edilmesinde kullanılan yöntemlerden bir tanesi de hidrotermal karbonizasyon (HTK) yöntemidir. Bunun için özellikle ülkemizde Ramazan aylarında ciddi anlamda atığı oluşan hurma çekirdekleri (HÇ) hammadde olarak kullanılabilir. HÇ’ den elde edilen hidrokömürün (HÇHK) optimum üretim koşulları, karakterizasyonu, adsorpsiyon kapasitesi ve süperkapasitör performansının tespiti üzerine deneysel ve spektroskopik çalışmalar gerçekleştirildi. Ayrıca HÇ’ den optimum koşullarda HTK yöntemi ile Fe(NO3)3 ve Co(NO3)2 ile tek basamakta etkileştirilerek elde edilen manyetik hurma çekirdeği hidrokömür kompozit (MHÇHK) içinde karakterizasyon çalışmaları yapıldı. HÇHK ve MHÇHK ile Metil Oranj (MO) ve Metilen Mavisi (MM)’ nin sulu çözeltiden adsorpsiyon çalışmaları gerçekleştirildi. HÇ’ nin HK’ sına sıcaklık ve sürenin etkisi incelenerek üretim koşulları optimize edildi. 180oC, 200oC, 240oC sıcaklık ve 6, 12, 24 saatlik sürelerde yapılan çalışmalar sonucunda 200oC sıcaklık ve 6 saatlik süre optimal değerler olarak tespit dildi. Optimal HÇHK ve MHÇHK yüzey fonksiyonel gruplarını belirlemek için FT-IR spektrumları, morfolojik özelliklerini belirlemek için SEM analizi, kristal özelliklerini aydınlatmak için XRD analizi ve elementel kompozisyonlarını (CHNS) belirlemek için elementel analizler yapıldı. MM ve MO boyarmaddelerinden hazırlanan 500 mg/L’lik stok çözeltilerden farklı derişimlerde çözeltiler hazırlandı. 0.1 g HÇHK ve MHÇHK 24 saat, 25oC ve 100 rpm çalkalama hızında karıştırılarak adsorpsiyon çalışmaları gerçekleştirildi. İzoterm verileri Langmuir ve Freundlich izoterm modellerinde değerlendirildi. Korelasyon katsayısı (R2) ve diğer izoterm parametrelerinden yararlanarak 298 K’de MO ve MM için en uygun adsorpsiyonun Langmuir izoterm modeline uyduğu tespit edildi. Langmuir izoterm modelinden, uzaklaştırılan maksimum MO miktarı 45.87 mg/g, MM miktarı ise 20.58 mg/g olarak belirlendi. Buda MO adsorpsiyonunun MM’ ne göre daha fazla olduğu anlamına gelmektedir. Bu durum HÇHK’ nın MO’ı MM’ne göre daha fazla adsorpladığını göstermektedir. Çizelge 4.1 de KF değerleri MO için 11.6267 (mg/g)(L/mg)-(1/n), MM için 3.9785 (mg/g)(L/mg)-(1/n)’ dır. Freundlich izoterm modelinde de MO adsorpsiyonunun daha fazla olduğu görülmektedir. MHÇHK için R2 ve diğer izoterm parametrelerine bakıldığında MO ve MM için en uygun adsorpsiyon izoterm modelinin Langmuir olduğu görülmektedir. Langmuir izoterm modeline göre uzaklaştırılan maksimum MO miktarı 82.65 mg/g, MM miktarı ise 60.98 mg/g olarak bulunmuştur. Buda MHÇHK’ nın MO’ ı, MM’ ne göre daha fazla adsorpladığı anlamına gelmektedir. Çizelge 4.2’deki KF değerleri MO için 10.83 (mg/g)(L/mg)-(1/n), MM için 9.99 (mg/g)(L/mg)-(1/n)’ dır. Freundlich izoterm modelinde de MHÇHK için MO adsorpsiyonunun daha fazla olduğu görülmektedir. Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda manyetik madde kullanımının adsorplanan madde miktarını MO ve MM için arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca hurma çekirdeğinden elde edilen HÇHK ve MHÇHK‘nın kapasitans özellikleri belirlenerek süperkapasitör olarak kullanımlarının uygunluğu incelendi. HÇHK ve MHÇHK’dan elektrotlar hazırlanarak oluşturulan elektrotların kapasitif performansları, dönüşümlü voltametri (CV) tekniği ile araştırıldı. Çalışmalar, Ag/AgCl referans elektrota karşı 0.5 M Na2SO4 elektroliti içerisinde 5-100 mV/s tarama hız aralığında ve -0.5-0 V potansiyel aralıklarında gerçekleştirildi. HÇHK ve MHÇHK’dan elde edilen elektrotlar birbiri ile kıyaslandığında; HÇHK elektrotunun (13.69 F/g), 5 mV/s tarama hızında MHÇHK’dan (1.20) daha yüksek kapasitif performansa sahip olduğu belirlendi.Öğe İğde (Elaeagnus Angustifolia L.) bitkisinin gümüş nanopartiküllerinin sentezi ve antimikrobiyal uygulamaları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-03) Aslan, Elif; Dağ, BeşirBu çalışmada İğde (elaeagnus angustifolia L.) bitkisi kullanılarak yeşil sentez yöntemiyle gümüş nanopartiküllerin (AgNP) sentezlenmesi, sentezlenen AgNP’lerin karakterizasyon analizlerinin yapılması ve sentezlenen AgNP’lerin antibakteriyal aktivite tayinlerinin yapılması amaçlanmaktadır. Ultraviyole (UV)-görünür Spektrofotometre analizi sonuçlarına göre, nanokristallerin karakteristik bir tepe noktası 441 nm'de belirlendi. Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM), Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) ve Atomik Güç Mikroskopisi (AFM) analizleri, biyosentezlenen AgNP'lerin morfolojik yapılarının küresel olduğunu gösterdi. XRD analizi sonuçlarına göre, AgNP'lerin kristal yapılarının merkez yüzlü kübik olduğu tespit edildi. Nanopartiküllerin boyutu, Debye-Scherrer denklemi kullanılarak 11.84 nm olarak hesaplandı. AgNP'lerin gıda patojenleri olan Bacillus subtilis, Pseudomonas aeruginosa, Staphylococcus aureus ATCC 29213, Escherichia coli ATCC25922 ve Candida albicans üzerindeki inhibisyon etkileri Minimum İnhibitör Konsantrasyon (MİK) yöntemiyle belirlendi.Öğe İki yeni C2-simetrik kiral amit bileşiğinin sentezi ve jelleşme özelliklerinin araştırılması(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-09-22) Kötekoğlu, Elif; Cebe, Deniz BarışJeller, apolar (organojeller) veya polar (hidrojeller) olmak üzere ağ yapısı içerisinde bulunan, immobilize olmuş dış bir solvente sahip, yarı-katı formülasyona sahip yapılardır. Jellerin kullanım alanları gıda, tıp, biyomateryal, kozmetik ve diğer teknolojilerin geniş bir yelpazesinde uygulamaya sahiptir. Günlük yaşamda kontak lenslerin yanı sıra kozmetik endüstrisinde, saç jölelerinde, diş macunlarında, şampuan ve sabunlarda, kontrollü ilaç salınımında, sensörlerde, yiyecek üretiminde, fotoğrafçılıkta, boya giderimde ve doku mühendisliğindeki potansiyel uygulamalarıyla en yararlı sistemler arasındadır. Çalışmamızda, L-izolösinden iki yeni düşük mol kütleli C2-simetrik kiral tetraamit bileşiği sentezlenmiş olup, organojelatör olarak kullanılmıştır. Bu organojelatörlerin etil laurat, etil miristat, etil palmitat, izopropil laurat, izopropil miristat, izopropil palmitat gibi farklı zincir uzunluklarına sahip yağ asidi etil esterleri ile anisol, ksilen, likit parafin, toluen, dietilen glikol, 1-dekanol, n-dodekan ve kloroform gibi organik çözücülerle jelleşme özelliği araştırılmıştır. Seçilen bu jelleştirme sıvıları, ilaç ve kozmetik endüstrisinde yaygın olarak kullanılan organik çözücülerdir. Hem biyouyumlu olmaları hem de deri yoluyla ilaç verilmesinde, deriden geçişi arttırıcı özelliklerinin olması nedeniyle jelleştirme sıvıları olarak seçilmiştir. Oranojelatörlerin belirtilen sıvılar içerisindeki minimum jel konsantrasyonları (MJK) belirlenerek, jellerin erime sıcaklıkları olan Tg değerleri tespit edilmiş ve ΔHg jelleşme entalpisi değerleri Van’t Hoff denkleminden bulunmuştur. Bu şekilde sentezlenen organojelatörlerin, jelleşme yetenekleri ve jelleşme kapasiteleri yanında, termal kararlılıkları tespit edilmiştir.